- 1261 Okunma
- 5 Yorum
- 2 Beğeni
KOYUNLARIN SESSİZLİĞİ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
------------------------------------------ GELECEK PROGRAM)
Kısa bir aradan sonra seyirciler yeniden salonda ki yerlerini aldılar. Seyirciler koltuklarına oturduktan hemen sonra sinema salonunun ışıkları söndü ve pek yakında vizyona girecek olan filimin tanıtım görüntüleri beyaz perdeye yansıdı.
------------------------------------------------------HEDEF 2053’ UZAY YOLCULUĞU-
İzlemekten büyük keyif alacağınız kökleri binlerce yıl öncesine dayanan, küllerinden yeniden doğmuş bir milletin uzay serüvenini anlatan bilim kurgu tadında, gerçek hayat hikâyesini anlatan müthiş bir film. Hedef 2053 uzay yolculuğu çok yakında tüm sinemalarda
Ara bitti film başlıyor’’’
Bu kısa fragmandan sonra ‘’koyunların sessizliği’’ filiminin kinci bölümü başladı.
------------------------------------------------------ ‘’KOYUNLARIN SESSİZLİĞİ’’
------------------------------------------------------------- (İkinci perde)
İSRAİL BAŞBAKANI NETAHANYAHU’NUN ÖZEL KONUTU. Saat 12.40 TELAVİV
Kral III.Çhars’ın aradığı başbakan Netanyahu’nun evinin oturma odasındaki telefonu çalıyordu. Telefona uzanan bir el, telefonun ahizesini yavaşça kaldırdı.)
-Aloo haçen buyirun kimi aradinuz?
-Alo, Binyamin Netanyahu ile görüşmek istemiştim!
-Nasiiill?
-Ne demek nasıl? Basbaya sayın Netanyahu ile görüşmek istiyorum kardeşim bunda anlaşılmayacak ne var?!
-Siz kimsunuz daa?
-Ben, İngiltere kralı III.Çhars’ım.
-Kaçinci dedun?
-Üçüncü./ Yaa, kardeşim, sana ne kaçıncı olduğundan, bende salak gibi sana cevap veriyorum iyi mi?!. Birinci desem görüştürmeyecek misin yani?
-Yok.
-Ne demek yok??
- Yok, sayin kıralim kuzim, zaten Netanyahu benim.
-Aaaa, sen misin?! Yahu, niye karadenizli Temel gibi konuşuyorsun o zaman?
-Ooof, of be kıralim kuzim, ne kader Avrupali lider varsa hepsi arayip sülaleme sövdiler. Ben de ariyanin kim olduğinden emin olmak için karadenizli taklidi yaporum be kıralim kuzim.
-Tamam, şimdi anlaşıldı. Eee, olacak o kadar gözüm. Her türlü desteğimize rağmen, yıllardır Türkiye’deki hükümeti deviremediniz. Avrupalı dostlarımızda haklı olarak Türkiye’deki seçim sonuçlarından siz siyonistleri sorumlu tutup, hırslarını senden çıkarıyorlar.
-Biloorum Kiralim, elimizden geleni yaptik ama bir türlü başaramedik be kuzim olmadi işte!
- Demek ki, yeteri kadar yapamamışsınız. Eskiden ne güzel ülke içindeki işbirlikçilerimizle beraber hareket eder, ortalama altı ayda bir Türkiye deki hükümeti devirir, ülkeyi aylarca içinden çıkamayacağı siyasi ve ekonomik krizlere sokardık. Böylece, hem Türkiye’yi istikrarsızlaştırıp diğer ülkelerin gerisinde bırakır, hem de Türk milletini ilklerine kadar sömürürdük. Öyle ki, koskoca Türkiye’yi yetmiş sentte muhtaç edip, kişi başına düşen milli gelirde dünyanın en fakir, on altı ülkesi arasına sokmayı başarmıştık.
Oysa şimdi dünyanın en gelişmiş yirmi ülkesi arasındalar. Hedefleri, Türkiye’yi dünyanın on büyük ekonomisi arasına sokmak, sonraki hedefleri de dünyanın beş süper gücünden biri yapmak. Olmaz yapamazlar deme sakın!!’’ Asla başaramazlar yapamazlar dediğimiz yüzlerce dev projeyi rekor sürede yapıp hayata geçirdiler. Yahu, en çok zoruma giden de, seksen altı yıl boyunca müze olarak kullanılan, İslam’ın kudretini gösteren Ayasofya’yı yeniden Müslümanların ibadetine açmaları oldu. Resmen imparator Jüstinyen’e mezarında takla attırdılar.
