- 217 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YA BÜYÜK TÜRKİYE,YADA KÖLELİK
YA BÜYÜK TÜRKİYE, YADA KÖLELİK
Büyük devlet adamı, büyük komutan Abdulhamit Han döneminden bu yana küfür dediğimiz batı hep bizimle ilgilenmiş ve uğraşmıştır. Easastada öyle değil mi? İslam hakikat, Yahidilik ve hırıstiyanlık tahrif edilmiş ve bozulmuş olarak yeryüzünde tabileri olan insan eseri haline getirilmiş kitaplarla amel edilen dinlerden.
Osmanlı islamla eşdeşlendirilmiş ve Abdülhamit ’in yok edilmesi elzem olmuştu. Batının niyetini iyi okuyan, Abdülhamit Han İçeride bir biriyle barışık bir ülke görünümü kazanmak istiyordu. Şartlar içinde Abdülhamid büyük bir iyi niyet gösterisi ile işe başladı. Osmanlı tarihinde o zamana kadar görülmemiş birtakım hareketlerle kısa sürede ordunun ve halkın gönlünü kazandı. Meselâ Seraskerlik Kapısı’nda subaylarla yemek yiyen padişah, burada “serasker paşa, paşalar, beyler, efendiler” hitabıyla başlayan bir konuşma yaptı. Bütün hükümet üyeleriyle mâbeyin personelini Yıldız Sarayı’nda yemeğe davet etti. Burada yaptığı konuşmada da milli birliğe duyulan ihtiyacı dile getirdi.
Tersane’ye giderek bahriyelilerle birlikte sofraya oturup asker yemeği yedi. Bâb-ı Meşîhat’a giderek ulemâ ile birlikte iftar yemeğine katıldı. Haydarpaşa Hastahanesi’nde Balkan cephelerinden gelen yaralıları teker teker ziyaret ederek onlara hediyeler dağıttı. Sadrazam ve diğer nâzırlarla birlikte camileri dolaşarak halk içinde namaz kıldı. Böylece halk ve devleti aliyenin tüm kurumlarıyla barışık bir baş kumandan oldu. Bu gün Cumhur başkanımızın davranışıyla birebir örtüşüyor.
Osmanlının yıkılmasından sonra bir daha belini doğrultamayan bir devlet görüyoruz. Birinci dünya savaşı başlaması ve bitmesi arasında devlet iyice zaaflara düşmüştü. Nihayetinde küllerinden yeniden doğmaya hazırlanan Osmanlı son bulup Türkiye Cumhuriyeti adı altında çok şeyini kaybetmiş bir devlet olmaya ve doğmaya çalışırken bile boş durmadı batı.
Birinci Dünya Savaşı bittiğinde bugün Türkiye’ye manşetler üzerinden saldıran ülkeler, işgal güçleri olarak başta İstanbul olmak üzere birçok şehrimizde kirli postallarıyla dolaşıyordu. Hadis-i şerif ‘’küfür tek millettir’’ der. Demek ki gâvurluk baki. Bitmiyor.
İngiltere ve Fransa, Türkiye’nin bir gün 85 milyonluk bir nüfusa ve güçlü bir orduya sahip bir devlet hâline gelip kendileriyle başa çıkabilecek bir ülkeye dönüşeceğini öngörebilselerdi belki de savaş sonrası ülkemizi on parçaya bölerlerdi. DEVAM EDECEK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.