- 395 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
HATA VE YANLIŞ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
HATA VE YANLIŞ
Büyüklerimiz günahsız insan olmaz derler. Hatta en büyük günahta günahım yok demekmiş. Hem iyi hem kötü yanlarımızı var. hatalarımızı, başarılarımızı, zaaflarımızı, olumlu-olumsuz yönlerimizi, eksilerimizi ve artılarımızı görmek ve kabul etmek kişiliğimizin olgunlaşması için gereklidir...
Hata ile yanlışı birbirinden ayırmak gerekir. İnsan hata yapar yeter ki yanlış yapmasın. Fark ne diyeceksiniz. Hata, insan olmanın bir gereği. İnsan dediğin nefsine uyar, şeytana kanar, heva ve hevesine kapılır hata yapabilir. Fakat yanlış yapmak böyle değil. Hatada bir sürçme, yanılma, istemeden yapma var, hataya düşmek diye bundan diyorlar. Koordine etmezsin hatayı, doğru yolda yürürken dalgınlıkla bir çukura düşer gibi, düşüverirsin hataya.
‘’Yanlış’’ Güzel bir yere geldik. Hata yapmakla yanlış yapmak arasında bir de niyet farkı var galiba. Hatta şöyle diyebiliriz, insan hataya niyetsiz düşer ama niyet etmeden yanlış yapamaz! Varlığımız kıymetlidir. Kendimizin ve tüm insanların varlığı kıymetlidir. "Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü" sözünün içeriğidir varlığımızın değeri... Tüm bu bakış̧ açısı dahilinde öncelikle kendi "insani" değerimizin farkında olarak hatalarımızla yüzleşeceğiz.
Peygamberlerin hatasına zelle derler. Demek ki hata peygamberlerde bile zuhur edebiliyor. Allah dostları Allah’ın muhafazasındayken hata yapabiliyor. zelle peygamberlere bir ikramdır. Neden mi o zelle ile ümmetini terbiye etme özelliği vardır. Hatalar kabul edilebilir ama yanlışlar kolay kolay kabul edilmez yanlış da ısrar ise hiç kabul edilmez. Hata yapanda bir mahcubiyet zuhur eder nedamet duyar ve davranışlarını düzeltmeye çalışır. Noksan sıfatlardan münezzeh olan bir tek Allah’tır zira ve Allah sübhanlığını kimseye vermez.
Kasıtla ve niyet ederek yapılan her yanlış egoya hizmet eden, şeytanı güldüren, kalbi Allah’tan uzaklaştıran bir surete bürünüyor. Peşinden daha büyük yanlışlar geliyor ve yanlışta ısrar geri dönülmesi imkânsız bir yere götürüp bırakıyor insanı, şeytanlaşıyor. Kasıtla ve niyet ederek yapılan her yanlış egoya hizmet eden, şeytanı güldüren, kalbi Allah’tan uzaklaştıran bir surete bürünüyor. bir hata ettik diye kendimize zehir etmeyeceğiz hayatı. Bir daha yapmamaya gayret edeceğiz, bir daha yapmaması gerektiğini lisan-ı münasiple telkin edeceğiz, bir daha yapmaması için elimizden gelen bir şeyler varsa onu mutlaka yapacağız, hiçbir şey yapamıyorsak onun o hatadan kurtulması için elimizi açıp dua edeceğiz. İnsanım hata yaparım diyeceğiz; insandır hata yapar diyeceğiz. Affedeceğiz, setredeceğiz, görmeyeceğiz, dua edeceğiz. Hatalarımızı affedenin, setredenin, görmezmiş gibi yapanın; cümle hata, kusurumuza rağmen bizi türlü nimetlerle donatmaya devam edenin hatırına biz de O’nun kullarına benzer bir muamele ile yaklaşacağız.
O böyle yapıyor diye biz de öyle mi yapacağız. Varlığımız kıymetlidir her şeyden önce, bizim ve tüm insanların... "Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü" sözünün içeriğidir varlığımızın değeri... Çünkü daima kopamayacağımız tek kişi, kendimizizdir. Bu çerçevede ele aldığımızda kendimizi sevmemizin yolu ise öncelikle "karakterimizi" kabul etmekten geçer... Şu beş şeyi çok seveceğiz
1-Kendini çok sevecek.
2.Bayrağını çok sevecek.
3.Vatanını çok sevecek.
4.Kültürünü çok sevecek
5. Elbette en çokta dinini sevecek.
Ben bir insanım; Beşeriz şaşarız. Öğretmen okulunu yatılı okudum İzzet usta diye bir aşçımız vardı. O hep böyle söylerdi. Mükemmel olma gibi bir iddiamız olamaz. gücümüz neye yetiyorsa onu yaparız.
hatalarım, yaptığım birçok şey olabilir, telefi Side mümkündür. önemli olan farkında olup, hatayı kabul ederek ilerleyebilmektir.
Acı duyduğum, üzüldüğüm anlar mutlaka olacaktır. Bunlar insanın hâlâ merhametli ve vicdanlı bir kalbe sahip olduğunu gösterir. Gülmem kadar ağlamam da çok doğaldır. Güçlü insan rolü oynamama gerek yok. sevdiğim insanlar kadar sevmediğim kişilerin olması da çok doğaldır. Herkesi eşit şekilde sevmek zaten doğal fıtratımıza aykırıdır. Sorumluluklarım olduğu kadar bu hayatta kendim için de bir şeyler yapmak en insanî hakkımdır.
Çoğu zaman hayatta insan olduğumuzu unutuyoruz. Kendimize olmadık roller biçiyoruz. Oysa biz sadece insanız.
Sonuç olarak öncelikle her ne yaparsak yapalım kendimizi seveceğiz. Kendimizi kabulleneceğiz. İse buradan başlamazsak kimseyi sevemeyiz, kendimizle empati kuramazsak kimseye hoşgörü gösteremeyiz. Kabullenip şapkamızı önümüze koyacağız. Hangi duygu veya hangi düşünceyle hata yaptığımızın kendimizce muhakemesini yapıp yola devam edeceğiz.Yaşamın gerçekliğine vararak her günün sabahında hayatı yeniden inşa etmeye hata yapmamaya yanlışa girmemeye gayret ederek devam edeceğiz.
___________________________AR__________________________________