-Ah be kıralim kuzim sormayin, şu Türkler bana da çok takla attirdiler. Resmen ellerinde maymun oldim. Sinirlerim bozildi be kuzim.
-Senide anlıyorum. Avrupalı dostlarımızdan bu kadar çok küfür yemek gururuna dokanmış ve sinirlerini bozmuş olabilir, ama yapacak bir şey yok, bu işin fıtratında o da var!’’
- Yok, be kıralim, benim sinirlerim küfir edip sövdikleri için bozulmor. Yapmadiğimiz puştlik yapmadiğimiz şerefsizlik kalmadi, yinede Türkiye’deki şu hükumeti deviremedik deviremoruz ona sinirlerim bozuloor.
- Doğru ya sizin gibi mazlumlara zulmeden bebek katili şerefsizlerde gurur ne gezer.
-Aman kıralim kuzim mahcup edoorsunuz, sizin şerefsizliğinizin yaninda bizimkisinin lafimi olor.
-Neyse, bırakalım şimdi hangimizin daha şerefsiz olduğunu da işimize bakalım, olan oldu artık. Sen de bir an evvel toparla kendini. Türk milletinin 2023 hedeflerine engel olamadık bari 2053 hedeflerine engel olalım. Zaten olduk olduk, olamadık, Türkiye geleceğin süper güçlerinden biri olur. Haberin olsun. Bunu düşünmek bile istemiyorum ama Türkiye dünyanın süper gücü olursa neler olur biliyor musun?
-Ne olir ki,kuzim?
-Ebenin, tövbe tövbe soylu ağzımı bozdurma şimdi benim. Yalnız Türkiye den değil, dünya genelindeki Müslümanlardan elde ettiğimiz emperyalist kazanımlarımızın hepsi boşa gider. Mesela! ‘’Kapitalist emellerimize hizmet eden İslam ülkelerinin satılmış liderlerini değiştirir. Türkiye’nin kontrolünde olan, İslama ve Müslümanlara gerçek anlamda hizmet edecek liderleri iş başına getirirler.
-Kendi adamlarini mi iş başina getirirler kuzim? Onu mi söylemek istorsunuz?!’’
- Herhalde yani, tabi ki kendi adamlarını getirirler. İngiltere de ve diğer Avrupa ülkelerde bir damla petrol çıkmaz ve hiçbir yerinde altın gümüş gibi değerli maden yatakları yokken nasıl oluyor da dünyanın en büyük petrol ve maden şirketlerinin sahibi biz oluyoruz, bunu hiç düşünemedin mi??’’Gerçi sende onu düşünecek kafa nerdeee?
-Bana mi dediniz kıralim kuzim?!’’
-Yok, neneme dedim.
-Haa! Tamem o zamen.
-Yaa sabır. Ulan salak biz bu işleri hileyle ve cebren, milyonlarca insanı katledip, sonrada Müslüman milletlerin hakkı olan ekonomik değerlerin üstüne yatıp onları açlığa mahkûm ederek yapmadık mı?. Eğer Türkiye süper güç olursa, hem Müslüman milletleri İslam sancağının altında toplar, hem de Türkiye İslam ülkelerinin ve dünyanın lideri olur. O zaman da ilkel şartlarda yaşamaya zorladığımız cahil bıraktığımız Müslümanlar, zengin ve medeni toplumlar haline dönüşürler. Anlayacağın o zaman feriştahı gelse Türkiye Cumhuriyeti devletinin gücüne ve gelişmesine engel olamaz.
- Eyvah eyvah. Öyle bir şey olursa ne yapariz be kıralim kuzim?!’’
