- 212 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EDEBİYAT
EDEBİYAT NEDİR?
Edebiyat, düşünce ve duyguları güzel ve etkili bir biçimde anlatma sanatı olarak tanımlanabilirse de her anlatı ve metin edebiyatının içerisine sokulmaz. Amacı okuyucuya estetik bir lezzet sunmak değil de onu bir konuda aydınlatacak teknik bilgileri içeren yapıtlar edebiyat tanımı dışında değerlendirilirler. Edebiyat eserleri her zaman yazılı olarak ifade edilmeyebilir.
Edebiyat, arapça edep sözünden geliyor, anlamı terbiye. Yani kullanılan dilin, gündelik konuşmalardaki rastgeleliğin ötesinde, terbiye edilmiş, belli kurallara uyan bir dil olması. Yazın, ise dil devrimi ile ortaya çıkan, 60’lı yıllarda yaygınlaşan bir sözcük.
Edebiyat, estetik amaçlı oldukları kabul edilen yazılı yapıtlar bütünüdür.
Yazın, düşünce, duygu, imge ve olayların dil aracılığıyla biçimlendirmesine dayanan sanat dalı.
Literatür ise belli bir bilimsel alandaki yazılı tüm metinlerdir. Kuram, bir olaylar demetini betimleme ve açıklamaya yönelik ilkeler, kurallar, bilimsel yasalar bütünüdür. Kendi içinde tutarlı olmalı, başkaları tarafından izlendiğinde varılan sonuçlar aynı olmalı. Edebiyat alanındaki metinleri birincil ve ikincil metinler olmak üzere ikiye ayırıyoruz. Edebiyat yapıtları (namık kemal şiirleri) birincil, edebiyat hakkında yazılmış her şey ikincil metindir. Yazınsal ve edebi: edebi terimi belli bir değer yargısı içerir. Edebi olan edebiyat değeri taşıma açısından kendini kanıtlamış gibidir. Yazınsal ise tarafsızdır, edebiyatın terbiye edilmiş bir dili olmasından kaynaklanan özelliklerini yazınsallık denir. Poetika, tek tek edebiyat metinlerini incelemekten çok, genel kuralları çıkaran, edebiyat hakkında kuran kuram geliştiren çalışmalara verilen attır. Filoloji, metinlerin saptanmasına ve edebiyat tarihine yöneliktir. Edebiyat bilim ise hem filoloji çalışmalarını kapsar hem de edebiyata yönelik nesnel ve genelgeçer kuramlar oluşturmaya çalışır (daha kapsayıcıdır). Edebiyat tarihi ise edebiyat metinlerini tarihsel açıdan sıraya dizmeye, akımları saptamaya yöneliktir. Eleştiri bir metni ve akımı değerlendirmeye yöneliktir. Kimine göre eleştiri yorumu da kapsar, yorum ise daha çok dini metinlerin açıklanması şeklinde başlamıştır. Bildirişim amaçlı her ileti bir metindir. Sözlü aktarımı da edebiyat metinlerine katabiliriz. Bir edebiyat metni, yazarla okur arasında iletişim kuran bir iletidir. İletişimin kurulması, edebiyat hakkındaki ön bilgilerimize bağlıdır. Sistem (dizge), belli işleyiş kuralları olan, kapalı bir bütün demektir. Söylem, genel kuralların kullanılmasıyla üretilmiş, ama eşi olmayan kendine özgü bir ifade içerir. Tüm insanların ortak bir biyolojik dizgesi vardır. Hepimizin gözü, kaşı, burnu, ağzı vardır. Bunların işlevleri de aynıdır. Ama hiçbirimizin yüzü ötekinin tıpkısı değildir. Bunun gibi bir metnin bir söylem olma niteliği, o metnin bireyselliği, biricikliği demektir. Özet öykü, metnin anlattığı olayların özetidir. Metindeki olayların akış planı da metnin örgüsü ya da kurgusudur. Edebiyatının sahiciliği anlatılan öykünün düz anlamında değil yan anlamındadır. Edebiyata düz anlam katında kurmaca diyoruz. Edebiyat kurmaca ve soyuttur, değeri yan anlam katındadır. Eleştirinin göndergesi ise edebiyattır. Edebiyat bir genelcedir, edebiyatı olmayan toplum yoktur. Tek tek tüm yapıtlar özerktir ama bir arada tutarlı bir dizge oluştururlar. Edebiyat bilgisinin en önemli özelliği metinleri tarihsel bir sıraya sokmaktır, bu sıra bize edebiyatın akışı hakkında bilgi verdiği gibi, akımlara, etkilenmeleri de görmemizi, ayırt etmemizi sağlar. Türleri de ayırt etmemizi sağlar. Edebiyatı tarihi içinde çizgisel olarak ilerleyen bir kurum olarak görür. Artzamanlı inceleme yapar. Edebiyat bilim, edebiyat olayına daha yukarıdan ve edebiyatın içinden bakar, tüm zamanlarda yinelenen özellikleri ele alır. Edebiyatın özelliklerini hem anlatım teknikleri hem de metnin kurgusu açısından inceler. Eşzamanlı inceleme yapar. Daha kurumsaldır. Edebiyat bilgisi olmadan edebiyat yapılamaz. Edebiyat bilgisi edebiyatı anlatır, edebiyat bilim ise bu anlamı işlemini kuramsallaştırmaya çalışır. Mitolojik bir öykü bir yandan belli bir görüşü anlatırken, bir yandan da evrimleşir. Ritüel canlanma-edebiyat yeniden canlandırmadır. Edebiyat ritüelin anlatılabilir olmasını sağlar. Sümer de edebiyatın bir çeşit kalıcılık, ölümsüzlük sağlama görevi olduğu düşünülüyordu. Edebiyat metinlerinin sayısı arttıkça, edebiyat üzerine düşünmeye başlar. Poetika, edebiyat hakkında yazılmış genel kitaplardır. Belli bir edebiyat metnini incelemek yerine genel olarak edebiyatın işleyişini araştıran çalışmalardır. Bir toplumun bir poetika üretebilmesi için bilgiyi dallara ayırmış olması ve edebiyatı ayrı bir bütünlük olarak görmesi gerekir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.