- 545 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YASSIÖREN (YASSIVİRAN) KÖYÜ TARİHİ - 2
Dr. İbrahim KARAER
Yassıören Köyü Nüfus Hareketleri
XV. ve XVI. yüzyıllarda Uluborlu kazasına bağlı 24 köy arasında en fazla nüfusa sahip olan Yassıören’in geçen süreçte nüfus ve ekonomik güç kaybına uğradığı görülmektedir. 1478 tarihli Tapu Tahrir Defterinde Yassıviran’da 224 nefer kayıtlı olup, köyün tahmini nüfusu 684’dür. 1523 tarihli defterde Yassıviran’da 143 hanede 174 nefer kayıtlı olup, bu tarihte Yassıviran’da hane sayısına göre 731, nefer sayısına göre 538 nüfus yaşadığı tahmin edilmektedir. 1530 tarihli defterde Yassıviran köyünde 143 hanede 173 nefer kayıtlıdır (Karaca, 2012: 186-187,189). XVI. yüzyılda Uluborlu kazasındaki köyler içinde hane ve nefer sayısı en fazla olan Yassıviran köyünde 1568 tarihli defterde 280 hanede, 563 nefer yazılıdır. Bu tarihte Yassıviran’da hane sayısına göre 1.598, nefer sayısına göre 1.887 nüfusun yaşadığı tahmin edilmektedir (Karaca, 2012: 178-179,186-187,191). XVI. yüzyılın ikinci yarısında bütün Osmanlı ülkesinde yüzde 40’a varan nüfus artışı olduğu kabul edilmektedir. Yassıören köyünde 1568 tarihinde 1530 sayımına göre yüzde 200’ün üzerinde nüfus artışı olmuştur.
Uluborlu kazası 1830 tarihli nüfus defterinde Yassıviran köyünde 311 erkek nüfus kayıtlıdır. Bu nüfusun yaş gruplarına göre dağılımı şöyledir: Bir yaşından on altı yaşına kadar 142, bıyıklı ve ter bıyıklı 29, kara ve sarı sakallı 61, ak ve kır sakallı ve alil (sakat) 67, askerde olanlar 12 olmak üzere toplam 311’dir. 1840 tarihli defterde ise Yassıviran köyünde 153 hanede 363 erkek nüfusun kayıtlı olduğu görülmektedir (Karacan, 2014: 107). H.1260 (1844/1845) tarihli Uluborlu Kazası Temettuat Defterine göre; Yassıviran köyünde 138 hanede 690 kişi yaşadığı tahmin edilmektedir. 1568 tarihinde 280 olan köyün hane sayısı, 1844/1845 tarihinde 138’e, nüfus 690’a düşmüş; Yassıören, nüfus ve ekonomik güç olarak Senirkent ve Büyükkabaca köyünün ardından üçüncü sırada yer almıştır. XIX. yüzyılın ortasında Uluborlu kazasına bağlı üç köyde (Senirkent, Kabaca-i Kebir, İlegüp) gözle görülür nüfus artışı görülürken, aynı kazaya bağlı dört köy (Yassıviran, Bisse, Garip ve Güreme)’de düşüş görülmektedir. Aynı coğrafyada ve aynı idari mekanizma içindeki bu büyüme ve küçülmenin sebepleri köylerin iç dinamiklerinde aranmalıdır (Karaer, 2013: 24).
XIX. yüzyılın ikinci yarısından günümüze Yassıören’de nüfus hareketlerinin gelişimi şöyledir: 1871’de 495, 1915’de 1.041, 1935’de 1.394, 1940’da 1.383, 1945’de 1.259, 1950’de 1.318, 1955’de 1.435, 1960’da 1.630, 1965’de 2.135, 1970 yılında 2.122’ye ulaşan nüfus, 1980 yılında 1.372’ye gerilemiştir. 2000 yılında 1.927’ye yükselen Yassıören’in nüfusu, 2007 yılında yapılan adrese dayalı sayımda 652’ye düşmüş; 2011’de 691, 2012’de 631, 2013’de 594, 2019’da 453, 2020’de 434 ve 2021 yılında 399 olmuştur.
Yassıören’in Ekonomik Yapısı
XV. ve XVI. Yüzyıllarda Yassıviran Köyü Ekonomisi
Yassıviran köyü 1478 tarihinde 2.650 dönüm, 1501 tarihinde 6.250 dönüm, 1522 tarihinde 5.650 dönüm araziye sahiptir (Karacan, 2012: 33,35,40). 1478-1568 tarihleri arasında Yassıviran köyünün aşar, ağnam, çift, nim çift, bennak, bad-ı heva vergilerinin toplamı 1478 tarihinde 16.742, 1501 tarihinde 18.284, 1523 tarihinde 19.428, 1568 tarihinde ise 20.000 akçedir (Karaca, 2012: 180).