- Ne yapacağımız belli. Mankurtlaştırdığımız kabalist ve sebataist düşünce yapısındaki işbirlikçilerimizle birlikte her fırsatta Türk milletini dininden ve kültüründen, tüm değer yargılarından uzaklaştırıp, aile yapısını bozmaya devam edeceğiz. Sonrada bizler kahpe tarihimize sahip çıkıp, barbar ve şerefsiz tarihi liderlerimizi yüceltirken, Türk milletini şanlı tarihine ve medeniyetin timsali olan çağ açıp çağ kapamış tarihi şahsiyetlerine yalan ve iftirayla saldırıp, milleti kendi tarihine düşman ettireceğiz. Senin anlayacağın, beynini yıkadığımız insanları, öz be öz ceddine sövdürtmeye devam edeceğiz. Unutma!’’ Bu millet, Anadolu’nun kapılarını Türklere açmış dev bir imparatorluktan gelen, soylu bir millettir., ve kocaman gemileri karadan yürütmüş binlerce yıllık devlet geçmişi olan zeki ve inançlı bir ceddin torunlarıdır. Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum. Ya istiklal, ya ölüm diyen atasının emri üzerine gözünü kırpmadan ölüme giden adeta ölümü öldüren şehit olan imanlı bir neslin evlatlarıdırlar…/
- AL,LAH.
-Aloo iyi misin?! Orada mısın?’’
-İyiyim iyiyim, buradayım kuzim. Türkleri öyle bir anlattınız ki, tüylerim diken diken oldi. Bir an’ kendimi tutamadım be kiralim. Azkalsın imana geliyordum.
-Sana ne oluyor lan manyak?’’ Bir de kelime-i Şahadet getirseydin bari..
-Ne bileyim be kiralim kuzim. Bir anda gaza geldim işte.
-Neyse… Fazla gaza gelmede beni dikkatle dinle. Onun içindir ki, Müslüman Türk milletine kendi geçmişini unutturacağız. Ammaa, onların nasıl bir şanlı tarihe sahip olduklarını bizler asla unutmayacağız. Anladın mı? Çünkü onların damarlarında her zorluğu aşacak asil kan her zaman mevcuttur. Bu nedenle Müslüman Türk milletini başkalarıyla karıştırma, onlar başka milletlere benzemezler. Sonra nasil oloor anlamoorum falan deme bir an evvel şu hükümeti indirmeye çalışın. Yoksa! Ne bizim desteğimizi, nede Kudüs’ü bir daha rüyanızda bile göremezsiniz ona göre!
-Aman be kıralim, ağzıniz ne söyloor? Siz avrupali dostlarimizin ve başkanimin desteği olmazsa bizler mok yeriz be kuzim.
- Ne yersiniz orasını bilmem, ama bir an evvel bir şeyler yapmalısınız. Artık bizim çocuklara Türkiye de darbe mi yaptırırsınız, yoksa geçmişte olduğu gibi yalanla ve iftirayla ülkede kargaşa mı çıkartırsınız, orası sizin bileceğiniz iş, onu da sen düşün.
-Sayin kıralim kuzim, siz benimle maşşak mi geçeorsunuz, anlamoorum?!’’ Ben deorum Londra, siz deor sunuz benim ki senden kara.
-İlahi Binyamin çok komiksin, o sözün aslı öyle değil ki?
-Bende öyle olmadigini bilorom ama sizler Türkiye’nin eski Türkiye olmadiğini bilmorsunuz galiba kıralim kuzim. Yeni Türkiye de, ne, bizim talimatımızla darbe yapacak soysuz, ne de bizimle işbirliği yapacak hain kaldi. Hepsi, gücünü kudretini yitirdi. Artik onlardan bize bir fayda yok be kuzim.
-Eeee,ne yapacağız peki?!’’Türkiye’nin güçlü bir ülke olmasına seyirci mi kalacağız?’’
-Tabi ki kalimayacağiz be kiralim, yeni bir planim var oni hayata geçirceğiz. Gerçi biraz risikli fakat soruni kökten çözecek bir pilandir. Sayin başkanim Baydin’a da telefonda söylediyim.
- Haa’’duydum varmış öyle bir planın neymiş sayın Baydın’a söylediğin o çok riskli olan yeni plan?! Bana da anlat bakalım.
-Anlatayim kıralim kuzim.
İsrail başbakanı Netanyahu heyecanla yeni planını İngiltere kralı III.Çhars’a anlatmaya başladığı telefon görüşmesi sürerken, tüm dünya medyası normal televizyon yayınlarlını kesip kayıp olan ve her yerde aranan Amerika başkanı Joe Biden ile ilgili FALŞ bir haber geçiyorlardı.
