- 180 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Sabır Kahramanı Peygamber
Cenab-ı Hak Hz. Eyyub’a birçok dünya nimeti bahşetmişti. Maddi büyük zenginliğe ulaşmıştı. Evlatları çoğalmıştı. Bunca mal, mülk zenginlik o’nu bir an olsun Allah’a kulluktan alıkoymuyor, dünyaya meylettirmiyordu. Sahip olduğu nimetleri Allah yolunda O’nun emrettiği şekilde harcıyordu. Yaşadığı bölgedeki muhtaçları korur kollardı.
Yıllar hizmet aşkıyla ve kulluk bilinciyle geçmişti. Bu zirve Peygamberi Allah çok çetin bir imtihana tabi tuttu. Kendisine ihsan edilen her şey kısa sürede geri alınmaya başladı. Geçim kaynağı hayvanları, bağları, hatta oturduğu evi bile elinden çıktı. Çocuklarını dahi kaybetti.
Hz. Eyyub, Allah’a güvenini hiç yitirmiyor,’Veren Allah, alır da’ diyordu. Bu tevekkül insanların çok garibine gidiyor, hayretlerini gizleyemiyorlardı. Fakat Hz. Eyyub’u bütün bunlardan daha ağır bir sınav bekliyordu.
İnsanın en büyük hazinesi sağlıklı olmasıdır. Herkesin bildiği ve kabul ettiği gibi hayatta mal, mülk, paradan daha önemli şeyler vardır. Bunların en başında sıhhatli olmak gelir. Sağlık varsa parasızda mutlu olunabilir. Para olsa, sıhhat olmasa hiçbir anlam ifade etmez.
Cenab-ı Allah Hz. Eyyub’a ağır, sancılı bir hastalık vermişti, her tarafını yaralar sarmıştı. Yaralardan oluşan mikrobik kurtçuklar adeta onu içten içe kemiriyordu. Dayanılmaz bir ızdırap duyuyordu. Hiçbir hizmetini gerçekleştiremez hale gelmişti. Etrafında bir tane dost, akraba, arkadaş kalmamıştı. Demek hepsi iyi gün dostuydu. Bir tane hakiki dostu vardı. O da küçük bir kulübecikte onu terk etmeyen her türlü işini gören, hastalığın hafiflemesi için o’na yardımcı olan eşi Rahmet’ti.
Hz. Eyyub merhametlilerin en merhametlisine inanmıştı. O’nun halis kulu olmak yolunda, her türlü azabı katlanırdı. O kendisini terk etmedikten sonra, tüm dünya o’na küsse, terk etse bir anlamı yoktu. Bu bakımdan en ufak bir şikâyette bulunmuyor, çektiği ızdırabı belli etmek bile istemiyordu. Allah’a güvenip dua etmek o’nun hastalığına en kuvvetli bir ilaç oluyordu.
Bütün bunlar ona ağır gelmezken, asıl onu çileden çıkaran şeytanın Hz. Eyyub hastayken akrabalarını yoldan çıkardığını söylemesi oluyordu. Bu o’nu kahrediyordu.
Gün geçtikçe hastalığı dayanılmaz hale geliyor ve yayılıyordu. Hastalığın ulaşmadığı Allah’a zikir yeri olan dili ve Allah’ın kâinattaki sanatını keşfetme yeri olan kalbi kalmıştı. Nihayet kalp ve diline de hastalık ulaşınca o güne dek Allah’a tam teslim olan Hz. Eyyub, kendini düşündüğü için değil kalp ve dili de rahatsız olursa Cenab-ı Hak’ka karşı kulluk görevini yapamayacağının verdiği sıkıntıyla, Yüce Yaratıcıya sığınmış ve “Ya Rab! Zarar bana dokundu. Lisanen zikrime ve kalben kulluğuma zarar veriyor” (Enbiya,83) diye dua etmişti.
Hz. Eyyub halis menfaatsiz bu isteğiyle Allah’ın merhametine sığınmıştı. Cenab-ı Hak böylesine sabır kahramanı, halis insanın yaptığı bu duayı kabul etmiş ve o’na:
“Ya Eyyub! Ayağını yere vur. Oradan fışkıran su ile yıkan ve iç” (Sad,42) buyurmuştur. Bunları uygulayan Hazreti Eyyub kısa zamanda eski sıhhatine kavuşmuş, hastalıklarından eser kalmamıştı.
Sabrının mükâfatını Hz. Eyyub hem dünya için hem ahiret için almıştı. (Enbiyâ,84;Sad;43) Fakat ne yazık ki, bir ömür gayret ettiği ve peygamberliğin bütün gereklerini yerine getirdiği halde peygamberliğine toplam yedi kişi inanmıştı.
Yüz kırk yaşlarında vefat ettiği ve kabrinin Şam’da olduğu nakledilmektedir.
Sabır kahramanı Hz. Eyyub’un hayatı bizlere ölçü olmalıdır. En küçük bir rahatsızlığımızda veya karşılaştığımız musibette hemen isyan ediyor ve şikâyette bulunmuyor muyuz? Oysa insanlar ne tür bir belaya uğramış olsa da onun kat ve kat fazlasını Allah’ın sevgili kullarının uğradığı hatırlanıp, halimize şükretmeliyiz. Ayrıca Cenab-ı Hak hastalıkları sevdiği kullarına verirmiş. Musa Aleyhisselamın devrinde yaşayan hâşâ ilah olduğunu iddia eden Firavun’un hayatta bir dişinin dahi ağrımaması sanırım bize bu konuda yeterli ölçü olur. Hastalık ve belalar karşısında isyan etmeyip, sabretmeliyiz. Ve bunların özellikle ahirete yönelik çok büyük menfaatlerinin olduğu unutmamalıyız.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.