1478 tarihli defterde Yassıviran köyünden alınan öşür ve vergilerin dökümü şöyledir (Karaca, 2012: 312-313):
Hınta (Buğday) öşrü 5.250 akçe
Şair (Arpa) öşrü 1.350 akçe
Bağ öşrü 30 akçe
Penbe (Pamuk) öşrü 66 akçe
Bostan öşrü 300 akçe
Kovan öşrü 22 akçe
Kürem (Kızılcık) öşrü 1.255 akçe
Ceviz öşrü 8 akçe
Su vergisi 1.010 akçe
Değirmen (7 adet) 567 akçe
Koru vergisi 8 akçe
Resmi ganem (Davar vergisi) 200 akçe
Resmi zemin 68 akçe
Bad-ı heva 800 akçe
Çift, nim çift, bennak 3.838 akçe
Mezra v.b. vergiler 1.940 akçe
TOPLAM 16.740 akçe
1568 tarihli defterde Yassıviran köyünden alınan öşür ve vergilerin dökümü ise şöyledir (Karaca, 2012: 317-318):
Buğday öşrü 4.000 akçe
Arpa öşrü 1.200 akçe
Bağ öşrü 2.582 akçe
Bostan ve Meyve öşrü 1.656 akçe
Afyon öşrü 300 akçe
Kovan öşrü 200 akçe
(Penbe) Pamuk öşrü 100 akçe
Değirmen (11 adet) 610 akçe
Resm-i zemin 1.550 akçe
Bazar yeri geliri 100 akçe
Resm-i ab (su vergisi) 860 akçe
Mezra gelirleri 950 akçe
Çift, bennak, mücerred 7.602 akçe
TOPLAM 20.000 akçe
Yassıviran köyü, arşiv kayıtlarında değirmenleri, bağ ve bahçeleri ve sahip olduğu su kaynaklarıyla sıkça bahsedilen bir yerdir. Burada tahıl üretimi önemlidir. Uluborlu kazasına bağlı köyler arasında Yassıviran, en fazla buğday yetiştiren köydür (Karaca, 2012: 228-229). 1478 tarihli defterde Yassıviran köyünden 105 müd buğday miktarı karşılığında 5.250 akçe; 45 müd arpa karşılığı olarak da 1.350 akçe öşür alınmıştır. 1 müdün 20 kile, 1 kilenin de 25,7 kilogram olduğu hesabıyla Yassıviran köyünün 1478 tarihinde ödediği buğday ve arpa öşründen, köyde 52.500 akçe değerinde 1.050 müd / 21.000 kile / 539.700 kg buğday; 13.500 akçe değerinde 450 müd / 9.000 kile / 231.300 kg arpa üretildiği anlaşılmaktadır. 1568 tarihinde Yassıviran köyünden 50 müd buğday miktarı karşılığı 4.000 akçe, 23 müd arpa karşılığı olarak da 1.200 akçe öşür alınmıştır. Bu bilgilerden 1568 tarihinde Yassıviran köyünde 40.000 akçe değerinde 500 müd /10.000 kile / 257.000 kg buğday, 12.000 akçe değerinde 230 müd / 4.600 kile/ 118.220 kg arpa üretildiği anlaşılmaktadır. Yassıviranda üretilen buğday miktarı, arpanın yaklaşık iki katıdır.
XV. ve XVI. yüzyıllarda Uluborlu kazasında bağcılık önemli bir geçim kaynağıdır. 1568 tarihinde iki köy hariç bütün köylerde bağcılık yapılmakta ve bundan öşür alınmaktadır. Yassıviran köyü 1478’de 30, 1501’de 90, 1523’de 2.300, 1568 tarihinde ise 2.582 akçe bağ öşrü ödemiştir. Yassıviran’da XVI. yüzyılın ikinci yarısında bağcılığın çok geliştiği ve Uluborlu kazasında birinci sırada yer aldığı görülmektedir.
1478 tarihinde Yassıviran’dan 1.255 akçe; 1501’de 2.000 akçe kürem (kızılcık) öşrü alınmıştır. Bu bilgiden, 1478 ve 1501 tarihlerinde Yassıviran’da önemli miktarda Kızılcık yetiştirildiği ve bundan ciddi miktarda gelir elde edildiği anlaşılmaktadır.
1478 tarihinde Yassıviran başta olmak üzere, Karaarslan, Senirkent ve Uluğbey köylerinde bostan ekiminin yoğun olduğu görülmektedir. 1568 tarihinde Yassıviran köyü, 1.656 akçe bostan ve meyve öşrü ile birinci sırada yer almıştır. 500 akçe bostan ve meyve öşrü ödeyen Senirkent ikinci, 300 akçe bostan öşrü ödeyen Abdülcebbar köyü üçüncü sırada yer almışlardır.
XV. ve XVI. yüzyıllarda Uluborlu kazasına bağlı Akçakeçili, Çaylak, Ulugüb (Uluğbey), Yassıviran köylerinde pamuk yetiştirilmektedir. 1478 ve 1501 tarihlerinde Ulugüb’den 20 ve 45 akçe, Akçakeçilü’den 60 akçe, Yassıviran’dan 66 akçe; 1568 tarihinde Yassıviran’dan 100 akçe öşr-i penbe yani pamuk öşrü alınmıştır. Bu tarihten sonra Uluborlu kazasında pamuk yetiştirildiğine dair elimizde bilgi yok.