‘’SON DAKİKA olarak izleyicilerine aktardıkları ‘’ŞOK! Edici habere göre kayıplara karışan başkan Joe Baydın’ın Waşington’daki Türkiye’nin büyükelçiliğine sığınıp vatandaşlık başvurusunda bulunduğu anlatılıyorlardı. Türk büyükelçiliğinin önünde toplanan ve aralarında CNN, BBC, RUSTAVİ, EL-CEZİRE gibi dünyanın en tanınmış onlarca televizyon kanalı ve yüzlerce gazeteci, başkanın Türk vatandaşlığı başvurusu ile ilgili büyükelçilik yetkililerinin yapacağı ayrıntılı açıklamaları sabırsızlıkla bekliyorlardı. O an’larda kral Çhars’ ile Netanyahu arasında ki, telefon görüşmesi devam ediyordu.)
-Ulan ALLAH’IN manyağı, ulan ALLAH belanı versin senin, geri zekâlı herif. Sen başkan Baydına Türkiye büyükelçiliğine gidip Türk vatandaşlığına geçmesi için konsolosluğa başvuruda bulunmasını mı söyledin?!? Ve sonrada….
-Evet, kıralim kuzim, başkanim Türk vatandaşlığına geçerse Türkiye de parti kurup seçimlere katilir. Biraz risikli ama belki de seçimleri kazanir belli mi olor. Böylece hem Erdoğan’dan, hem de basiretsiz muhalefet partilerinden kurtuliriz be kuzim. Böylece bir taş ile iki kuşi vuririz nasıl fikir ama?!’’
-O may gart. Ulan manyak, Sayın Baydın zaten Amerikan devletinin başkanı değil mi? Kaldı ki,biz zaten Rıfkı’yı göndermiştik Türkiye’ye…
-Ama kıralim kuzim siz her zaman söylemiyor musunuz Türkiye deki muhalefet partilerinden bir cacik olmaz diye?!
-Ulan bu aynı şey mi?
Kral Çhars’ın İsrailin eski başbakanı Binyamin Netanyahu’ya hakaretlerini sürdürdüğü telefon görüşmesinin devam ettiği anlarda, gecenin geç saatlerinde Türk büyüteçliğinin bahçesine toplanmış yüzlerce gazeteci ve televizyoncuya hitaben üst düzey bir büyükelçilik görevlisi, kendisine yönelen kameralara ve uzatılan onlarca mikrofona ayak üstü açıklama yapıyordu)
-Değerli basın mensupları, saatlerdir kayıp olan Amerikan başkanı büyük elçiliğimizde ve sağlığı da gayet iyi. Sayın Baydın büyükelçiliğimize gelerek Türk vatandaşlığına geçmek için başvuruda bulundu.
-Pardon!’’ BBC televizyonundan Shaun Ley; Efendim Sayın Baydın’ın, vatandaşlık başvurusunu kabul ettiniz mi?
-He ettik. İki vesikalık resim, bir adette ikametgâh belgesi istedik. Olur, mu öyle şey değerli basın mensupları tabiî ki kabul etmedik. İzin verirseniz açıklamama devam edeyim. Açıklamam bittiğinde sorularınızı yanıtlayacağım zaten kısa bir açıklama olacak biraz sabredin lütfen! Evet, nerede kalmıştık!’’hah tamam hatırladım. Değerli basın mensupları bildiğiniz gibi Sayın Baydın zaten Amerika birleşik devletlerinin mevcut başkanıdır. Bu nedenle Sayın Joe Baydın’ın Türk vatandaşlığına geçmesinin maalesef mümkünü yok, olsa dükkân sizin, ama dediğim gibi mümkün değil. Evet, arkadaşlar durum bundan ibarettir. Sorularınız varsa alayım buyurun.
-CNN televizyonundan Ricrt Boey Sayın Baydın’ın elçilik binasından içeri girdiğinde başına bandana şeklinde siyah bir kuşak bağladığı ve ilk kanı siz akıtınız şeklinde narlar attığı söyleniyor doğru mu?
- Kim söyledi?!’’ Vallaha siz Amerikalılar da çok tuhaf insanlarsınız, kendi yarattığınız sanal kahramanların etkisinden çıkamıyorsunuz. Gerçi sizde haklısın gerçek bir kahramanınız olmadığı için uydurma kahramanlarla avunuyorsunuz.
-Yani sayın başkanın büyükelçilik binasına girdiğinde Rambo gibi atletli bir vaziyette ilk kanı siz akıttınız dediği doğru değil mi? Sonrada üzerine atılan bir konsolosluk çalışanının başkanı evire çevire dövdüğü yalan mı yani?
