- 160 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Dünya yaşamı ve ötesi
Dünya yaşamı özünden öylesine kopuk ki konuya yoğunlaşıp eleştirecek bir tek tarafını bulamıyorsun.
Adama bakıyorsun, yaptıklarına bakıyorsun, yaptığı her şey içinde bulunduğu oyununu başarıyla tamamlamaya yönelik çıkıyor.
Davranışlarına bakınca da deli olmamak için kendini zor tutuyorsun.
Burada bir ikilemle baş başasın, adamı eleştirip yerden yere vuracaksın ama adamın oyununu görüyor eleştiriden vazgeçiyorsun.
Birşeyler yazmasan içini kurtlar kemiriyor kendini tutamıyorsun.
Tamda burada sabrına sığınıyorsun başka çaren yok.
Aksi taktirde hem adamın oyununu görüp hemde onu yerden yere vurmak açık gözle yargılamaya giriyor.
Oysaki insan yaşamında yargı yok diyorsun.
Şimdi burada ne yapacaksın?
İki yoldan biri seçilecek, ya Dünyalık düşünüp adamı diğerlerinin yaptığı gibi yere vuracaksın, yada ahretlik düşünüp sesini çıkarmayacaksın.
Her iki durumdada vicdanınla baş başasın, dünyalık düşününce haksızlığa boyun eğmiş oluyorsun, ahretlik düşününcede haksız yere adama saldırmış oluyorsun, yani hem adamın oyununu görmek hemde onu yere yatırmak olmuyor.
Şu anda dünyada sahneye yansıyan oyunlar konusunda böylesi bir ortamdayım, bazen dünyalık, bazen ahretlik düşünerek kendi oyunumu kurtarmaya çalışıyorum ama her iki aleme yönelik olarak yazdıklarımın asıl oyunla bağlantısı olsada özden yazamıyorum.
Sonunda diyorumki biz insanoğlu neden gerçeklerden uzak, hatta asılın gizlendiği bir oyunda rol alıyoruzki?
Ve cevap kendiliğinden geliyor, insanoğlu henüz kendisiyle yüzleşip gerçek olanı Kabul edecek aşamaya ulaşamadı.
Ve sonunda diyorsunki, şu oyunu kuran ne güzel kurmuş yahu, gerçeği bilmeden, onu fark etmeden yalanlar arasında ömrümüzü tamamlıyoruz.
Eğer gerçek bilinseydi herkesin göbekten çatlamaması imkansız bir şeydi buda dünyanın tılsımını yerle bir ederdi.
Yani o zaman dünya yaşanacak bir elem olmaktan çıkardı.
Buna verilecek o kadar çok örnek varki hesabı sayıya gelmez.
Bu bağlamda bilim adamlarının, yazarların mükemmel buluşları ve yazdıklarının bile bu yalanlarla uyum içinde olduklarını görüyoruz çünkü bizim anlayıp yorumladığımız anlamda GERÇEK diye bir şey yok.
Gerçek çok daha farklı ve bu fark herkese göre değişken.
Birinin gerçeği diğerine asla uymuyor hatta iki artı iki eşittir dört bile olmuyor.
Oysaki biz eşit olarak biliyorduk.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.