1523 tarihinde Uluborlu kazasında 16 köyde afyon üretimi yapılmış ve bu köylerden afyon öşrü alınmıştır. Özellikle Senirkent, Yörük Kabacalu (Büyükkabaca) ve Yassıviran köylerinde afyon ekiminin daha yoğun yapıldığı görülüyor. Yassıviran köyü 1523 tarihinde 200, 1568’de 300 akçe afyon öşrü ödemiştir.1478, 1501 ve 1523 tarihli defterlerde Yassıviran köyünden koru vergisi ve ceviz öşrü alındığı görülmektedir.
Su kaynaklarının bol olduğu Yassıviran’da XV. ve XVI. yüzyıllarda çok sayıda değirmen vardır. 1478 tarihinde Yassıviran’da yıl boyu çalışan yedi değirmenden 560 akçe, 1568’de on değirmenden 600 akçe gelir elde edilmiştir. 1523 yılında Uluborlu kazasında on üç değirmen mevcut olup bunlardan on bir tanesi Yassıviran köyündedir. Uluborlu kazasında ve Yassıviran’da gelirleri vakıflara tahsis edilmiş başka değirmenler de vardır. Yine Yassıviran köyünden 1478 ve 1501 tarihinde “resm-i ab” adı altında 650 akçe, 1568’de 860 akçe su vergisi alınmıştır. 1568 tarihinde Yassıviran köyünün gelirleri arasında 100 akçelik “bazar yeri hasılı” vardır. Bu, bac-ı bazar anlamında kullanılmış olup, şehirlere mahsus her türlü alım ve satımdan alınan akçeye denilmektedir (Behset Karaca, 2012: 79, 253-255, 259-262,312-313, 317-318). Veli Baba tarafından 1648 tarihinde Veli Baba Zaviyesi Vakfına bağışlanan “Veli Baba Değirmeni”, “Davut Değirmeni” veya “Uzun Oluklu Değirmen” olarak adlandırılan değirmen de bu köyün sınırları dahilinde bulunuyordu.
Yukarıda bahsettiğimiz vergiler, Yassıvran köyünün XV. ve XVI. yüzyıllardaki ekonomik gücünü ortaya koymaktadır.
XIX. Yüzyılda Yassıviran Köyü Ekonomisi
H.1260 (M.1844/1845) tarihli Uluborlu Kazası Temettuat Defterinin 61-94. sayfalarında Yassıviran köyü ile bilgiler yer almıştır. Bu defterde, Yassıviran köyünün 138 haneli büyük bir köy olmasına rağmen, nüfus ve ekonomik güç olarak Senirkent ve Kabaca-i Kebir (B.Kabaca) köylerinden sonra üçüncü sırada yer aldığı görülmektedir. Defterde köydeki hane reislerinin adı, mesleği, arazi varlığı, hayvan varlığı, ödedikleri öşür ve yıllık vergi hakkında bilgiler yer almıştır. H.1260 (1844/1845) tarihli Uluborlu kazası temettuat defterinden, Yasıviran köyündeki arazi varlığı ve kullanılışı ile ilgili şu bilgileri öğreniyoruz:
Yassıviran Köyünde Arazi Varlığı ve Kullanılışı
Nadas Tarla 2.225 dönüm
Hububat Tarlası 2.516 dönüm
Afyon Tarlası 102,5 dönüm
Bağ 123,5 dönüm
Göğerti 4,5 dönüm
Bağçe 2,5 dönüm
TOPLAM 4.974 dönüm
Yassıviran köyündeki 4.974 dönüm arazinin yüzde 55,3’ü işlenmiştir. Köydeki hane reisleri 1 ile 240 dönüm arasında araziye sahiptir. Köydeki hane reislerinden yedisi hariç, tamamının toprak sahibi oldukları görülüyor. Yüz dört hane yarım dönüm ile üç dönüm arasında bağa; Doksan dört hanenin yarım dönüm ile iki dönüm arasında afyon tarlasına, beş hane yarım dönüm ile bir dönüm arasında göğerti/sebze tarlasına sahiptir. Üç hanenin de yarım dönüm ile bir buçuk dönüm arasında bahçeye sahip oldukları görülmektedir. Yassıören köyünde bu tarihte hane başına 36 dönüm arazi düşmektedir (Karaer, 2013: 46).
H.1260 (1844/1845) tarihli Uluborlu kazası temettuat defterinde Yassıviran köyünün gelirleri şöyle hesaplanmıştır:
Tahıl gelirleri 97.860 kuruş
Ticaret vb. gelirler 58.574 kuruş
Afyon gelirleri 18.450 kuruş
Hayvan gelirleri 8.977 kuruş
Bağ gelirleri 4.446 kuruş
Göğerti gelirleri 810 kuruş
Bahçe gelirleri 450 kuruş
Arı Kovanı 49 kuruş
TOPLAM 189.616 kuruş
H.1260 (1844/1845) tarihli temettuat defterinde Yassıviran köyünün yıllık gelirleri toplamı 189.616 kuruştur. Bu verginin 97.860 kuruşu tahıl üretiminden, 58.574 kuruşu ticari ve benzeri faaliyetlerden; 18.450 kuruşu afyon tarımından, 8.977 kuruşu vergiye tabi hayvanlardan, 4.446 kuruşu bağlardan, 810 kuruşu göğerti/sebzeden, 450 kuruşu bahçelerden, 49 kuruşu arı kovanlarından elde edileceği hesaplanmıştır. Köydeki toplam gelirin yarıdan fazlası, yani yüzde 51,6’sı tahıl üretiminden sağlanmıştır. Yassıviran ekonomisinde tarımsal üretimin payı yüzde 64,3, hayvancılığın payı yaklaşık yüzde 4,7’dir. Ticaret ve benzeri faaliyetlerden elde edilen gelirin oranı yüzde 30,8’dir. Köydeki hane başı ortalama yıllık gelir miktarı 1.374 kuruştur.
