- 244 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ya istiklal ya ölümdü istiklalde oldu ölümde
Yıl 2014 eylül sıralarında bir devlet kademesin çalışırken dernekler müdürü vardı. Bu zatı muhteremi çok iyi biliyordum. Dernekler müdürlüğünden alınıp benim emrime verildi. Beraber çalışırken alim bir insanın 1980 yılında sorduğum zaman şu sümüklü hocamı dediği FETÖ ile ilgili konuşur metheder dururdu.
Ben kendisini her ne kadar ikaz ettimse de susmayı öğrenemedi. Bir gün polis alıp gitti. Gidiş o gidiş.15 temmuzdan iki gün önce yani 13.Temmuz 2016 günü bir arkadaşım onu ziyaret gitmiş. Geldiğinde bana anlatıyor. Ben ona dedim ki ne yapıyor gözleri çerildeyip yatıyor mu hala susmayı öğrenememiş mi diye söyledim.
Hiç üzgün değil hocam, hatta çok sevinçli. Kendi kendime şaşırdım hapis yatan insan nasıl olurda sevinçli olabilir diye tekrarladım. Bana dedi ki’’’ Hocam: arkadaşım bana çok yakında çok güzel şeyler olacak diyor’’’dedi. Bende gayri ihtiyari: Bunlar ihtilal mi yapacaklar yoksa dedim. Nefret ediyordum ama nefretim büsbütün arttı. Tankları görünce söylen sözün boş olmadığını anladım.
Çocuklarıma benim bavulumu hazırlayın dedim. Odama çekilip ağladım ağladım. Taki sabaha doğru Başbakan Binali yıldırımın açıklamasına kadar. Bu işin bittiğini Gençliğin ölümü öldürdüğünü o zaman anladım. Dünyada eşi benzeri yok 15 Temmuz direnişinin. Dün idrak ettiğimiz altıncı yılında bütün hesapların görüldüğünü ve tehlikenin tamamen geçtiğini söyleyebilir miyiz peki? Hayır! Ama bu demek değildir ki, aradan geçen altı yıl içinde her şey başladığı günkü gibidir.
15 Temmuz Var olma ya da yok olma mücadelesidir. Türk milletinin kendi kaderine sahip çıkma iradesini gösterdiği ve destan yazdığı bir gecedir. Dünyanı hangi köşesinde silahların üzerine yürüyen gençlik gördünüz. Elinde silahı olan polisin bile ben sizi koruyamam dediği zaman, senin korumana ihtiyacımız yok deyip tankların önüne dikilen bir bilinçli milli şuurun gençliği vardı. Dinamite fitili yerleştirenlerin milli şuur fitili ateşleyince ellerinde patladı ve o zaman anlaşıldı ki çanakkaledeki ruh ölmemiş hala yaşıyordu.
İskarpinleriyle halı üzerine basıp kahvesini yu dumlayanların hevesini kursağında bırakan bir geceydi. Tüm devlet birimlerinin siyasi oluşumların STK ların bir olduğu ve topyekûn savunmaya geçtiği bir geceydi. Bundan önceki darbelerden çok farklı olarak hem millet hem meşru siyaset kurumları ve temsilcileri, hem de medya ve STK’lar bu iradeye dahil olmuşlardır. Şu anda en çok üzüldüğüm şey ne biliyor musunuz: kendisini milliyetçi kabul edipte Milli birlik ve beraberliğin içinde yer almamaları. Bakın her ülkenin olduğu gibi bizimde geri planda bir devlet aklı vardır. Devlet bahçeliyle Tayyip’in cumhur ittifakını kurmaları tesadüf değildir. Cumhuriyet döneminin en önemli, en anlamlı ittifakıdır.
Ufak hesaplara takılmadan her türlü oluşum büyük Türkiye’nin önünü kesmek isteyen dahili ve harici bütün düşman ve işbirlikçilerine karşı yıkılmaz bir blok oluşturmalıyız. Şu anda Türkiye’nin önünde dört taneme sorun var kuzey ırak, Suriye, doğu Akdeniz NATO ve Yunanistan birde bunların iplerini elinde tutan ABD yukarıda yazılanları gördüğümüzde zaten içeride milli bir ittifak kurmamızın zorunlu olduğunu görürüz.
Başlangıçta kurulan cumhur ittifakı ile bütün milli şuur taşıyanlarında katılımıyla istilaya kalkışanların karşısına bir blok oluşturmalı ve daha güçlü olmalıyız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin savunma refleksinin hiç olmadığı kadar güçlendiği bu süreçte, siyaset kurumuna karşı güven duygusu ve siyasi istikrar artık çok daha yerleşik ve kalıcı hale gelmiştir. Bu kalıcı güven ve istikrarı korumalıyız. Yetkili veya yetkisiz bir sürü insan çıkıp kontrollü darbe yakıştırması yaptı. Sivil darbe dediler, yürekli savcı yok mu diyenler oldu neler söylenmedi ki? Erdoğan liderliğindeki bu milli şuur ve millet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin teslim alınmasını, milletin dizleri üzerine çöktürülmesini boşa çıkardı.
2023 yılında yapılacak seçip ölüm kalım seçimidir. Milli şuurun seçilememesi büyük bir yıkım olacaktır. Tam bağımsızlığımız işte o zaman tehlikededir. 2023 seçimlerinde ya istiklal ya ölüm diyerek kazanacağız
"Ya istiklal ya ölüm" diyen, tam bağımsızlık uğruna can vermekten, bedel ödemekten kaçınmayan, milli bir birlik, milli bir ittifak, sözde ittifak değil özde ittifak sipariş birliktelik değil milli birliktelik olsun’’ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.’İSTİKLALDE OLDU ÖLÜMDE oldu ama kazanan milli şuur oldu.
------------------------------------------AR--------------------------------------------------------
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.