- 166 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DÜŞÜNECEK İNSAN [4. Bölüm]
Ahmet, biran olsun okuldan kaçıp Zeynep’i aramayı düşünse de o kararsızlık anında Yusuf Hoca erkenden girmiştir sınıfa. Zeynep ile Hatice’nin sıralarının boş olduğunu girer girmez fark etmiştir. Henüz yoklamayı almadan nerde bunlar diye sormuştur fakat kimse bilmiyordur.
Ders sonunda Yusuf Hoca Zeynep’i arar ve babasının vefat ettiğini öğrenir. “Başın sağ olsun” dediği anda Ahmet koşarak gelir ve :
A : Hocam ne olmuş? Diye sorduğunda.
Yusuf hoca ilk başta sessiz kalır…
Y : Yarın Zeyneplere, evlerine gidelim beraber.
A : Hocam ne oldu ? neden gidiyoruz ?
Y : Babası vefat etmiş Ahmet…
Ahmet’in boğazı düğümlenir. Kendisi de yetim olduğu için… Ağlamaklı olur ama tutar kendini. Geldiği gibi koşarak uzaklaşır Yusuf Hoca’dan. Yusuf Hoca hem Zeynep’in haline hem de Ahmet’in haline üzülür.
Cumartesi, öğle namazına müteakiben kılınacaktır Necmettin amcanın cenaze namazı. Yusuf Hoca, Zeynep’in sınıf arkadaşlarından birkaçını da alarak taziyeye gelir. İçerde kuran-ı kerim okunmaktadır o anda. Ahmet tam içeri girdiğin anda yaşlı bir kimse Fatır suresini okumaktadır ve 37. Ayet Ahmet’in tamda duyacağı ânâ denk gelmiştir. ( Orada avazlarının çıktığı kadar yüksek sesle feryat edecekler: “Rabbimiz! Ne olur, bizi buradan çıkar ve dünyaya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızın yerine sâlih ameller işleyelim!” Allah da onlara “: Size, düşünüp öğüt alacak bir kişinin, düşünüp öğüt alabileceği bir ömür vermedik mi? )
Ahmet duyduğu ayetle şok olmuştur. Yine aynı ayeti duyuyordur. Rüyasında duyduğu ayetler. Fakat henüz bu şokun üstünden atamazken ikinci bir şok daha yaşar Ahmet. Zira Kuran okuyan ihtiyar, Cuma günü abdest alırken ona tebessüm eden “gizemli Dede’dir. Hayretler içerisinde dedeye bakar. Boğazı kuru. Soğuk soğuk terler Ahmet.
Kuran bitince, Ahmet…
A: Dede. Sen, sen, sen kimsin ?
Evladım ismim Halil. Daha sen doğmadan önce….
(Geçmişe yolculuk)
Zeynep’in babası Necmettin ile Senin Baban Mahmut aynı sokak büyüyen iki çocuktu. Ben de o mahallenin camisinde görev yapan imamdım. Ben emekli olana kadar hem senin babanla hem de Necmettin’le ilgilendim. Dedeleriniz bana emanet etmişti ikisini. Emekli olunca da memleketime döndüm.
Evladım, baban memur olup Düzce’ye tayin gittikten sonra doğdun sen. Beni hiç görmedin. Necmettin amcan 12 Kasım 1999’daki Düzce depreminde babanın vefat haberinden kısa bir süre sonra kansere yakalanmış. Fakat kimseye söylememiş. Soranları hep geçiştirmiş. Son anlarında beni görmek istedi. Öyle geldim tekrar buraya. Geldiğimde seni sordum. Cuma namazından önce buldum seni. Hani sana tebessüm etmiştim ya. Babanın gençliğine çok benziyorsun, o yüzden güldüm.
Evladım, Baban çok gururlu bir adamdı. Allah rahmet eylesin. Necmettin amcan varlıklı olmasına rağmen hep yardım ederdi herkese. Kardeşi gibi gördüğü babana bile zamanında yardım etmek istedi ama baban kendi tırnaklarıyla kazanmayı tercih ederdi hep. Onun en büyük isteği senin dürüst ve ahlaklı bir insan olmandı. Bunca zaman Necmettin amcan seni hep uzaktan takip etti. Kendi öz evladı gibi kolladı. Zeynep’e ara ara arkadaşlarını sorarken seni de soruyordu. Yani senden haber alıyordu hep.
Bu sırada Zeynep konuşulanları uzaktan duyar ve içeri gelir. Siz ne konuşuyorsunuz der gibi merakla bakar kapıdan içeriye.
H: Hah! Zeynep kızımda geldi. Tam sırası.
Z : Halil Dede ? Ne sırası ?
Halil Dede, cebinden bir mektup çıkarır ve okur.
Bu satırları bilerek ve isteyerek, aklım başımdayken yazıyorum. Bu mektup okunurken huzurda kim varsa herkes şahit olsun. Halil Hocam, kızım Zeynep Önce Allah’a sonra sana emanet. Kardeşim Mahmut’un oğlu Ahmet’e de sahip çık. Gönül ister ki ikisinin de mürüvvetini göreyim. Fakat ömrü yetmeyecek kanaatindeyim. Bu yüzden bana yük olan malımın yarısını kızım ve hanımıma, diğer yarısını da eğer 33 gün boyunca sabah namazını aralıksız bir şekilde camide cemaatle kılarsa Ahmet oğluma bağışlıyorum. Eğer yapamazsa servetimin yarısını yardım kuruluşlarına dağıt. İmza… Necmettin TAŞ
Ahmet, Bu anlatılanlar karşısında dili tutulur. Ne diyeceğini bilemez. Renkten renge girer ama bir karar vermesi gerekir…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.