Yassıviran köyünde 1840’lı yıllarda tarım ekonomisinin egemen olduğu görülüyor. Yüz otuz sekiz hanelik köyde esnaf ve sanatkâr kaydına rastlanmıyor. Hayvancılık gelirlerinin de çok sınırlı olduğu görülmektedir. Köyün toplam gelirinin yaklaşık üçte birlik kısmının ticaret ve benzeri faaliyetlerden elde ediliyor olması dikkat çekicidir. Ancak bu ticari faaliyetlerin neler olduğu konusunda defterde ayrıntılı bilgi yoktur (Karaer, 2013: 69-70).
Uluborlu kazası temettuat defterinde; her hanenin ödediği arpa ve buğday öşrünün kile olarak miktarı ve bunun para olarak karşılığı belirtilmiştir. Buğdayın kilesi 8, arpanın kilesi 5 kuruştan hesaplanmıştır. Bu verilere göre; Yassıviran’da 7.325 kile buğday, 8.760 kile arpa olmak üzere toplam 16.085 kile tahıl üretilmiştir. 1840’lı yıllarda Senirkent ovasındaki tahıl üretiminin Bisse köyü dışında, nüfus büyüklüğü ile doğru orantılı olduğu görülüyor. Senirkent 31.820 kile tahıl üretimi ile birinci sırada yer almıştır. Kabaca-i Kebir 23.100 kile tahıl üretimi ile ikinci sırada, Yassıviran köyü ise 16.085 kile tahıl üretimi ile üçüncü sırada yer almıştır (Karaer, 2013: 54-55).
Hayvancılık
Yassıviran köyünde hayvancılık önemli bir geçim kaynağıdır. 1501 tarihinde Uluborlu kazası köylerinden Salganeyük’ten 880, Senirkent’ten 750, Yassıviran’dan 650 akçe ganem (koyun/keçi) vergisi alınmıştır. Osmanlı Devletinde koyundan alınan vergi bölgelere göre farklılık göstermektedir. Ancak uygulamada genel olarak iki koyundan bir akçe alınmaktadır. Bu kıstası uyguladığımızda 1501 yılında Uluborlu kazası köylerinden Salganeyük’te 1.760, Senirkent’te 1.500, Yassıviran köyünde 1.300 koyun/keçi bulunduğu, Yasıviran’ın hayvancılık gelirleri bakımından üçüncü sırada yer aldığı görülmektedir (Karaca, 2012: 245).
Yassıviran köyünden 1478 tarihinde 22, 1501’de 29, 1523’de 120, 1568’de 200 akçe kovan vergisi alınmıştır. 1568 tarihinde Uluborlu kazası köyleri içinde en fazla kovan vergisini Yassıviran köyü ödemiştir. Abdülcebbar köyü 1568’de 180, Senirkent köyü 1523 tarihinde 170 akçe kovan vergisi ödemişler, Yassıviran’dan sonra ikinci ve üçüncü sırada yer almışlardır (Karaca, 2012: 246-248).
H.1260 (1844-1845) tarihli Uluborlu kazası vergi defterine göre; Yassıviran köyünde 117 sağman, 43 yoz, toplam 160 keçi, 65 oğlak; 715 sağman, 81 yoz, toplam 796 koyun, 621 kuzu; 113 sağman inek, 49 buzağı, 31 düğe; 144 öküz, 50 tosun; 10 katır, 24 at, 18 kısrak, 4 tay; 200 merkep, 50 sıpa ve 11 arı kovanı mevcut olup, vergiye tabi hayvan gelirleri 8.977 kuruştur (Karaer, 2013: 59).
1914 yılında Yassıviran’da 70 beygir, 400 merkep, 10 katır, 600 sığır, 1.352 koyun, 424 kıl keçisi, 530 tiftik keçisi mevcuttur (Karaer, 2013: 64).
1980 yılında Yassıören kasabasında 75 at, 50 katır, 200 merkep, 685 sığır, 2.400 koyun, 608 keçi ve 1.656 kanatlı hayvan bulunmaktadır (Karaer, 2011: 215-216).
Not: Senirkent ve çevresindeki köylerin 500 yıl önceki tarımsal üretim ve hayvancılık bilgilerine erişebilmemize rağmen; son yıllardaki bilgilere erişemiyoruz. Bu bilgileri Senirkent Tarım İlçe Müdürlüğünden talep ettiğimizde yasak olduğu gerekçesiyle talebimizin geri çevrildiğini özellikle belirtmek isterim.
