- 377 Okunma
- 3 Yorum
- 4 Beğeni
Yumurtacı
Pazar günleri hem alışveriş günü hem de tatil olduğu için sevdiğim günlerdendir. Hanımla bugünü iple çekeriz.Alışveriş çantamızı alır yaya olarak semt pazarına doğru yola koyuluruz.Pazardan alışverişi marketten yapmaya tercih edişimizin geçmişten kalan bir hatırası var.Yıllar öncesiydi.Yine hanımla pazara çıkmıştık, büyük oğlum Semih’te yanımızdaydı. Pazarda alt komşumuz Salih Bey’in eşi Safiye Hanım’a rastlamıştık.Eşimle ayaküstü sohbete başladılar.Eşim bana dönüp;
-Biz Safiye ile pazar edelim, siz de Semih’le takılın demişti.
-Tamam dedik ve pazarı gezmeye başladık.
Gıda bölümüne doğru yöneldik.Köşede duvar dibinde oturup yumurta satan birini gördük.Üstübaşı yırtık ve çok yorgun görüntülü bir adamdı.
Ona doğru ilerlerken son derece şık giyimli bir bayan yumurtacının önünde durdu.Elindeki parasını göstererek ;
"Bununla on yumurta verirsen alırım yoksa almam" diyerek bir nevi tehditvari pazarlık etti.Yumurtacı kırışmış alnını güneşin ve toprağın simsiyah ettiği eliyle kaşıdı sonra kadının yüzüne yarım ve istemsiz bakış atarak;
-Yumurtanın teki elli kuruş ama sen nasıl dersen öyle olsun bacım,dedi.
Yumurtaları poşete koydu ve kadına doğru uzattı.Parayı aldı ve cebine umarsızca koydu.Kadından aldığım cesaretle yumurtacıya yaklaşıp selam verdim.
-Selamunaleykum abi, dedim.
Yüzündeki hüzünle öyle bir bakış baktı ki teklif etsem mi etmesem mi ikilemine düştüm. Sonra bir daha mı görecem deyip kendi kârımı düşünerek;
"Bana da o kadına verdiğin fiyattan verir misin? Yalnız ben bir koli alacağım." Dedim.
-"Bugün hep zarardayım ama madem ona verdik sana da vereceğim tabi, "Dedi
ve koliyi uzattı.Paramı tam verecekken. Uzun paltolu,fötr şapkalı, elinde şemsiyesi ile orta yaşlı bir adam selam vererek yanımıza geldi.
Çok naif bir ses tonuyla ;
"Bana da iki koli yumurta verir misin?" Dedi.
Yumurtacı sırtını dayadığı duvara tutunarak ayağa kalktı. Duvarın dibinden istifli iki koli yumurtayı gazeteye sardı sonra büyükçe bir poşetin içine koyarak adama doğru uzattı.
Fötr şapkalı adam;
"Fiyatı ne kadar " Dedi.
"Normalde elli kuruş ama bugün herkese otuz kuruştan vereceğim kimsenin hakkı kimsede kalmasın, " Dedi.
"Adam iki yüz lira uzattı ve üstü kalsın" Dedi.
Yumurtacı, bir paraya bir adama baktı,sanki bir yerlerden bir ses duyacak ve azar işitecek çocuk gibi konuştu;
"Hayır olmaz ben çocuklarıma haram para yediremem.Hakkımdan fazlasını alırsam, Rabbime ne cevap veririm" dedi.
Fötr şapkalı adam gözlerinde ki nemle bir bana bir yumurtacıya baktı.
Sonra yumurtacıya dönerek;
"Helali hoş olsun kardeşim sen sabahtan beri ucuz ucuz satıyorsun. Ben hakkımı sonuna kadar helal ediyorum. " Diyerek koluma girdi.Biraz ilerledikten sonra bana doğru dönerek;
"Böylesi rızkının peşine düşmüş insanlardan alışveriş yaparken ucuza almanın yerine fazlasını vermek daha hayırlı değil mi?" Diye sordu.
Bir anda durdum cevap veremedim. Sonra kendimden utandım.Koca koca marketlere, avmlere gidip bir kuruşluk pazarlık yapma hakkımız yokken bu ihtiyaç sahibi insanlardan ne isteriz ki. Acaba egomuzu mu tatmin ediyoruz?
Bana içinde bulunduğum durumun farkını gösteren beyfendinin elini sıkarak ona çok ama çok teşekkür ettim.
Cebinden çıkardığı şekeri oğluma uzatan adam gözümde büyüdükçe büyüdü. Böylesi insanlara ne çok ihtiyacımız olduğu zihnimde yankılandı.
O gün bugündür alışverişe çıkınca yumurtacı ve o güzel insan aklıma gelir.
YORUMLAR
Çok etkilendim sevgili dost.
Dediğin gibi koca marketlere bir kuruş indirtme şansımız olmaz garibanın kazanacağı üç kuruşa göz dikeriz.
Ben alacağımı aldım
Hayırlı Ramazanlar.
SelimADIM
Benim de zaman zaman bazı yerlerde çok dikkatimi çeker kendi ürünlerini satan amcalar teyzeler. Onlar ile hiç pazarlık yapmamak lazım., ben şahsen yapmıyorum. Büyük marketler zaten dünyanın parasını kazanıyor. Küçükleri ayakta tutmamız lazım. O amca hangi fiyat diyorsa ondan o fiyata almak en erdemli bir davranış. Ha fazla da verirsen, gururludurlar, bir çokları almaz. Bir gazeteyi ya da bir sigarayı, buna benzer şeyleri, bir küçük büfeden almalı ki zaten her yerde fiyatı aynı... Anlamlı bir yazı kutlarım...