- 1481 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Özgelişim Ölümsüzdür
ÖZGELİŞİM ÖLÜMSÜZDÜR
Sevgili dostum,
Benim özgelişim kitapları okudıuğumu gören bir yakınım “bunların modası geçti” ya da “bunlar bitti artık “diye biraz küçümser, biraz alay eder, biraz anlamaz tavırla konuşması beni düşündürmeye yetti. Bu düşüncelerimi sana yazmaya karar verdim. Çünkü düşünceler güzel dostlarla paylaşıldıkça değer kazanıyor. Dostun seni anlıyorsa, bunun yanında da sana düşüncelerini geliştirmek için maddi ve manevi destek oluyorsa daha değerli oluyor bu paylaşımlar.
Sevgili dostum,
“Özgelişim” adı üstünde insanın kendni geliştirmesi. Demek ki, insanoğlu var olduğu zamaadan bu yana özgelişim var. Ama insan bunu kabullenemiyor veya anlamak istemiyorsa tabii ki yukarda anlattıklarımı konuşacak ve tavır sergilecektir. Ama “özgelişime inanan insan” da gelişmeye devam edecektir. Özgelişimin amacı da yanımızda yöremizdeki insnalara inat değil onların tavırlarından güçlenerek olumsuzluklardan yılmak yerine güç alarak gelişmek değil ni? Onlar bizi yıldırmaya çalışsa da bizi güçlendirdiklerinin farkına varamıyorlarsa o zaman biz ne yapalım?
Sevgili dostum,
Bence Hz. Adem’den beri insanların kendilerini geliştirme isteği vardır. Buna tavsavvuf ehli “nefis terbiyesi” der. Nefsi terbiye ettikten sonra da O’nu insanlara faydalı olacak şekle getirmek “özgelişim” çabasının ta kendisidir. Yani “önce dol sonra boşal” veya önce öğren sonra öğret, önce yaşa sonra anlat gibi değişik şekilde anlatabiliriz hayatın özetini. Ama insan bakış açısı ve kültürü zengin değilse büyük oranda doluyu da göremezse sık sık çevresindeki insanlara “ boş adam” diyecektir. Bu tutum son derece normaldir.
Sevgili dostum,
Kendisini geliştirmek için çaba harcamayan insan, günlük hayatta en tabii görevlerini yapmakta bile zorlanıyorsa tabii ki gayretle özgelişimi anlatan ve gelişmeleri için insanlara destek vereni anlamaz da dalga geçmeye , küçümsemeye bakar. Onlara da söylecek sözümüz olmadığından sadece gülümsemekle yetinmek ve bu konuda onlarla konuşmamak en güzeli.
Sevgili dostum,
Her şeye olumsuz açıdan bakmayı hayat felsefesi yapmış insan, sadece kendisini değil ailesini ve çevresini de huzursuz eder. Ama ona sorarsan bu çevresini sevdiği içindir. Çenesi elinden ve beyninden daha çok çalışan insandan da, bu konularda anlayış beklemek de nafile.
Sevgili dostum,
“Özgelişim ölümsüzdür” dedim. İnsanoğlunun var olduğundan yok olacağı kıyamete kadar bu çabası devam edecektir. Tabii ki çoğunluk gelişimi sadece “para kazanmak” olarak algılayacak, kimisi sadece ibadet olarak algılayacak, kimisi de paylaşım olarak algılayarak, hem maddi hem manevi servetini hayır işleri için ve çevresi için harcayacaktır. Belki hem maddi hem manevi paylaşım yapanlar çok az olacaktır ama bun yapanlar geçmişte de gelecekte de olacaktır. “özgelişim” i anlayan ve bunu yaşayanlara ne mutlu...
Sevgili dostum,
“sözümüz özümüzdür” demiyor muyuz sık sık. İnsnaların sözleri ve tavırlarını iyi gözlemlediğimiz zaman hayata bakış açılarına, dine, eğitime ve dünyaya bakış açıları konusunda geniş bir bilgi birkimi elde edebiliyoruz. Bu da onların fayda ve zararlarına karşı kendimizi koruma veya onlardan öğrenme için gayret etmemize sebep oluyor.
Sevgili dostum,
Çevreyi tanıma da doğuştan başlayan şey. Derler ki “insanın ne dediğine değil ne yaptığına bak” ve “imamın dediğini yap ama yaptığını yapma”. Bu da insanların sözüne değil özüne bakmamız gerektiğine, yani davranışlarını iyi izlememiz gerektiğini söyler. Buna da psikoloji ilmi diyoruz. Çoğu zamaan insanlar özellikle gençler kendilerini tanımadıkları için başkalarından psikolojik destek alırlar. Bu destekler yerinde olur ve uygulanırsa insana fayda sağlar ve “özgelişim” konusunda iyi destek olur. Ama bu destekleri çevre baskısı ile ve laf olsun diye alanlar fayda sağlamıyor. İşte bu da insanların “bunun modası geçti” demelerine sebep oluyor.
Sevgili dostum,
“Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz” ve “İlilim (Hikmet) insanın kayıp malı gibidir, insan nerede bulursa onu alır” sözlerini iyi rehber edinen insan başta aile fertlerinden olmak üzere çevreden iyi dersler alarak gelişmeye ve “özgelişim” ine önem verir. Küçümsemek yerine dersler çıkararak onlardan faydalanmaya bakar. Ona maddi ve manevi destek verir.
Sevgili dostum,
Şuna inanıyorum ki, özgelişimimizi ihmal etmeseydik ve gelişimi moda olarak algılamasaydık eminim toplum olarak daha az stressiz ve daha anlayışlı ve sevgi dolu toplum olurduk.Umarım bundan sonra özgelişimi önemseyen bunları da önce çocuklarına ve sonra torunlarına aşılayan bir toplum oluruz.
Sevgili dostum,
“Özgelişim” üzerine senelerce yazılar, kitaplar okumama rağmen halen özgelişim konusunda toplumca dersler alamadığüımızı görüyor, birey olarak benim de özgelişim yönünde okuduklarımı yaşayamamak gibi zaaflarımı görüyorum. Bu zaafları aşarsak bizim özgelişimimizinde iyi yerde olacağına inanıyorum. Bu durumun senin için de geçerli olduğunu söylememe gerek yok sanırım.
Sevgili dostum,
Dostluk demek sadece kendimizi geliştirmek değil, aynı zamanda dostlarımızı ve onun yakınlarını da geliştirmek demektir. Sanırım bu mektuplar bu amaca yönelik.
Sevgili dostum,
Hayatın devam ettiği gibi memnun olsak da olamasak da, farkına varsak da varamasak da özgelişim de devam edecek ve hayat gelişen insanlara daha kolay ve rahat olacaktır. Özgelişim içinde insanları yakınları anlamasa da, onlar özgelişim içinde insana “ amma da rahat adamsın” diyerek gelişimlerini gizlice kabullenecek insanlardır. Çünkü özgelişim içinde insan her seyi dert etmez ve strese yol açacak konuşmalardan uzak kalır. Gereksiz konuşmaz. Bu faydasını özgelişime moda deyenler bile kabul ederler ama sorsan “öyle şey yok” derler.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.