- 717 Okunma
- 4 Yorum
- 5 Beğeni
BEN KONUŞMUYORUM KALEM YAZIYOR...
Ç/alıntı değil varlığım: aymazlığı o tanrısal boşluğun ve işte tarhında yalnızlığın, avuç avuç yıldızlar saklı ellerimde lavanta kokusu aşkın narin dokusu ve nokta atışı yaptığım hüznümün bekası bir de bakaya kalan hayallerim.
Hayal ürünü değilim.
Gerçek b/ellediğim ne ise tozlu raflarında aklımın kütüphanesinin uzatıyorum elimi ve yüreğimi altın tepsiye kurulmuş kalemin nizamında saklı itiraz etmediğim hayatın devasa boşluklara denk geldiği ve işte yüreğimden sökün eden heceler.
Yamalı bohçası gecenin içinde çehrem saklı.
Tuttuğum çenem ve kalemin nidaları…
Öykündüğüm öyküler var dünümde kayıtlı ve sehpada saklı kahve fincanım içinde unutulmuş telvesi hüznün ve falında gördüğüm kâğıttan kayıklar aklın neşrinde bir ırmakta usul usul salınan.
Sessizim.
Sade.
Nazenin.
İfa ettiğimden çok öte Rabbin sunumu.
Salkım söğüt.
Zakkum çiçekleri.
Çiçek olmanın neşri ve ulu yüce dağlar aklımın yamaçlarında çeşme başında testisini dolduran al yazmalı köylü kızlar.
Ben köyüm.
Ben köylüyüm.
Ben şehrim.
Şehrin kalabalığında unutulmuş bir kıvılcımım ve içimde büyüyen bir yangın sade bir kahve tadında acıya bandığım tatlısı sözcüklerin imgelerin nazarında tel kadayıf şiirlerim.
Hükmeden tek Güç.
İnsanların aciz varlıklarına kanmayan iblis.
Hali hazırda mazlumun ahı ile serili şiirler yürek ikliminde çatallı sesi rüzgârın ve hoyrat dalgalar döverken kıyıları ve işte ahkâm kesen gecenin bekçileri.
Yıldız yıldız gözlerim.
Suyu kurumuş çeşmenin akmayan gözyaşı.
İklimler hububat yürekler nemrut mevsim beyhude.
Sessizliği deşiyorum.
İnsanlar suskun.
Sesleri test ediyorum.
İnsanların çoğunun içi geçmiş.
Sus payı bir söylemim ve nazarında evrenin hüküm süren gölgeler ve ihbar ettiğim kadar iç sesimi dış ses nasıl da baskın ama ben pes etmiyorum.
Sus işareti yapan bir siren sesinde saklı.
Sus işareti yapan hemşire.
Okul koridorlarına geçen hayatım.
Bir sınıfta öğrenci başka bir sınıfta öğretmenim ve anlatıyorum ve can kulağı ile dinliyor öğrencilerim.
Anlatıyorum çünkü çalışkan bir öğrenciyim ve can kulağı ile dinliyor öğretmenim.
Anlaşılmak ya da anlatmak adına illa ki öğrenci ya da öğretmen mi olmalıyım?
Aralıksız yazıyorum on yıldır.
Sözcüklerim benden bir parça.
Okuyorum bir ömür okuduklarım ne ki okumadıklarımın yanında?
Yazdıklarım ne ki yazılmayı bekleyen binlerce hikâyenin ve şiirin yanında?
Yalnızlığım sökün eden.
Haşat eden rüzgâr bense küçük bir kuşum uçmayı yeni öğrenen ve şatafatlı göğün verdiği muhtıra ve işte konuyorum kırık bir dala.
Şakıyorum.
Ses etmiyorlar.
Seviyorum.
Şerh düşmüyorlar.
Susmamı öğütleyen karanlık bense aydınlığım.
Yalnızlığımı kıskanan kukumav kuşu oysaki ben sürümden ayrı düşmedim.
Kulak verdiğim evren ve Tanrı.
Huzura erdiğim ansızın verilen bir yargı ve ben masumum ve mazlum.
Hınca hınç yeryüzü.
Öfkesine şerh düşen zalim ve susmamı öğütleyen bet sesli karga.
Bülbülüm ben güle âşık.
Gülüm ben bülbülün peşinde.
Çiçeğim.
Gonca.
Kardelenim soğuk iken vız gelen.
Açan baharım.
Gözümü açtığım kadar göremediklerim ve işte kalp gözümün devreye girdiği.
Mevsimlerden mevsimim ben içimde saklı binlerce mevsim.
Esirim ben aşka nesriyim ömrün nezaketi dünün nazı günün nimeti yarınların ve olgun başaklar gibi doluyum boynumsa sadece Rabbin katından kıldan ince.
Bir furya ki: susmam gereken.
Bir özlem ki: bir ömrün suskunluğunu dindiren.
Ben konuşmuyorum: kalem yazıyor.
Suskunluğumla hürmet ediyorum kâinat ve içim kıpır kıpır.
Sessizliğime binaen devreye giren kalemim ve işte üstümü örten melekler ve uyusam bile kalem uyumuyor.
Uysam da düzene düzen bana uymuyor.
Suskunluğum ömürlük kalemse evrenin rüzgarı ben sussam bile…
YORUMLAR
Siz Bir Mucizesiniz.
Ve, Işığı her geçen gün daha çoğalarak parlayarak süregelen.
Gönül dolusu sevgiler.
