Özgelişim İnsanı Güçlü Yapar

• 26 Ağustos 2023 Cumartesi 18:47:33

ÖZGELİŞİM İNSANI GÜÇLÜ YAPAR
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Özgelişimin önemini anlamayan insanlar genelde hayatı da tam anlamayan insanlardır. Yemeye, içmeye ve eğlenmeye odaklanan ve eğitime öğretime gelişime “faydalı” gözü ile bakamayan insanın da özgelişimden faydalanma imkanı yoktur. Dolayısı ile gelişemeyen insanlarda hep aynı şeyleri konuşan, yiyen, içen insanlar olarak hayatlarına devam ederler. Özgelişim içinde olan insana da “ “ne faydasını gördün ki özgelişimin” diyerek akılları ile alay ederler. Bazı değil çok insanın hayat anlayışı bu. Hep dalga geçmek. Alay etmek . İnsanların hayata bakışını biz değiştiremeyiz ki..
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Onların alay ettiği sadece özgelişim değil ki. Önem vermedikleri her şey onlar için alay konusu yapılacak işlerdir. Onlara dua etmek lazım özgelişimin farkına varsınlar diye. Elimizden başka ne gelir?
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
Gelişimi anlatan kitaplar, hayat hikayeleri okudukça “onlar yapabilmişse ben hepsiani yapamasamda yapabildiklerime odaklanırsam yapabilirim” inancını insana yerleştiriyor. Bu da insanı güçlü yapıyor. Ama her okuyanı da aynı çabaya sevk etmiyor. Bir arkadaşıma zamanla özgelişim kitaplarını okuduktan sonra hediye etmiştim. Bunu seri halinde yapmıştım. Bir gün düşündüm de “ Bunları veriyorum ama okuyor mu?” sorusunu sordum kendime. Bana karşı ve topluma karşı davranışlarına baktım. O’un bana hiç kitap hediye etmediğini de hayretle gördüm. Kitap hediye etmeyi bırakınca farkına bile varmadı. Demek ki okumuyormuş “Okuyorum” demesine rağmen. Desen ki “okumadığını nereden anladın” oKuyan insan okuduklarını çevresi ile paylaşan ve anlatan insandır. “Bana kitap hediye ettin. Okudum ve Şurasını burasını sevdim. Burası aklıma yatmadı” diye. Verdiğim arkadaşın bunları hiç yapmadığını gördüğümde verdiğim kitapları geri almak istedim ama bahanelerle geri vermedi. Anladım ki ya başkasına verdi okumadan ya da çöpe gitti. Bu arkadaş aydın geçinen insan birde. O’nun adına bu tutumuna sadece üzüldüm. Bu arkadaşın “Çocuklarımız okumuyor” demeye de hakkı yok . Düşündüm de “kitap hediye etme” çabam boşuna çaba. Okuyanı, kitap hediye edeni ciddiye almayan bir arkadaşımız olduğundan üzüldüm.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Bunu anlatmaktaki amacım o arkadaşı ayıplama, hor görme değil de. O’nun tutumundan ders alarak faydasız davranışlarımı terk ederek, bu davranışlarımı değiştirmeye gayret etme çabamın beni güçlü hissettirmesi. Bunun farkına varmam. O’nun için başlığa “özgelişim insanı güçlü yapar” dedim. Yanlışlarımızın farkına vararak onlardan vazgeçerek daha faydalı yönlerimize odaklanmak işte hem manevi olarak hem de boşuna masraf olmayacağı için bizi maddi olarak güçlü yapar.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Hediye ettiğimiz kitapların çok kişi tarafından okunmadığını gördükçe “ artık kimseye kitap hediye etmeyeyim” desem de öğrencilerin bazılarındaki okuma araştırma aşkını gördükçe fazla olan kitaplarımızı hediye etmeden de duramıyoruz. Bu Yaradanın bir hikmeti. İnsan okumak isterse bir yerden O’na kitap hediye eden insanlar geliyor. Yeminini bozarak geliyor. Okumak isteyen kitap hediye ediyorlar işte. Bu da bir güç değil mi? Oku emrinin gücü. Yaradanın oku emrini yerine getirenlere başka “oku” emrini seven insanları yollaması.Onların da okumayı sevene kitap hediye etmesi. Bu hem vereni hem alıp okuyanı güçlü yapmaz mı? Özgüven sahibi yapmaz mı ?
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Hediye ettiğimiz kitapları birine hediye ederken” Bunun maddi ve manevi gücü var. Kitabı okur da, içindeki bilgileri faydalı görür, belki bir miktar alarak çevresinde okuamyı seven insana hediye eder. Hem bizi fark eder okuyan insan yazar olarak hem de hediye edene bir ömür minnet duyar. Çünkü biz kitap hediye eden güçlü insanları 40 veya 50 yıldır unutmadık” Ama karşımızdaki insan nasıl algılar nasıl davranır bilemeyiz “ Okumuyorsa, okumaya değer görmüyorsa, hediye etmek aklından geçmiyorsa bu da sanırım bizim etki alanımızın dışında kalıyor. İlgi alanımızı daranışlarımızla gösteriyıoruz. Etki alanımızın dışında kalan şeylere de gücümüz yetmiyor. Ama hediye etmek bizi güçlü kılıyor manevi yönden. Bunu anlatmak istedim.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Sasdece kitap hediye etmekle değil. Başkalarına faydalı olan, kitap dışında şeyler hediye eden” insanlarında kendini güçlü ve huzurlu hissettiklerini hem çevremizdeki sohbetlerden hem de kitaplardan gazetelerden okuyoruz. Burada güç veren insanın “başkalarına yardım etme faydalı olma” isteği. Özgelişimine önem veren insan kendinde fazla olan şeyleri olmayana aktararak mutlu oluyor. Bunu anlatmak istedim.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Önerimiz ve söylemlerimizin ciddiye alınmaması da bizleri üzmemeli aslında. Çünkü ciddiye almayan insanın sorunu bu. Bizi ciddiye almayan insanlara da kötü söylemeden ve davranmadan bizi ciddiye alan ve yardımcı olana gidersek ya da yalnız kalarak gelişimimize daha çok odaklanırsak daha güçlü oluruz. Bu güç de bizi daha güzel çalışmalara yönlendirir ve özgüven aşılar bize. Ne de olsa toplumun büyük bölümü özgüveni olmayan ve özgelişim nedir? bilmeyen insanlar.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Burada amaç özgelişimi anlamayanları eleştirmek değil. Okuyanlar böyle anlasa da, onları özgelişim içinde olma yönlendıren davranışlar konusnda düşünmeye sevk etmek. “Özgelişimi anlayarak uygulamaya baksam bana ne kazandırır topluma ne kazandırır?” diye düşünmeye başlayan insan hem olumsuz duygularından arınır hem de gücü oranında başkalarına faydalı olma yolunda ilk adımı atmış olur. Unutmayalım ki maratonlar da ilk adımla başlamıştır.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Aslında biraz hasta olsam da, söz konusu sana mektup yazmak olunca kendimi hastalığın verdiği güçsüzlükten kurtararak güçlü hale geliyorum. Çünkü bu mektubu senin okuyacağını ve paylaşacağını düşünmek beni güçlü yapıyor. Bir çocuğun kendini güçlü hissederek sevdiklerine sarılması gibi...
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Konudan konuya atlayarak, bazen patlayarak, bazen oflayarak yolculuğumuza devam edelim. Bu yolculuk hiç bitmesin. Güçlü insan ancak ölünce susar kalemi ve söyemleri ile değil mi?