SONU MEÇHUL BİR HİKAYEYİ OKUYOR GİBİYİM.
SONU MEÇHUL BİR HİKAYEYİ OKUYOR GİBİYİM.
..Sonunu bildiğim bir hikâyeyi bile-bile devam ettiriyorum.
Nasıl?
Neden? Bilmiyorum ama bir meçhule doğru gidiyorum. Anlatamam kimseye, hiç kimseyle de paylaşamayacağım bir meçhuldür bu meçhul..
Hani her masalda, bir iyi kahraman, bir de kötü kahraman vardır ya.
İşte ben o kahramanlıklardan biriyle karşı karşıyayım.
Henüz iyiler ve de kötüler kimlerdir bilmiyorum.
Ben sadece gözümü kapattım, o meçhule doğru yol aldım gidiyorum..
Hani bilinmeyen bir yol gibi, bir yerden sonra sonsuza gider gibi gidiyorum.
..Ayaklarım çıplak, bileklerimde alev-alev yanan bir halka var
Ellerimi açmışım gökyüzüne, Başımı kaldırmışım aya doğru, gözlerim bir noktaya sabit
Hava karanlık, ya da bana öyle geliyor, ışıkların olmadığı bir karanlık bir kuyu gibi.
Yürüyorum parmaklarımın üzerinde, ama ayaklarımı nereye bastığım belli değil.
..Acıtan bir şeyler var beni ama bu duyduğum acı yüreğimin acısını bastırmaya yetmiyor
Korku bir yandan, endişe öte yandan., gururumu zaten çıkarıp koymuşum bir sandığa
Neydi beni bu duruma sokan şey?
Neydi gece yarısı en tatlı uykudan beni uyandıran o kâbus?
Her yanıma elektrik verilmiş gibi titreten şey neydi?
Her yerimden acılar fışkırıyor, yangınlar sarmış dört bir yanımı.
Yüreğim de bir karanlıkla meçhule doğru gitmekteyim
Bedenim ağır, bedenim hantal dayanacak yer arıyorum
Nereye düşeceğim belli değil.
Bir urgan geçirilmiş boynuma, sehpa ayaklarımın altından kaydı kayacak
Nefesim kesilmiş, imdat diyemiyor boğuluyorum
Pisipisine ölüyorum ve bundan kimsenin haberi yok
Üstelik hala ellerim havada, gözlerim bir noktaya dikmiş öylece duruyorum.
Bir meçhule giderken, her şeyin farkındayım aslında ama ben görmezden geliyorum.
Bunu neden? yaptığımı da bilmiyorum,
Neden, yapıyorum? diye, nedenini de kendime sormuyorum üstelik.
…Yıllar önce, ‘’sen kendine haksızlık yapıyorsun, kıyıyorsun kendine’’.
Diyenlere de hak vermek ağırıma gitmiyor değildi.
Ah şu keş kelerim, ah şunu keşke demeden edemiyorum.
Yıllar önce kaçırdığım trenin arkasından koşmak hem yorucu,
hem de yetişmesi imkânsız.
Her şey bir hayal aslında, ama hayal olduğunu bile-bile, hayal kurmak İnsanı heyecanlandırmaya yetiyor gene de.
Bundan sonra bana anlatılanları daha dikkatli, daha ciddi bir şekilde dinleyeceğim.
Öyle ayran budalası gibi bakmayacağım anlatanların suratına
Yolum bir meçhule düşmüş, mecburen gidiyorum o meçhule doğru.
Belki bir ova, bekli de bir uçurumdur sonu bilmiyorum.
Bunu hiç umursamıyor, düşünmüyorum bile
Mutlu olmaksa amaç, bunu artık kendimden esirgemiyor hemen gidip alıyorum
Gündüz YAVUZ…
,,,,,,,,,,,,,,
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.