- 336 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bu Bizim Hikâyemiz
Gençliğin gelip geçici olduğunu söyleyenlere "safsata bu" dedik, inanmak istemedik. Eskiden olduğu kadar ne güçlüyüz ne de her işe atılacak kadar hevesli. Bir bakmışız aynalar, insafsızca saçlarımızın ağardığını, döküldüğünü haber veriyor.
Ne okul mezuniyeti ne askerlik dağıtım törenimiz olmadı.
Öyle zaman oluyor ki gök gürleyip şimşekler çaktığı vakit korkup annesine, babasına sığınan küçük çocuklar gibiyiz. Sudan çıkarıldığı anda tekrar suya dönmek için umutsuzca çırpınan balıklara benzemişiz. .
Geleceğimizi düşünüp planlarken kendimizi, elinden hiçbir şey gelmeyen karınca kadar küçük, aciz, zavallı hissediyoruz. Özellikle "gençlerin, çocuklarımızın geleceği nasıl görünüyor?" sorusu karşısında durum vahim.
Biz hep karın tokluğuna çalışıp durmuş olmalıyız. Bunun ne demek olduğunu, magazin haberlerinde rastladığımız "boşandığı eşine 6 milyon TL. nafaka verdi" gibi, binlerce yıl yaşasak bir arada göremeyeceğimiz bu meblağı beğenmediği birine verenleri duyunca fark etmenin şaşkınlığını yaşadık.
.Otuz küsur yıl çalıştıktan, sonra bin bir sıkıntıyla, fedakarlıkla bir ev ve araba edinebilmişiz. Gerçi bunlara sahip olma hayaliyle yanıp tutuşanlar az değildir, buna da şükür.
"Şerefsizim…" diye söze başlayanlara ne çabuk inandık? Onların ne gibi şerefsizlikler yapabileceğini yaşayıp gördük. Emeğimize, alın terimize göz dikenlerin gözlerine ve süslü yalanlarına nasılsa aldandık!
14.05.22
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.