-Yok, daha neler! Siz iyice kafayı yemişsiniz! Evet, sebebini bizde anlamdık ama başına siyah bir kuşak bağladığı doğru ancak evire çevire dövülmesi doğru değil. Biz Türkler misafirperver insanlarız mekânımıza gelen bir kişiye öyle bir kabalık ve saygısızlık yapmayız, çünkü bizler binlerce yılık devlet geleneğine sahip soylu bir milletiz. Bu sorunuza gereken cevabı verdiğimi zannediyorum. Arkadaşlar!’’Akşamın geç saatlerinde vatandaşlık başvurusu için konsolosluğumuza gelen Sayın Baydın’a Türk kahvesi ikram ederek ona vatandaşlık başvurusunun mümkün olmayacağını güzelce izah ettik. Sonrada gelip almaları için hemen beyaz sarayı arayarak başkanın konsolosluğumuz da olduğunun bilgisini verdik.
-Hemen geldiler mi?
-Yok, gelmediler. Görüştüğümüz yetkili, ne acelesi var bir ara uğrar alırız dedi.
-Siz ne yaptınız peki?!’’
- Ne yapacağız elimiz de patlamasın diye bizde Türkiye’yi arayıp kendi Cumhurbaşkanımıza durumla ilgili bilgi verdik. O da bize, ‘’tamam ben gereken yerleri arıyorum birazdan gelip alırlar dedi. Ondan sonra da hemen geldiler. Hükümet yetkililerinden öğrendiğimize göre Sayın Baydın akşam alması gereken ilaçlarını almamış, şu anda da doktorunu bekliyorlar. Doktoru geldiğinde başkanı alıp götürecekler. Başka sorunuz yoksa hepinize teşekkür ediyorum.
Büyükelçilik yetkilisinin, basın mensuplarına yaptığı açıklamanın bitmesinden hemen sonra Waşington daki Türk büyük elçiliğinin önünde bekleyen medya ordusu, ambulansların ve polis arabalarının mavi kırmızı çakarlı tepe lambalarının titrek ışıklarının aydınlattığı caddede başkan Baydının büyükelçilik binasından çıkarılmasını heyecanla bekliyorlardı.
Kısa bir bekleyişin ardından Amerika başkanı Joe Baydın, etrafını saran korumalarının eşliğinde omuzlarına örtülen koyu renk bir battaniye ile Türk büyükelçilinden çıkarılıyordu. O anlarda dışarıda büyük bir hareketlilik başlamış, gazetecilerin fotoğraf makineleri’nin flaşları aynı anda ve bir biri ardına başkanın yüzende patlıyordu.
Başkan Baydın ve korumaları, kendilerini bekleyen makam aracına doğru yürürken fonda müzik olarak ‘’Eye of The Tiger’’ şarkısı çalıyordu. Filimin bu son sahnesinde kamera bütün alanı kadraja alacak şekilde görüntüyü genişletirken, bir taraftan da filmin jenerik yazıları beyaz perde de akıyordu. Sinema perdesinde The End yazısının belirmesi ile salonun ışıkları yanmış beyaz perde de jenerik yazıları akmaya devam ederken izleyicilerde koltuklarından kalkıp yavaş adımlarla salonun çıkış kapılarına doğru yürüyorlardı.
------------------------------------------------------------------SON
------------------------------------------------------------OYUNCULAR-
Kral :………………………………………...III. Charles Philip Arthur…..
Başkan …………………………………...Joe Biden……
Abd dış işleri sözcüsü ……………...Ned Price……
İsrail başbakanı………………...Binyamin Netanyahu……
Gazeteci BBC TV …………………...Sahaun Rey…..
Gazeteci CNN TV…………………...Ricert Boey…..
Sanal oyuncu…………………………...Uşak Sebastian…..
Sanal oyuncu…………………………...Ajan 007 James Bont…..
Kahraman ve iyi insanlar: ……...Müslüman Türk Milleti…..
Hain ve kötü insanlar:...Haçlı gizli servis ajanları….
Figüranlar:……………………………...Yerli ve milli olmayan devşirme işbirlikçiler…..