Gülüm Çamlısoy
Estağfurullah sanırım yarım kalan hikayemi yazma telaşındayım ve daha çok sevebildiğim:
Dünümü gömsem bile içimde ukde kalan nice yarısı tamamlanmış yolculuk.
Çook sveviyorum kelimeleri ve sizlersinizi lk günden beri bana eşlik eden ve güç veren ve anlayan.
:))
Çok teşekkür ederim yürek dolusu.
Selamm ve sevgimle kadim dostum
Derin bir tevazu ile yaşar ve yazarken.
Tükenmişlik sendromunu ise kapıdan kovduğum lakin her gün her gece bu duyguya defalarca kapıldığım ve işte ötenazi yapsam da mazim tetiklerken tüm şüheda anılarıma da anda saklı bir içsellik ile sahip çıkarken bendeniz ötesinde sizin ön görünüz hep de olduğu üzere ve işte geride tek iz dahi bırakmadığım, yüreğimin yangınında git gide büyüyen bir aşk ile kaleme sarıldığım ve ben gözlerimi gözlerinize diktiğimde…
DEVRİM DENİZERİ
Gülüm Çamlısoy
Sonsuz selam sevgimle
Aralıksız yazıyorum on yıldır.
Sözcüklerim benden bir parça.
Okuyorum bir ömür okuduklarım ne ki okumadıklarımın yanında?
Yazdıklarım ne ki yazılmayı bekleyen binlerce hikâyenin ve şiirin yanında?
Yalnızlığım sökün eden.
Haşat eden rüzgâr bense küçük bir kuşum uçmayı yeni öğrenen ve şatafatlı göğün verdiği muhtıra ve işte konuyorum kırık bir dala.
Gerçekten de çok doğru ne kadar okursak okuyalım okuyamadıklarımızın yanında devede kulak misali ömrümüz bile yetmez ancak seçici olarak okursak belki önemli bir kısmını okumayı başarabiliriz.
Tâbi ki bu okuduklarımız da yazmayı gerektirmeden olur mu kendimize göre içselleştirdiğimiz yazıları yeni bir süzgeçten geçirerek bize özgü farklı bir bakış açısıyla günbegün yazıp dururuz.
Bu konuda da sizin deyiminizle uçmayı yeni öğrenen yavru bir kuş gibi daldan dala konmaya devam ederiz.
Harika duygularla yazılmış muhteşem güzellikteki yazınızı gönülden kutluyorum tebrikler efendim.
Gönlünüze ve kaleminize sağlık diliyorum.
Her şey gönlünüzce olsun ve yolunda gitsin inşallah.
En içten selam ve saygılarımla.
Esenlikler dileğiyle.
Gülüm Çamlısoy
Bildiğimi bilirdim eskiden şimdi ise tek bildiğim hiç bir şey bilmediğim.
Yaşamak.
Yaşama sevinci.
Kayıp gidenler ve yitim addedilen ve acılar saklı ömürde.
Çok garip ama acılarımı hüznümü sevmeyi başardım bu sayede hayatın sunumu ve basit şeyler bile mutluluk kaynağı.
Mutsuzluk bile sevilir mi?
Akabinde eşlik eden hoşluk bir kelime bir selam alın size mutluluk.
Resmin geneline vakıfım ama detaylarla mutlu olmayı hep sevdim değerli hocam.
Yazmak zaten...
Tek lüksüm şükürler olsun ki
:))
Gaipten gelen bir sevgi ve coşku ve işte sözcüklerle paslaştığım ve içimde yaşattığım devasa bir dünya bir o kadar çocuk yanımla aldırış dahi etmediğim sıkıntılar ki en çok da insan benzeri kimi yalancının riyasına vakıf ve işte duam da sevdiğim dostlarımla beraber.
Dualarda buluştuğum ne çok insan var hocam bu bile başlı başına bir servet
O canım Rabbimiz her şeyi herkesi nasıl bilir ta içine kadar.
Hiçliğimle vakıf olduğum:
İLAHİ AŞKIN ESİNTİSİ.
Nasıl yazmam nasıl sevmem hayatı ve güzel yürekli dostlarımı?
Çok çok sağ olun
Sonsuz selam ve saygımla değerli hocam
Bu gece yazı asmayacaktım ama günün sözüne gözüm ilişince yazdım.
Konuşmak ya da susmak.
Dileyen dinliyor elbet dilemeyense sizin yerinize konuşuyor.
Zaten öğretilerin başında idi susmam öğretilen ki eğitimci bir aile olsa da bizimkiler.
Yerinde konuşmak çıt çıkarmak yasak...
:))
Çok komik: şimdi hem konuşuyor hem yazıyorum zaten sessizliğimde bile bir dinleyicim oldu hep hatta iki:
İçimdeki sefil çocuk hem kulak kesti konuştuklarıma.
Bir de beni dileyen yüce Yaratan ve gerektiği zaman cevabı da gecikmiyor.
Yazarak aslında kuralları tabuları yıkıyorum bir ömürlük suskunluğun üstüne ben nasıl yazmam nasıl konuşmam?
İlla ki dinleyen birileri var hep oldu olacak da...
Bu dünya döndükçe ve Allah'ın izniyle ben yaşayıp yazdıkça...
İyi geceler
Söylediklerinizi duyurmak için kimseyi kolundan tutmayınız ; Zira insanlar sizi dinlemeye arzulu değillerse, onları tutacak yerde çenenizi tutmanız daha hayırlıdır.-- Chesterfield