Yassıören’de Eğitim
Osmanlı Döneminde Yassıören Köyünde Eğitim
XVI. yüzyılda Uluborlu kazasında on adet muallimhane vakfı bulunuyordu. Muallimhane kelimesi bugünkü öğretmen okulu karşılığında idi. Yassıviran köyünde geliri 5.000 akçe olan “Tatar Ali” adlı bir muallimhane vakfı vardı (Karaca, 2012: 121-122,134,135). XIX. yüzyıl başlarında Muallimhane Vakfı’nın Cami vakfı ile birleştiğini görüyoruz (Karaer, 2011: 363). Ancak H.1260 (M.1884/1845) tarihli temettuat defterinde Yassıviran köyündeki hane reisleri arasında muallim kaydına rastlanılmamıştır (Karaer, 2013: 127-135).
H. 1317 (1899-1900) tarihli Konya Vilayet Salnamesinde; Senirkent nahiye merkezi ve bağlı altı köyde eski yöntemle eğitim veren 16 okulda 600 erkek, 315 kız olmak üzere toplam 915 öğrencinin mevcut olduğu; ayrıca, 7 medreseye 21 müderris 298 öğrenci devam ettiği belirtilmiştir. Toplam öğrenci sayısı 1.213’dür (Karaer, 2011: 267). Senirkent nahiyesindeki eğitim faaliyetleri ile ilgili bu istatistiki bilgilerin, nahiye merkezi ve köylere göre dağılımını gösteren ayrıntılı bilgi yoktur. Dolayısıyla 1900’lü yılların başında Yassıören köyündeki okul/medrese ve öğrenci sayısı hakkında bilgi sahibi değiliz.
II. Abdülhamit döneminde (1876-1909) başlayan eğitimin bütün Anadolu’ya yayılması sürecine Yassıören’in de dahil olduğu görülmektedir. 27 Ocak 1909 tarihinde Senirkent nahiyesi Yassıviran Köyü Mekteb-i İptidaisi muallimliğine Isparta Öğretmen Okulu mezunlarından İbrahim Efendi atan¬mıştır (COA MF.MKT-1113-44, MF.MKT-1117-44)
Belge yer numarası: COA MF.MKT 1113-44-1
Tarih: 5 Muharrem sene 1327 / 14 Kanun-ı sani 1324 (27 Ocak 1909)
Maarif-i Umumiye Nezareti Celilesi Canib-i Aliyyesine
Yazının çıktığı makam siliktir
Umumi: 4015, Hususi: 223
Atufetlü Efendim Hazretleri
Hamidabad livası dahilinde Uluborlu kazasının Senirkent nahiyesine merbut Yassıviran karyesi mekteb-i ibtidaisi muallimliğine sal-i hal bütçesinde gösterilen karşı tasavur’u-şehri yüz guruş maaşla Isparta Darülmuallimini mezunlarından İbrahim Efendinin tayini tensib buyrulmuş ve ma-evrak-ı müsbite tanzim etmiş olduğu bir kıta tercüme-i hal ve li-ecli’t-tasdik bir kıta darü’l-muallimin şehadetnamesi leffen arz ve takdim kılınmış olmakla ol-babda emr ü ferman hazreti menlehü’l-emrindir
Fi 5 Muharrem sene 1327 / 14 Kanun-ı sani 1324 (27 Ocak 1909)
Mut Maarif Müdürü
Vak’alı Memuru
Konya Vilayet salnamesinden 1914 yılında Yassıviran köyündeki ilkokulda 1 öğretmenin görev yaptığını ve 20 öğrencinin eğitim gördüğünü öğreniyoruz. Okulun hangi tarihte açıldığı konusunda herhangi bir kayıt yoktur (Karaer, 2011: 270).
Cumhuriyet Döneminde Yassıören’de Eğitim
Yassıören İlkokulu
Cumhuriyet döneminde Yassıören’deki eğitim faaliyetleri ile ilgili Yusuf Baş’ın verdiği bilgiler şöyledir: 1923 yılında açılan üç sınıflı, tek öğretmenli okul, 1940 yılında Yassıörenlilerin kendi imkânları ile yaptıkları binada beş sınıflı, iki öğretmenli okula dönüştürülmüştür. 1956 yılında devlet tarafından yapı¬lan üç dershaneli okul binasında öğretime başlanmış, öğrenci çokluğu sebebiyle 1963 yılında ikinci bir okul binası daha yapılmıştır. Yassıören İlkokulundan 1967 yılına kadar 590 öğrenci mezun olmuştur (Baş, 2 Aralık 1967: 3).
