- 200 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YARATILIŞ MODELİ,
YARATILIŞ MODELİ.
Türk Kozmogonisinde, dünya denilen âlemin türeyişi üzerinde daha etraflı durulmaktadır. Gökler ve gökler âlemi içinde güneş, ay, yıldızlar gibi tanrısal kudretlerin de yaradılışlarına çeşitli olaylar gösterilmekte, ayrı açılardan bakılmaktadır.
Bu büyük âlemlerin yaradılışları üzerindeki bir Sümer efsanesine bakılınca; (APS-su) denilen tatlı su ile (Tiamat) adında tuzlu suyu temsil eden dişi bir devden gökler ile yerler meydana geldiği, bundan sonra gök tanrısı Anu, hava tanrısı Enlil, deniz tanrısı Ea. (Enki) nin yaratıldığı, bu üç tanrının da güneşi, ayı, yıldızları yarattığı görülür.
Bir efsaneye göre de; Kara Han (Kayra Han) suları, dünyayı, insanı yarattıktan sonra on yedi kat göğü yaratmıştır.
Aslı Sümer’lerden gelen (Enüma Elis) destanında görüldüğüne ve Keldanlı’ların bir açıklamasına göre, büyük tanrı Marduk, Tiamat’ı tutturdu. Vücudunu ikiye bölerek bir parçasını yukarı attı, bundan gökler, bir parçasını da aşağıya attı, bundan da yerler meydana geldi. Genel olarak, Türelerin yaradılış efsaneleri, yabancıların kozmogonileri ile de karıştırılmış görülmektedir.
Birkaç Yaradılış Efsânesi I
Aşağıdaki efsane ye göre sudan başka dünya üzerinde bir şey göze çarpmazken büyük tanrı Kara Han önce inşam yaratmıştır. önceleri yalnız büyük tanrı Kara Han vardır. Kara Han’ın karşısında sudan başka bir şey yoktur. Kara Han ilk insanı yarattı, ama bu insan hiyleci ve haindi. Sular üzerinde uçmaya başladı. Sonra Kara Han onun yaşaması için suların dibinden bir yıldız çıkardı, insana yıldızdan bir avuç toprak almasını, bunu suyun üzerine serpmesini bildirdi. İnsan yıldızdan bir avuç toprak aldı. Bir avuç ta gizlice kendisi için ayırdı, ağzına sakladı.
Kara Han’ın emri ile insan toprağı suyun üzerine serpti. Bu toprak büyüyerek ada oldu, öbür taraftan insanın ağzındaki toprak ta büyümeye, ağzına sığmamaya başladı. Ağzı parçalanacaktı. Kara Han bunu sezdi, ona: (Tükür!) dedi. O da tükürdü. Bundan da dağlar meydana geldi. Kara Han bu adaya bir çam dikti. Bu çamın dokuz dalı vardı.
