- 223 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Fikir Alıp Fikir Satarlar
Fikir Alıp Fikir Satarlar
Özellikle belli bir yaştan sonra, mesela elli yaş üzeri diyelim, insanın memnuniyetsizliği, eleştirel yönü hatta "Ali kıran baş kesen" bakış açısı daha da çok semirmeye başlıyor maalesef. Bu olumsuz gidişata ket vurma insanın kısmen elinde tabi. Sonuçta insan eğitilebilir, alışkanlıkları değişebilir bir varlık. İşte bu sendrom ve bu haleti ruhiye ile bardağın dolu tarafına bakmayı yeğleyerek böyle bir girizgâhta bulunmak istedim.
Her derginin farklı farklı çıkış amaçları olabilir ama ortak ve benzer amaçlar da güdülür. Günümüzün hoyrat anlayışlarına, yaşantılarına karşın sahici bir söz duruşu içerisinde olan, yüreğinde ülke için, yaşadığı şehir için taze baharlar, düşler ve duyarlı duruşlar içerisinde olanlar için dergiler bir aracı hükmündedir bir yerde. Edebiyat dergileri, şairlerin, yazarların, kültür insanlarının ve sanatkârların sınandığı alanlardan birisidir. Bu alanlar ki sığlığın önünde bir ket ve kaliteyi artırıcı ve seçimleyici bir boy aynasıdır. Söylenecek sözü olanların yola çıkmışlığının ve yolda buluşmuşluğunun kervansarayı hükmünde hayatiyetlerini sürdürmektedirler.
Düşünelim bir kere, her şehrimizin en az bir edebiyat ve şehir kültürü dergisinin olduğunu tasavvur edelim. Bu dergilerin yazarı, çizeri, okuyucusu, etki alanı merkezkaç kuvvetiyle beraber kattığı değeri düşünebiliyor musunuz? Dergilerin kültürle, sanatla, kitaplarla daha genel anlamda insanla oluşturduğu birlikteliğindeki sesinin kısıklığından dem vurulsa da sinerjisine, çarpan etkisine, öğrenci ve münevver yetiştirme misyonuna bakmak elzem olacaktır. Her türden olumsuz eleştirilerin, olumsuz cihetlerin bu rengi solduramayacağını görmek için azıcık insaflı olmak, olumlu bakabilmek yeterli olacaktır. Her ne kadar fikirleri, kadroları, yazılanları dayatma ve biat ettirme alanlarıyla beraber onlarca probleme duçar olanların rahatsızlığında dergiler yoluna devam edecektir. Merkez ve taşra dergisi, ürün veya kadro dergiciliği gibi birçok ikilemleri sırtlanmış bu kervan yolunu yürüyecektir.
Hayatın göbeğinde olan kıskançlıklar, kıskaçlar, kaprisler, adam kayırmacılıklar, algılar, ayak oyunları gibi olumsuz halleri dergicilikten münezzeh görmek fazla bir iyimserlik olsa gerek. Hani bardağın dolu tarafı dedik ya biz o taraftan devam edelim konumuza. Fikrin değerini bilenlerle beraber, özgün ve özgür arayışlarla yol yürüyen, yüzergezer fikirlerin yanında hep yeni söyleyecek sözü olan duyuş ve düşünce ürünü olan dergiler hayatiyetini çevrimsel olarak sürdürmeye devam edecektir.
Dergicilikte arayış içerisinde olmak, aramak ve bulmak, bir fikir alışverişinde bulunmak, çeteleşmemek, yeri gelince muhalif olabilmek, önyargıları yenebilmek gibi onlarca olguyu, hasleti içerisinde barındırması arzulanır. Devrimci, trajik, münzevi, radikal, uyumsuz, paradoksal, tutkulu, değiştirme peşinde, yenilikçi gibi olumlu ve olumsuz başka kimlikleri de ekleyebiliriz.
Alternatiflerin, farklı fikirlerin harmanladığı meydanlarda, tekerrürle yinelenecek, çevrelenecek bir algılayışla, sanata, edebiyata sesini katacaktır. Bu alanlar, fikri hayatın takip noktalarını oluşturacaktır. Okura ulaşan zihin dünyası, pratik açılımlarla dili işleyip bir talimgâh alanı oluşturacaktır. Gelecek nesillere bir tarihi vesika ve belge hükmünde yerlerini alacaklardır.
Dergilerin hem toplumsal ve bireysel derinliği hem de entelektüel mirası taşıması ve sürdürmesi arzulanır. Toplumu oluşturan kültürel katmanlar, dergi nezdinde yazıya dökülüp takibi ve vesikalandırılması sağlanır. Kendinden sonrasına kültürün, sanatın aktarımı böyle sağlanır. Metropol ve kır kültürü gibi anlayışlarla beraber manifestosunu yazarak fikir ortamında çarpışır ve yoluna devam eder. Fikr-i selime yakın durmayı yeğleyen şair, yazar ve kültür insanı dar alanda top koşturuyor zannedilse de bu güzergâhta soluğu yettiği kadar yürüyüşünü sürdürecektir. Sıradan akçeli hesapların ve konformistlerin uzağında durması özde kazanmasını sağlayacaktır. Bu çevrimsel zaman içerisinde söylenecek sözler, takınılacak tavırlar bitmiş değildir. Bu cümlelerimle hamaset yapıyor değilim kesinlikle... Bu minvalde dergiler hayata, dünyamıza, topluma ve insanlara yönelik iddiasıyla beraber mütevazı katkısını her dem sürdürmeye devam edecektir.
İlkay Coşkun
Kardelen Dergisi
sayı 114, Sonbahar 2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.