- 576 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
Arife Günü Ve Ramazan Bayramı
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Evveli Rahmet, ortası Mağfiret ve sonu da Cehennemden Azad olarak kurtuluşa erilmeye vesile Ramazan-ı Şerif’in son günündeyiz. Bugün arife günü. Feyz ve bereket dolu Ramazan tamamlanacak ve kısmet olursa 21 Nisan Cuma günüde Mübarek Ramazan Bayramı başlayacaktır. Bu vesile ile bütün Müslüman Kardeşlerimin, içinde bulunduğumuz arife gününü ve idrak edeceğimiz Ramazan Bayramımızı en içten dileklerimle tebrik ederim.
Ramazanı şerif; ibadet ve taâtlarla birlikte yardımlaşmaların zirve yaptığı bereketli günlerdir. Maddi ve manevi yönden yardımların arttığı bu zaman dilimlerinde, zekâtlarımızla, infaklarımızla ihtiyaç sahiplerini gözetip kardeşliğimizin gerçek anlamda tesisini sağlamaya gayret ediyoruz. Sadaka-i Fıtr için son güne girmiş bulunuyoruz. Hala fitresini vermeyen kardeşlerimiz var ise acele etsinler, hemen versinler.
Bu bereketli zaman dilimlerinde, arife ve bayram günlerinde, Rahmeti Rahmana kavuşan aile fertlerimizin, ehl-i İmam’ın kabirlerini ziyaret edip, tefekkür etmeli, Yasin-i şerifler, Fatihalar okunup ecir ve mükâfatlarını bağışlamalıyız. Kabir ziyaretleri ölülerimize karşı duyduğumuz sevgi ve saygının bir ifadesidir. Ayrıca kabir ziyareti, insanlara ahireti hatırlatır. Bu ziyaretler vesilesi ile bir gün mutlaka öleceğimizi hatırlamış oluruz. Bu hatırlama aslında hayatımızı daima güzel ahlak esaslarına göre yaşamamız gerektiğini de beraberinde getirir. Dünyanın imtihan yeri olduğu, dolayısı ile bu imtihanda mutlaka başarılı olmamız gerektiği anlayışı bizlerde hâkim olmalıdır. Aslında ölüm, dinimize göre bir yok oluş değil, gerçek manada var oluşun başlangıcıdır. Dünyada iken sevdiğimiz, saydığımız ve ziyaret ettiğimiz kimselerin kabirlerini ziyaret, onları unutmadığımızın, sevgi ve saygımızı devam ettirdiğimizin en açık belirtisidir. Kabir ziyareti sırasında, saygılı olmak, kabirleri çiğnememek, yüksek sesle ağlayıp feryat etmemek gerekir.
Ramazan Bayramını; Orucunu tutan, ibadetlerini tam yapan Müslümanlar kutlamaya hak kazanmıştır. Bazı insanlarımız bilmeden, bazıları da bilerek inatla ve ısrarla Ramazan Bayramına, Şeker Bayramı demektedirler. Bu kesinlikle yanlıştır. Şeker değil Şükür Bayramıdır. Oruç Ay’ına Ramazan dediğimiz gibi, bayramına da kesinlikle, Ramazan Bayramı demeliyiz.
Mümkün olduğu kadar vakit namazlarımızı camilerde cemaatle kılmaya gayret etmeli, evlerde kıldığımızda da aile fertlerimizle cemaat olup kılmalıyız.Bayram namazını kıldıktan sonra kabir ziyareti yapmalı sonrasında aile fertlerimizle bayramlaşmalıyız. Kısacası; imkan bulabilirsek Sıla-i rahim yapılıp, anne-baba, akraba ve arkadaşlar ziyaret edilmelidir. Ramazan ayında olduğu gibi, Ramazan Bayramında da yoksullara yardım etmek, hastaları, kimsesizleri, yakın akrabayı ziyaret etmek çok güzel bir davranıştır. Küçüklere hediyeler vererek sevindirmeliyiz. Bayramların önemini en iyi şekilde kavratmalıyız.
Müslümanların birbirleri ile dargın olmaları doğru değildir. Dargınlar, bu en önemli güzel günlerde barışıp, birbirlerini ziyaret ederek veya arayıp kardeşliklerini pekiştirmelidirler. Bayramlar birlik ve beraberliğin, kardeşliğin en güzel şekilde tesis edildiği günlerdir. Değerli kardeşlerim, her zaman kardeşliğimizin gereklerini yapanlardan olalım.
Mazlum ve mağdur olan Müslüman kardeşlerimizin, maddi ve manevi yardımlarımızla yüzlerinin güldüğü bayramlar yaşamalarına vesile olmamızı Allah (c. c.)’tan niyaz ederim. Haksızlıkların ve Zulümlerin son bulduğu bir dünyada, insanca yaşayıp, bayramlarımızı mutluluk içinde yapabilmemiz duası ile sıhhat ve âfiyetler dilerim.
[email protected]