Bundan sonra Kara Han bunları kendi haline bıraktı. Yukarda onvyedi kat göğü yarattı. On yedinci katta kendisi, on altıncı katta oğlu Ülgen oturdu. Yer altında yarattığı âlemde de Öbür oğlu Erlik’i oturttu. Şu Altay efsanesinde de; yine büyük tanrı ile sular vardır. Bunda da sudan başka, her şeyden önce bir beyaz kuğu kuşu görülür. Kuğunun, gagası ile suların altından çıkardığı toprak suların üzerine serpildi, karalar meydana geldi:
İkinci Efsane
Çnceleri yalnız büyük tanrı ile bir de su vardı. Tanrı suya bir beyaz kuğu kuşu gönderdi, bir ağız dolusu toprak getirmesini söyledi. Kuğu kuşu suya daldı, dibe indi. Oradan toprak aldı. Kuğu, suyun üzerine çıkınca toprağı üfledi. Bunlar toz halinde sulara düştü. Bu tozlar büyüyerek yayıldı. Topraklar meydana geldi. Bu topraklar düz bir alan halinde idi. Tanrı bu defa ikinci bir kuğu kuşu gönderdi. O da toprağı gagaladı. Bundan da dağlar, yükseklik ve derinlikler oldu. Bu arazi üzerinde bir bitki yoktu. Bu hal şeytanın hoşuna gitmedi. Şeytan da bataklıklarla ormanı yarattı. aşağıdaki efsânede de, tatlı ve tuzlu su her tarafı kaplamıştır: Tatlı su (Ap-su) adını almış, Tuzlu su da (Tiamat) adında bir dişi
Üçüncü Efsâne
Tiamat, adındaki devin Kingo adında ikinci kocası vardı. Onlardan hatsiz hesapsız ifritler, cinler türedi. İyilik sever Ap-su tanrıları da çoğaldıkça, âlemleri genişledi. Tiamat’ın âlemi de daraldı. Kendi mülkünün bu gidişle tükenmemesine çare olmak üzere, Tiamat, Ap-su’larla savaşa kalktı. Kocasını kumandan yaparak bütün ifritleri ona verdi. Ap-su tanrılarından Anşhar ile Ea bunlara yenilerek kaçtılar. Daha çok Keldan’lılar tarafından tertiplenerek (Emüna Elis) destanı denilen efsaneye göre, bütün tanrılar Ea’nın oğlu Maduk’u baş seçtiler’. O da fırtınaları, Rüzgârları, yıldızlar gibi kuvvetlerini kendisine asker edindi. Sonra bir de ağ hazırlattı, Tiamat’ı o ağın içine düşürdü, yaraladı. Bütün tanrılar huzurunda vücudunu ikiye ayırarak bir parçasını yukarı fırlattı ki bundan gökler, öbürünü de aşağıya fırlattı, bundan da yerler yaradıydı ve bu âlem böylece meydana geldi .
Şu efsanede de kozmik âlemden önce Ap-su ile Tiamat’tan Mummu denilen hüviyetsiz ve acaip bir kudret türedi. Bundan biri dişi, biri de erkek iki büyük yılan doğdu. Bu yılanların evlenmesiyle gökler, yerler meydana geldi.
Dördüncü Efsane
Kozmik âlemden önce Mummu meydana geldi. Ondan da Lakhamu adında bir erkek ve lakhamu adında bir dişi yılan peydâ oldu. Bu yılanlardan Anşhar adındaki gök ile Kishar adındaki yer meydana geldi. Budist Uygur’lara göre dünyanın yaradılışı şöyledir:
Beşinci Efsane
Düğün sofrasında toplanıldığı zaman (Yu dadşob Dero) adı verilen bir duada şöyle denilmektedir: (Dünya nasıl yaratıldı.
— Dört tarafta dört gök sütunu yaratıldı.
Birinci olarak (Rendulk) sütunu yaratıldı. İkinci olarak (Nö-dulk) sütunu yaratıldı. Üçüncü olarak (Cün Cölk) sütunu yaratılınca, yeter, dördüncü olarak (Döndulk) sütunu yaratıldı.
Bu efsânelerin birincisinde ilk varlık olarak sulardan sonra insan, İkincisinde kuğu kuşu, üçüncüsunde de su âlemini temsil eden Ap-su ile Tiamat’dan sonra devler, ifritler, cinler görülür. Dördüncüde sulardan bahsedilmez, beşinci efsane ise yalnız dünyanın yaradılışı gösterilmektedir. Yakın doğudan gelen bir efsanede de yine su temel yeri almaktadır.
YORUMLAR
Fehmi Bey, merhabalar...
Mitolojilere meraklı insanların okumasını isteyeceğim bir yazı olmuş. Eğer gelen olursa, daha da detaylı bilgi almak isterlerse diye, müsaadenizle aşağı bir makale bırakacağım; Türk Mitoloji Kültürünün Sanatsal Açıdan İncelenmesi adında...
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/862221
Saygılarımı sunarım.