2000’li yılların başında Yassıören İlköğretim Okulu Müdürü olarak görev yapan Yüksel Bilgiç, Cumhuriyet döneminde Yassıören’deki eğitim sürecini şöyle anlatmıştır: Yassıviran İlkokulu 1938 yılına kadar üç sınıflı iken, 1939-1940 eğitim öğretim yılında beş sınıflı ilkokul olmuştur. 1940’lı yıllara kadar tek öğretmenle eğitim yapılan okulda 1967 yılında öğretmen sayısı dokuza, öğrenci sayısı 320’ye yükselmiştir. Bu tarihten itibaren öğrenci sayısı düşmeye başlamış, 1974-1975 öğretim yılında 160’a inmiştir. 1984-1985 öğretim yılında birleştirilmiş sınıf uygulanmasına başlanmış, 1993-1994 öğretim yılında Cumhuriyet Meydanındaki okul binası devre dışı kalmıştır. 1997 yılından itibaren ilkokul ve ortaokul öğrencileri taşımalı eğitim sistemine alınmıştır (Bilgiç, Ocak 2002: 7).
1996 yılında Yassıören İlkokulunda 3 öğretmen, 33 öğrenci; Yassıören Ortaokulunda 3 öğretmen, 22 öğrenci bulunmakta idi. 1997-1998 öğretim yılında sekiz yıllık kesintisiz eğitime geçildikten sonra Yassıören Ortaokulu kapanmış ve taşımalı sisteme geçilmiştir. 2000-2001 öğretim yılında köyde öğretime tekrar 8 sınıf ve 65 öğrenci ile başlanmış, 2001-2002 öğretim yılında 60 öğrenci ve 10 öğretmenle eğitime devam edilmiştir. Ancak, öğrenci sayısının azlığı ve ilçe merkezinde okuma isteği sebebiyle 2008-2009 öğretim yılından itibaren Yassıören’deki ilköğretim öğrencileri taşımalı eğitim sistemi kapsamında Senirkent ilçe merkezindeki okullarda eğitim görmeye başlamışlardır. 2010 yılında Yassıören kasabasında sadece anasınıfı bulunuyordu (Karaer, 2011: 274-277). Daha sonraki yıllarda Yassıören köyündeki anasınıfın eğitime devam edip etmediği tespit edilemedi.
Yassıören’deki okul binalarının hikayesi şöyledir: Yassıören kasabasında bilinen ilk okul binası, Yassıören Belediye Başkanlarından Ömer Lütfi Yılmaz’ın evidir. Bu bina üç derslikli olup, 1938 yılına kadar açık kalmıştır (Ünsal, Eylül 2002: 24).
Yukarı İlkokul Binası
Cumhuriyet Meydanında bulunan ve “Yukarı İlkokul” olarak adlandırılan okul binası, 1938 yılında halkın katkıları ile yapılmış; 1938’den 1955 yılına kadar eğitime bu binada devam edilmiştir. Bu bina, 1955 yılında yıkılarak üç derslik, bir idare odasından oluşan şimdiki okul binası yapılmış ve 1956 yılından 1991 yılına kadar ilkokul olarak hizmet görmüştür. Daha sonraları Halk Eğitim Merkezinin açtığı kursların dersliği ve uygulama merkezi olarak kullanılmış; 2002 yılından itibaren boş ve atıl durumdadır (Ünsal, Eylül 2002: 24).
Aşağı İlkokul Binası
Yassıören köyünde 1950’li yılların ikinci yarısından itibaren öğrenci sayısının artmasıyla birlikte yeni bir okul binasına ihtiyaç duyulmuş, halkın katkıları ve devlet desteği ile “Aşağı İlkokul” olarak adlandırılan okul binası, 1963 yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır. Bu binada, taşımalı eğitimin başladığı 1997 yılına kadar eğitim ve öğretime aralıksız devam edilmiştir. 1963-1970 yıllarında her iki okul binasının da ihtiyacı karşılayamaması sebebiyle Yukarı İlkokul bahçesinde bulunan öğretmen lojmanı da derslik olarak kullanılmıştır (Ünsal, Eylül 2002: 24).
Yassıören Ortaokulu
Yassıören Ortaokulu, 1969-1970 öğretim yılında İsa Doğmuş’un evinin altında hizmete açılmıştır. İkinci sene ikinci sınıf Kazım Gözün evinin altındaki odada, üçüncü sene üçüncü sınıf öğretmen evlerinde başlamış, yıl ortasında belediye binasının altında kahvehane olarak kullanılan yerde devam etmiştir. Eski ortaokul binası, belediyenin yanına (batısına) halkın katkıları ile yapılmıştır. Yassıören Ortaokulu, 1972-1987 yıllarında bu binada eğitim ve öğretime devam etmiştir. Yeni Ortaokul Binası, Belediyenin ve halkın katkıları ile arsa temin edilerek 1986 yılında inşaatına başlanmış, su basmanı yapılmıştır. İnşaatın geri kalanı devlet tarafından tamamlanarak 1987 yılı Kasım ayında hizmete açılmıştır. Bu bina, 1987-1997 yıllarında ortaokul binası olarak kullanılmış, 1997-2000 yılları arasında boş kalmış, 2000-2001 öğretim yılından, 2007-2008 öğretim yılı sonuna kadar İlköğretim binası olarak kullanılmıştır (Ünsal, Eylül 2002: 24-25).
