- 479 Okunma
- 2 Yorum
- 6 Beğeni
BU KENTİN SOLAKLARI
Bir günün daha veda busesi akşamın üzerimize konmuştu,güneş batmış insanlar evlerine yavaş yavaş dönüş hazırlığındaydı..
Her yer karanlığa tutsak olurken korku sarıyordu kentin arka sokaklarını..
Ezan okunmuştu cemaat allah’ın emrini yerine getirmek için camilere koşuyordu..
Omurgası çökmüş bu dünyada bunca geçmiş zaman içinde neler yaşamadımki bu garip şehirde..
Bazen çok şaşırdım bazense gülüp geçtim.doğruyu yanlışı birbirinden ayırt ettim..
Omuzlarındaki yükün ağırlığı arttıkca mercburen sokaklara yansıyordu çaresizliğim...
Her şey geçim sıkıntısını hafifletmek içindi çabalarım..
Yine de ruhumu köleleştirmemek için var gücümle direniyordum yaşadığımız bu düzene...
Bazen öyle zamanlar olurdu ki kendimi avutmak için bir şeyler mırıldanıyordu dudaklarım..
şarkıyı sözlerini bilmesem de bağıra çağıra söyleyebiliyordum..Boş kaldığım zamanlarda sahil kenarına gider dalgalar eşliğinde kitap okur, sonra bir martının bir lokma simit kapabilmek için vapurların peşinden bıkmadan uçuşunu izlerdim...
Her geçen zaman beynime bir daha çıkmamak üzere kazınırdı.
Özlerdim delicesine memleketi.bir flim şeridi gibi geçerdi önümden çocukluk günlerim..
Her zaman saygı önce gelirdi bir başka komşuluklar yaşanırdı...
Bakıyorumda şimdi ne saygı ,nede sevgi kalmış.
Komşuluklar ölmüş,insan aynı apartmanda oturduğu komşusunu tanımaz hale gelmiş..
Sokakta bile insanlar birbirlerine zoraki bir selamdan başka bir şey vermiyorlar..
Beton blokların içine çekilen insanlar kaybolup gidiyorlar yalnızlığa...
Peki biz ne yaptık. umutları bir bekleyişin sırtına yükleyip ona sadece uzaktan bakmakla yetindik.
Hayatı iyi veya kötü yaşamak varken, her gün birbirimizi yeniden keşfetmek varken, bu yolda kavgaya mahkum ettik birbirimizi.
Bu sürgünlüğe bu kavgaya son vermenin zamanı geldiği anladığım an sözcüsü tüm olumsuzlıkların çevreme ve hayatıma yansımaması için
Hayatın akışına kapılıp hiçbir kaygı duymadan gidebildiğim yere kadar gitmek istiyorum.
Kısacası attığım her adıma dikkat edip,yaşamıma anlam katmak, mutluluğu bulmak ve bir daha kaybetmemek istiyorum.
Yarınlarıma can olmak, bir can daha katmak için, ruhumun yalnızlığına, yüreğimin acısına son vermek için çabalıyorum..
Üzülmemek elde değil,pisliklerle sıvanarak yalnızlığa terk edilmiş bu kentin sokaklarını anlamaya çalışıyorum..
Gülmek ve ağlamak sanılanın aksine çaresizlik, zayıflık, güçsüzlük, dayanamama demek değildir...
Ben ne zaman ağlayan birini görsem içimde
bir acı hissi oluyor..
Ne acıdırki insanlar evlerimizdeki buzdolaplarına dönmüş sanki soğuk ve karanlığa mahkum gibiler..
Hiç unutmam çocukluğumda çok güzel hafta sonu gezmeleri olurdu..yaşamanın bir bskıma hayatın tadını çıkarıyorlardı...
Ama şu bir gerçekti ki, ne kent eski kent, ne de insanlar eski insanlardı.
YEŞİLIRMAK
YORUMLAR
Tebrikler kaleminiz daim olsun
dijital medya medya ile birlikte
dünya küçük bir köy gibi olduğundan
Kültürlerin bir birinden
etkilenmesinden dolayı
İnsanlarda kozmopolit bir kültür oluştu
Gittiğimiz yolda çamur fırtına toz olsa da
Biz ruhumuza önem vererek
Yaratılışımıza uygun
Yaşamak zorundayız
Bu bizi sonsuzlukta son olmaktan
Kurtararak, iki dünyamızda da
Mutlu edecektir hocam
Selamlar, sevgiler, saygılar...
ahmetnarin tarafından 11.1.2023 18:32:24 zamanında düzenlenmiştir.
ahmetnarin tarafından 11.1.2023 18:34:44 zamanında düzenlenmiştir.