Huzurdan Öte Bir Şey
-Alo!.. Canım, anneanne oldum ben…
- Anlamadım canım. Ne diyorsun?
-Altız torunlarımız oldu… Onları görmeye gitmek istiyorum…
-Şaşırdın mı sen, taa buradan Tekirdağ’a ha!
-Hayır !..Tekirdağ’a değil; güzelliğe, masumiyete, mutluluğa…
Kurtulamayacağını anlayınca dilimden, “tamam yap hazırlıkları çıkalım yola, çok istiyorsun madem” sözleriyle kuşlar havalandı bir anda içimden…Hâlbuki günlerdir nasıl yorgun nasıl bitkindim, kendime inanamadım bir an… Üzerime sinen pozitif enerjinin beni güçlü kılan etkisiyle tamamladım hazırlıkları bir saat içinde…
Ve o yol… Uzun sandığımız… Yanında sevdiğinin eşliğiyle nasıl da kısalıyor gönül alıcı muhabbetlerle…
Arabayı kullanan eşimin yüzüne bakıyorum…
-Biliyor musun? Bir doğaya aşığım, bir de sana…
-Ben ise sadece sana, sadece sana…
Gece varıyoruz gideceğimiz yere. Bahçe kapısından aracımızla giriş yapıyoruz. Her iki tarafımız ışıl ışıl, evdekiler yeni aydınlatma sistemi kurmuşlar. Burası muhteşem bir güzellik, adeta cennetten bir köşe. Arabadan iner inmez mis gibi çam kokusu… İçime sürekli temiz hava pompalandığını hissediyorum. Şehrin gürültüsü kulaklarımdan arınıyor, egzoz kokusu ciğerlerimden… Oh ya… Çoğalıyor insan burada… Nasıl bir çoğalma bu? Yere bakıyorsun toprak üzerinde açan rengarenk çiçeklere dönüşüyorsun. Göğe bakıyorsun yıldızlar gibi parlıyorsun. Mucizevi bir iyileşme hissediyorsun bedeninde ve ruhunda… Sağlığın, temizliğin, iyiliğin ilahi kırıntılarını giyinip üzerine capcanlı bir bahar oluyorsun.
Evdekiler “yol yorgunusunuzdur uyuyun dinlenin yarın görürsünüz altızları” dese de yenik düşüyorum sabırsız hallerime. Bahçenin arka tarafına doğru ilerliyoruz hep birlikte.Çiftliğin dekorasyonuyla uyumlu modern bir şekilde inşa edilmiş yapının kapısını açıyor aile fertlerimiz.
Heyecanım; saman sarısı duvarlara tırmanıp tavan yapıyor, içerisinin aydınlık ve sıcağına karışıyor. Odaya girmemizle biricik kızımın hemencecik gözleri açılıyor. Biraz zayıflamış gibi. Yine de sağlıklı görünüyor, durumu gayet iyi.. Çocuklarını kanatlarının altına almış, öyle yakışmış ki ona anneliği…
Kucaklayıp sarılmak istiyorum torunlarıma, ancak korkuyorum zarar vermekten onlara. O kadar küçükler ki sanki elime alsam kaybolacaklar gibi. Sarışın güzellikler, hepsi de mini mini…Duyuyorum altızların cik cik sesini..
Soruyor aileden biri "bir civciv için onca yolu gelmeye değer miydi"?
- Ne yani, bunlar sadece bir civciv miydi?!
EbRuAsya//
YORUMLAR
Keşke hep öyle küçük yumuş yumuş kalsalar.
Elimize alırken ister istemez incinir diye o kadar naif davranıyoruz ki, keşke hep öyle davranmayı başarabilsek.
Şirketimiz arka bahçesinde kuluçkaya yatan tavuklarımız var onların yavrularını bekliyoruz.
Yazıyı okuyunca heyecanlandım.
Sevgiyle selamlar.
Rû //
sevgiyle selamlar
Gözünüz aydın...🙂 Üstadem...Anlamlı ve güzel bir yazı...Nasıl ki sokak hayvanları için çırpınıyor ve seviyorsak 6 güzel civciv içinde aynı...Yaşayan her mahlukatın bir Yaratanı var elbet vesile olupta sevenlerde bizleriz...
Emeğinize yüreğinize kaleminize sağlık üstadem Güzel ve manidar bir yazı olmuş Tebrik ederim...Saygılarımla...
Edebiyatçı Olmak Bu olmalı!
Ebru hocam film senaryosu gibi gözlerimin önünde canlandırarak okudum.
Daha ilk satırda "Altız torunlarımız oldu"yu okuyunca anlamıştım evcil hayvan
yavrusu olduğunu.
Keyifle okurken, içimden günün yazısı olmalı diye geçiyordu. Hem tam puana
dokundum hem beğene.
Belki Ansızın uğrar semte.
Kutlarım Hocam.
Saygılarımla.
Rû //
mutlu etti beğeniniz...
çok teşekkür ederim...
ancak sevinç paylaşımıydı bu yazı,
seçki için değerlendirmeye alınmamalı..
güzel geçsin akşamınız..
saygı ile
İnsan yaratılışının incelikleri vardır. Mutluluğu bazen bir çiçekte, bazen bir böcekte, bazen bir civcivde, bazen cansız bir varlıkta.
Yüce yaradanın insan ruhuna işlediği merhamet ve sevgi farklı boyutlara taşınabilir işte.
İnsanın kendini; baba, anne , dede veya nine olarak adl etmesi için ille de insan soyundan olan bir varlığın anne babası veya dede-ninesi olması gerekmiyor sanırsam. İçinden hissettiği duygu yüküne göre tıpkı bu yaşadığımız olayda olduğu gibi civcivleri kendinize torun kıldığımız gibi.
Her ne kadar yaşamış olsam da bu güzelolayı senin o güzel kaleminin sihri ile tekrar yaşamak çok çok güzel canım.
Yürek dolusu sevgimle ..
Rû //
üzüntümü ölürcesine yaşıyorken o adam gibi ben de aynı zamanda mutluluklarımı da aşırı abartılı yaşıyorum... içim böyle...
tatlı bir hatıra kalsın istedim bu yazı sayfamda...
teşekkür ediyorum yorum için...
kalbimle...
Rû //
sevgiyle etrabe
Maşallah sağlıkla, huzurla büyüsünler inşallah.. çok güzel bir anlatım olmuş sevinciniz de kaleminiz de daim olsun..
Rû //
çok teşekkürler sevgili hatice hanım..
Of Asya :))) sonu muhteşemdi Altı minik civcivin mi oldu yani haydi güle güle büyüt sevimli şey seni