Öğretmen Evleri
Yassıören halkının katkıları ile 1940’lı yıllarda beş adet öğretmen evi inşa edilmiştir. Bunlardan Yukarı İlkokul bahçesindeki öğretmen evi 1942 yılında, diğerleri 1945 yılında yapılmıştır. Bu binaların hepsi 1970 yılına kadar hizmet vermiştir (Ünsal, Eylül 2002: 24). Başka köylerde, bu sayıda öğretmen lojmanı yoktur. Bu durum, Yassıören halkının 1940’lı yıllarda eğitime ve öğretmene verdiği önem ve değeri göstermektedir.
Yassıören Köyünde Belediye Teşkilatının Kurulması
28 Şubat 1967 tarih ve 5083 sayılı kararla Yassıören köyünde Belediye teşkilatı kurulmuştur. 6 Aralık 2012 tarihli T.C. Resmi Gazete’de yayımlanan 12 Kasım 2012 tarih ve 6360 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu gereğince Yassıören kasabasının nüfusu 2.000’nin altına düştüğü için belediye statüsü 30 Mart 2014 tarihinde sona ermiştir. Yassıören’in 1967 yılında belediyelik statüsünü kazanmasından sonra; Mustafa Toklu Yassıören Kasabasının ilk belediye başkanı olmuş (1967-1968) ve (1968-1973); Ömer Lütfi Yılmaz (1973-1977) ve (1977-1980) yıllarında belediye başkanı olarak görev yapmışlardır. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinden sonra; Sadık Şirin, Hüseyin Cebeci ve Hasan Uysal Belediye Başkanı olarak atanmışlardır. 1983 yılında normal siyasi döneme geçilmesinden sonra Ömer Lütfi Yılmaz (1984-1989) yıllarında üçüncü kez, Halil İbrahim Bayındır (1989-1994) ve (1994-1999) yıllarında iki dönem; Kamil Ünsal (1999-2004), Mehmet Bayındır (2004-2009), Hamdullah Öncü (2009-2014) yıllarında Yassıören Belediye Başkanı olarak görev yapmışlardır.
Günümüzde Yassıören
Yassıören köyünde; “Çanlar”, “Aşağı” ve “Yukarı Mahalle” olmak üzere üç mahalle; “Çanlar”, “Eyne” ve “İskender Paşa” adlı üç cami mevcuttur. 2000 yılında Yassıören’de Belediye, PTT, bir İlköğretim Okulu ve Sağlık Ocağı, üç bakkal, dört kahvehane, bir berber ve bir marangoz-hane bulunmakta idi (Çetin, 2022: 125). 2010 yılında Belediye Başkanı Hamdullah Öncü ile yapılan görüşmede; Yassıören’de Belediye, PTT, bir bakkal, iki kahvehane, bir marangoz-hane, mülkiyeti belediyeye ait bir benzin istasyonunun faaliyet gösterdiği öğrenilmiştir. Köyün son durumu hakkında bilgi almak için köy muhtarına ulaşılamamıştır.
Yassıören’in yaklaşık bir buçuk kilometre kuzeydoğunda bulunan Ayazmana mesirelik alanı, eskiden olduğu gibi günümüzde de büyük ilgi görmektedir. Ayazmana mesirelik alanında ve Aşağı Mahallede beş yüz yıldan fazla geçmişi olan Zekeriya Dede Zaviyesi ve Kargın Baba Zaviyesinden hatıra iki türbe bulunmakta ve halen köy halkı ve çevreden gelen ziyaretçiler tarafından ziyaret edilmektedir (Karaer, 2018: 66-72).
Sonuç
XV. ve XVI. yüzyıllarda Uluborlu kazasının en büyük köylerinden biri olan Yassıören, nüfus ve ekonomik gücünü kaybederek devamlı küçülmüştür. Maalesef bu küçülme günümüzde de devam etmektedir. Bol su kaynaklarına ve verimli topraklara sahip Yassıören köyünün küçülme sebepleri köyün iç dinamiklerinde aranmalıdır. Bu durumu tersine çevirecek mekanizmalar geliştirilmelidir. Genç nüfusun köyü terk etmelerini önleyecek tarım ve hayvancılık projeleri geliştirilmeli, köye dönüş teşvik edilmelidir.