---------------------------------------------------------------SENARYO
------------------------------------------------- -Siyonist ve Evangelist yapılar
-------------------------------------------------------------YÖNETMEN
----------------------------------------------------------Abd- İsrail- Ab
------------------------------------------------------------PRODÜKSİYON
----------------------------------------------------------Emperyalist güçler
------------------------------------------------------------FON MÜZİK
---------------------------------------------------------Eye of the Tiger
YORUMLAR
Bir toplum kültürünü ve tarihini unutursa tüm değerlerini unutmuş demektir. Değerlerini unutmuş bir toplumdan ahlak, düzen vb. gibi olguları beklemek çok doğru bir davranış değildir. Türkiye' de ki Sabetayistlerin büyük çoğunluğu "kapani" kolundan gelmektedir. Ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Cumhurbaşkanlığından tutun birçok ordu komutanı sebatayistti...Umarım bundan sonra daha iyi yöneticilerimiz olur. Emeğinize sağlık.
Serhat BİNGÖL
Neyse bu hassas konulara, sanırım zaman içerisinde tarihçiler ve siyaset bilimcileri bir açıklık getireceklerdir.
Yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve sevgilerimle..
Serhat BİNGÖL
Selam ve sevgilerimle..
Bu güzel çalışmada bir ulusun çöküşünün hikayesi okudum bir toplum bilimle hiç bir ilgisi olmayan bir dini inancı tüm kültürel değerlerinin önüne koyarsa tarihin derinliklerindeki anılarıyla övünür durur. Belkide böyle bir toplum dünyada bi haber kendi kendine yalandan bir kahraman yaratarak güya en iyi yolda ilerliyor gibi görünsede nafile insanı değerlerini yitirmiş bir düzende yok olmaya mahkumdur çalışmanızı yürekten kutluyor
Serhat BİNGÖL
Selam ve sevgilerimle...
16 DEVLET KURMUŞ ŞANLI TÜRK DEVLETİNİN, DESTANLARI DA YENİLGİLERİ DE ŞANLI OLUR BİLİRDİK.
TAKİ...
Süleyman ŞAH TÜRBESİNİ BASİT BİR TERÖR ÖRGÜTÜNE KARŞI KORUYAMAYARAK TESLİM BAYRAĞI ÇEKME UTACINI,
YÜCE AZİZ TÜRK MİLLETİNE YAŞATIP, ADETA DÖRTNALA KAÇAIRILANA DEK.
BAHSETTİĞİNİZ VE GERÇEKLEŞEN 2023 HEDEFİNİZ HAYIRLARA VESİLE OLSUN.
2053 HEDEFİNİZ İSE SANIRIM ŞİMDİDEN13 MİLYONU BULAN MÜLTECİ SAYSI İLE TÜRKLÜĞÜ TARİH SAHNESİNDEN TAMAMEN ORTADAN KALDIRMAK OMASIN SAKIN
;)
KUTLUYORUM GÜN YAZINIZI.
BARAVO...
Serhat BİNGÖL
Birde yorumunda ‘’2023 hedefiniz’’ demişsin. Benim hedefim değil. Sanayi ve teknoloji bakanı Sayın Mustafa Varank’ın hükümet adına ortaya koyduğu bir hedef. Ulaşa bilirler mi, ulaşamazlar mı onu da muhtemelen bizden sonraki nesiller görür.
Son olarak da bu siyasal süreçteki en önemli şeyin muhalefet partilerinin ve muhaliflerin, kendi siyasetlerine dönük öz eleştiride bulunmalarıdır diye düşünüyorum. Aksi halde adamların 2023 den sonraki hedefleri olan 2071’e kadar bu süreç böyle devam eder gider.
Hz Mevlana’nın çok sevdiğim bir sözüyle bitirmek istiyorum. ‘’Dünle beraber gitti, cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
Yorumun için teşekkür ederim.
Öyle güzel bir senaryo ki kalbimden gerçek olmasını çok arzu ettim.
Genelde çok siyasetle ilgilenmemeye ve siyasi şiir ve yorumlara gitmemeye çalışırım ama bu kadar onur verici bir yaziya bir tane yorum yapılmaması haksızlık olurdu.
Eğer siz deseydiniz ki Türkiye de toprak kalmadi her şey satıldı yakında şeriat gelecek kadınların kızların hiç bir yerde hakkı olmayacak ortalık karışacak vs gibi ezberlenmiş şeyleri satsaydınız eminim burası alkışlayan yorumlarla dolu olurdu.
Çok manidardı emeğinize sağlık tebrik ediyorum.
Saygılar efendim.
Serhat BİNGÖL
Selam ve sevgilerimle.
Dilek pınarı
Tekrardan kutluyorum
Selam ve saygılar sunuyorum.