- 295 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HALİL SOYUER (19. Vefat Yılı nedeniyle)
“Kar beyazdır ölüm, ellerinden gülüm.
Sen yoksun diye düşmanım her güne.
Dursun dünya, dönmesin sensiz
Yaşatmasın Allah’ım sensiz…”
Herhalde böyle bir tesadüf olamaz… Rahmetli Kerim Tekin’in bu güzel şarkısını dinlerken müzik kutumdan ve bir ölüm olayının nasıl kar beyaz olacağını düşünürken öğrenmiş oldum sevgili Halil Soyuer şairimizin 17.01.2004 tarihindeki vefat olayını. “Kar beyazdır ölüm!..” Bu cümledeki imge öyle sanıyorum ki en çok da ona yakışmıştır. Ölümün kar beyazlığındaki safiyeti, Allah’ın rind kullarına yakıştırdığı bir özellik olsa gerek diye düşünüyorum.
“Zira usanmıştım gökyüzünü seyretmekten!” diyerek henüz çok genç yaşta ebediyete intikal eden Cahit Sıtkı Tarancı, Orhan Veli, Muzaffer Tayyip Uslu, Rüştü Onur, Ziya Osman saba gibi şairlerimizi düşünürsek ve her canlının mutlaka ölümü tadacağı hükmünün amir hüküm olduğu gerçeğini hatırlarsak 83 yaşını şiir gibi ve şiirle koyun koyuna yaşamış bir usta şairimizin vefat olayına –aslında üzülsek de- üzülmemeliyiz diyebiliyorum şahsen. O; günümüzün Karacaoğlan’ıydı sanki… Onun gibi sevda doluydu yüreği! Ayrıca Nasrettin Hoca gibi zeki ve nüktedan bir kişilikti.
Zorunlu bir gidiş; 17 Ocak 2004… Ve bu zorunlu gidişten Türk şiirinin şahini ustamızdan kalan hoş sedanın dışında başka bir şey olmasa gerek. Akşam olmuş, gizli gizli ağlamıştır o, gözyaşlarını yüreğine akıtarak!.. O’nun; sevgilisine “gideceğin yere beni de götür/ Sorana başımın belası dersin” şeklindeki serzenişine yansıyan ruh halini, “bir gün buradayım, bir gün şurada” derken, yine onun her zaman gönül birlikteliklerinde olma isteğinin hikmetini, “öyle bir derde giriftar” iken onun bu amansız derdini neden merak edip de sormadığıma ah ne kadar pişmanım bir bilseniz!.. Bu imkânı pek çok kez de bulabilmiştim oysa.
1921 yılında Balıkesir’in Havran ilçesinde dünyaya gözlerini açan şairimizin geçmişi Bayburt’a dayanmaktadır. Küçük yaşlarda şiire ilgi duymaya, lise yıllarında ise yazmaya başladı. İlk şiiri 1938 yılında Alkım Dergisi’nde yayımlanan Soyuer, uzun yıllar Ankara Halkevi bünyesindeki kültür ve sanat şubesini yönetti. Özellikle o dönemde yaygınlaşan Şiir Günleri’nin organizatörü ve sunucusu oldu. Şimdiye kadar 155 şiiri ünlü bestekârlarımızca Türk müziğine kazandırılmıştır. Ülkemizde yayınlanmış ve yayınlanmakta olan pek çok sanat ve edebiyat dergisi onun şiirleriyle artı değerlere ulaşmıştır kanısındayım. Onun şiirlerinde; içtenlik, doğallık ve akıcılık en önemli özellik olmuştur. Ömrü boyunca kafiyeye bağlılığını gösterebilen ender şairlerimizdendir Halil Soyuer usta… Onun şiirlerindeki dil, oldukça sade ve özentiden uzaktır. Şiirlerinin pek çoğu da koşma tarzında yazılmıştır.
83 yıllık ömrünün şiirle olan birlikteliğinde; Liman(1950), Kin(1952), Aylak İnsanlar Kenti( 1965), Körkuyu(1970), Akşamüstü(1975), Anılarla Şairler Albümü(1982), Gönül Dağları(1990), Sonbahar Çiçekleri(1991), Sorma Hiç(1993), Zaman Akıp Gidiyor(1994), Ankara Kabadayıları(1995), Sevgi Çiçekleri(1996), Sevgi Burcu(1997), Kader Faslı(1997), Yürektir Sevginin Vatanı(1998), Sevgi Bende Hiç izine Çıkmadı(1999), Sevgi Seli(2000), Sevgi Bağları(2001), Bakış Mektubu(2002) Seninle(2003) gibi şiir kitaplarına imza atmıştır Halil Soyuer. Ölümünden sonra kızı Nursel Hanım “Kazdağı Eteklerinden Ankara Sırtlarına” isimli kitabı 2007 yılında babasının anısına yayınlamıştır…
Son nefesinde Yahya Kemal’in bir şiirinden şu iki dizeyi mırıldandığından eminim dostlar; “Aşkın gül açan, bülbül öten vaktinde/Yaranla târâp, yar ile vuslat dileriz…”
"Kirpik uçlarında ağlar bir şiir" derken, sustu!.. Sözümü; İbrahim Özoral tarafından Kürdî makamında bestelenen bir şiiri ile bitirmek isterken Allah’tan gani gani rahmet diliyorum kendisine!..
ARDINDAN
---------
Gideceğin yere beni de götür
Sorana derdimin dermanı dersin.
Götür de istersen sokakta yatır
Elimde gönlünün fermanı dersin
Adını iğneyle işle derime
Kölemdir desen de gitmez arıma
"Bunlar ne?" derlerse mektuplarıma
Mahvolmuş bir ömrün romanı dersin
Duysalar da coşup çağladığımı
Bilmezler sana bel bağladığımı
Görenler olursa ağladığımı
Fırat’ın en coşkun zamanı desin.
..
H.S.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.