- 285 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ZELZELE-Bir dakikaya neler sığar?
Kimin aklına gelir değil mi? Meğer 1 dakikada değişirmiş her şey. Evimiz, sokağımız, şehrimiz; aklımız, fikrimiz, duygularımız ve hayallerimiz. Hepi topu 1 dakikalıkmış. İktidarların, yöneticilerin, müteahhitlerin yıllarca söylediklerinin de yaptıklarının da ömrü 1 dakikaymış.
Madem böyle ne gereği vardı bunca yalana, dolana, kavgaya, gürültüye. Meğer koca bir ülkenin anasını, atasını ağlatmanın ederi sadece 1 dakikaymış. Neyin hesabını kapatmaya çalıştı ki tabiat anamız. Değer mi bunca emeğe, gözyaşına, acıya ölüme? 1 dakikaya sığacak kadar ucuz muydu insanlığımız. Bunun bedelini daha önceleri de çok ödedik. 17 Ağustos 1999’da hem de 7.4 şiddetinde ödedik. Yine, peşin hem de acı ve gözyaşlarıyla birlikte.
Her şeyin başı, sonu, ası astarı 1 dakika bile değilmiş. Mesela büyümezsin 1 dakikada. Bebek olursun, çocuk olursun, sonra genç… Yıllar alır aklımızın pişmesi. En az on iki yıl zorunlu okursun yarım yamalak da olsa. Ama her şey 1 dakikada biter. Zeki olmanın, deli olmanın, kanser olmanın, dans etmenin, şarkı söylemenin, gezmenin, tozmanın, halay çekmenin, spor yapmanın da ederi 1 dakikaymış.
Zenginliğimizin bile 1 dakikalık ömrü varmış. Bir bakmışsın 22 ayarlık ezilmişsin molozların altında. Kavgan yok olmuş, küslüğün de. Artık açlık, susuzluk ve üşümekledir kavgan. İşte şimdi geçmez hükmü cebindeki paranın. Bir yudum suyun da; bir lokma ekmeğin de kıymetini 1 dakikada öğrendik.
Meğer bu kadar kolay ve umarsızmış adına “hayat” dediğimiz tek dişi kalmış canavar. Bizi 1 dakika dolmadan sattı. Hem de onca biriktirdiğimiz değerlere rağmen. Uğruna nice canlar yaktığımız, kavgalar ettiğimiz ideolojilerimizi de, inançlarımızı da yerle bir etti. Maddi, manevi biriktirdiğimiz ne varsa içine etti, hem de 1 dakikada. Yerimden, yurdumdan ve sevdiğimden etti. Ne varsa sildi süpürdü geçmiş ve geleceğe dair ne biriktirdiysem.
Bir kez daha anlattı “Zelzele” hem de kafamıza vura vura… Söktü, aldı; elimizde, avcumuzda, aklımızda ne varsa... Bir kez daha vurdu aptallığımızı(!) yüzümüze. Yerin dibine soktu. Siz adam olmazsınız dercesine salladı salıncağını. Düştük hem de hepimiz, savruldu insanlık bir kez daha gecenin zemheri ayazında. Ay, siyah kefenle kapamış gökyüzünü. Yıldızlar suskun. Olan bitenden bihaber bulutlar. Yalnız köpekler uyanık; çıkarcılara, ikiyüzlülere, gözünü para hırsı bürüyenlere inat.
Başladığımız yere dönmek hiç de zor değilmiş. 1 dakika yetti de arttı bile. Bu 1 dakikaya binlerce ölüm sığdı, yüzbinlerce çığlık, kan ve gözyaşı sığdı. Öyle çok da böbürlenmenin bir anlamı yokmuş. Belki de en önemlisi; yıllardır kulak tıkadığımız vicdanımızı duymak da 1 dakikaymış nasırlaşmış kalbimiz yumuşaması da.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.