KAYNAKLAR
- Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi (COA): A.DVNSMHM.d 64-341, AE.SMHD.I 132-9705, MF.MKT-1113-44, MF.MKT-1117-44
- Arıkan, Zeki (1988), XV. ve XVI. Yüzyıllarda Hamit Sancağı, İzmir:
- Baş, İsmet (Ocak 2002), “Yassıören” Yassıören İlköğretim Okulu Dergisi, yıl: 1, sayı: 1
- Baş, İsmet (Nisan 2002), “Yassıören”, Yassıören İlköğretim Okulu Dergisi, yıl: 1, sayı: 2
- Baş, İsmet (Haziran 2002), “Yassıören (Tymandos)”, Yassıören İlköğretim Okulu Dergisi, yıl: 1, sayı: 3
- Baş, İsmet (Eylül 2002), “Yassıören”, Yassıören İlköğretim Okulu Dergisi, yıl: 1, sayı: 4
- Baş, Yusuf (Aralık 1967), “Yassıören Kasabası İlkokulu”, Senirkent Postası, sayı: 13
- Baykara, Tuncer (1990), Anadolu’nun Selçuklular Devrindeki Sosyal ve İktisadi Tarihi Üzerinde Araştırmalar. Ankara:
- Bilgiç, Yüksel (Ocak 2002), Yassıören’de Eğitim Tarihçesi. Yassıören İlköğretim Okulu Dergisi, yıl: 1, sayı: 1
- Çelikdönmez, Necdet (2002), Yassıören Tarihi ve Ayanlık Müessesesi. Isparta, 2002:
- Çetin, Turhan (2002), Gençali Ovası ve Çevresindeki Doğal Ortam Şartları İle Beşeri ve Ekonomik Faaliyetler Arasındaki İlişkiler, Ankara,:Gazi Üniv. Eğitim Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi
- French, David (1988), Roman Roads and Milestones of Asia Minor / Küçük Asya’daki Roma Yolları ve Miltaşları Fasikül 2, I. Bölüm. Ankara, British Institue of Arhaeology at Ankara:
- French, D. (1969), Anatolia and the Agean in the third milleneum, B.C., I-II, Cambridge: Dissertation, s. 37 vd, 42b, İT2, 48 b 1 İT3
- Hürmüzlü, Bilge (2013), “Pisida Bölgesinde Ele Geçen Anthemion Tipi Steller” (classics.case.edu>files>2013/12
- Isparta Kültür Envanteri (2010), Delipınar (Topraktepe) Tümülüsleri 1-2. www.ispartakultur turizm. gov.tr. /kultur-envanteri 22.10.2015
- Karaca, Behset (2012), XV. ve XVI. Yüzyıllarda Uluborlu Kazası, Isparta:
- Karacan, Kadir (2012), Büyükkabaca ve Yöresi Tarihi, İstanbul: Büyükkabaca Belediyesi
- Karacan, Kadir (2014), Büyükkabaca Tarihi II, Isparta: Büyükkabaca Belediyesi
- Karaer, İbrahim (2011), Dünden Bugüne Senirkent (1182-2010), Ankara: Senirkent Kültür ve Yardımlaşma Derneği
- Karaer, İbrahim (2013) Senirkent’in Sosyal ve Ekonomik Tarihi, Isparta: Senirkent Belediyesi
- Karaer, İbrahim (2018), Senirkent İlçesinin Kültür ve Tabiat Varlıkları, Isparta: Senirkent Yükseliş Vakfı
- Melleart J. - S. Loyd (1962), Beycesultan I, London: nr.207-209, (İT2); s.252-253 nr. 208-209 (İT3):
- Meydan Larousse Büyük Lügat ve Ansiklopedisi, c. 12.
- Özsait, Mehmet (1990), 1987 ve 1988 Yılı Senirkent Çevresi Tarih Öncesi Araştırmaları - Araştırma Sonuçları Toplantısı [7.: 1989: Antalya] – Ankara:
- Özsait, Mehmet, (2009), Isparta ve Burdur 2009 Yılı Yüzey Araştırmaları, www. akmedanmed. com / 25.03.2014
- Özsait, Mehmet vd. (25.03.2014), Apollonia Mordiaion Territoriumu’ndan Yeni Yazıtlar. ADALYA Suna- İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü Yıllığı. www.akmedadalya.com/ozet
- Ramsay, W. (1960), Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, İstanbul: Milli Eğitim Basımevi
- Sevin, Veli (2001), Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Ankara:
- Sterret, Sitlington (1888), The Wolfe Expedition to Asia Minor, vol.3, Boston:
- Tunç, Kenan Hakkı (17 Temmuz 1954), “Senirkent Köylerinde Bir Gezi: Yassıveren ve Bisse, Hür Senirkent, sayı: 24
- Turfan, Kemal (20 Kasım 1971), “Senirkent Tarihi”, Senirkent Postası, sayı: 137
- Turfan, Kemal (9 Aralık 1972), “Senirkent Tarihi”, Senirkent Postası, sayı: 160
- Turfan, Kemal (15 Aralık 1973), “Senirkent Tarihi”, Senirkent Postası, sayı: 180.
- Turfan, Kemal (1996), “Senirkent’in Tarihçesi”, Senirkent Sempozyumu, Ankara: Senirkent ve Kültür Yardımlaşma Derneği
- Türkçe Sözlük (1974), 6. bsk. Ankara: Türk Dil Kurumu, 1974
- Türkçe Sözlük (1990) / haz. Kemal Demiray. İstanbul: Milliyet
- Ünsal, Zekeriya (Eylül 2002), “Yassıören’de Okul Arsalarının Temini ve Binaların Yapılış Hikayeleri”, Yassıören İlköğretim Okulu Dergisi, yıl: 1, sayı: 4
- Yassıören Belediye Başkanı Hamdullah Öncü ile 24.05.2010 tarihinde yapılan görüşme
- Yassıören. yerelnet.org.tr/koyler/index.php (11.05.2014)
- Yıldırım, Elif Ülkü (2006), Senirkent – Uluborlu Yöresi Halk Edebiyatı Mahsulleri Üzerine Bir Araştırma, Isparta: SDÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi
NOT: Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
Dr. İbrahim KARAER
e-mail: [email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.