TAŞELİ’NİN YAYLA KÜLTÜRÜ; YELLİ YELEMEÇ
Taşeli yöresinin yüksek yaylalarında “Rüzgâr, yüksek ve alçak basınç bölgesi arasında yer değiştiren hava akımıdır. Rüzgârı doğuran güç, aradaki basınç farkıdır. Basınç farkı büyüdükçe rüzgâr şiddetlenir. Şiddetli esen rüzgâr; çevreyi, dolayısıyla da insanları olumsuz yönde etkiler. Rüzgârın durması için bir beklentiye girilir. Bununla birlikte, özellikle geçimi tarım ve hayvancılığa dayalı olan kırsal bölgelerde, rüzgârın istenilen zamanda ve seviyede esmesi de önemlidir.”[1]
İşte bu durumları çözüm amaçlı olarak insanoğlu bir takım ayinler, törenler ve oyunlara başvurdukları bilinir.
Taşeli yöresi yaylalarında ilkbahardan güze kadar konaklayan yörük aşiretleri arasında çevreye zarar veren rüzgârı durdurmak ya da esmesi gerektiği zamanlarda da esmeyen rüzgârı yeniden esmesi için bilinen en güzel örnek Yelli Yelemeç oyunudur.
“Oyuklu yaylamızda sert esen rüzgârları özellikle poyraz havaları kovmak için 1950’lerde Yelli Yelemeç oyunu oynardık. 1950-1960’larda, yaylalarda çocukların soğuk havaları kovmak için oynadıkları bir grup oyunudur. Poyraz otu, çiçekleri, suları kurutur. Sütü azaltır. Arılara zarar verir. Elimizi yüzümüzü çatlatır, üşütür. Onun için Poyrazı kovmak için bu oyunu oynardık. Oyunun 3 aşaması var.” ”[2]
“Bizlerde oynadık. Çocukluğumuzda bazen oyun gurubunda olduk, biraz büyüyünce çocuklar oynadı. Topladıkları yiyecekleri un, tuz, sebze, meyve, yağ, keş hepsini toparlar yemek pişirir, yağlı şepit yapar üstünde meyveleri hazırlar çocuklara yedirirdik.
Gerçekten bir şey vermeyenin kapısından içeri kül savururduk.”[3]
YELLİ YELEMEÇ OYUNU NASIL OYNANIR?
“Çocuklar tarafından oynanan yel yelemeç oyunu üç aşamada incelenebilir:
1. Hazırlık,
2. Oyunun oynanması,
3. Toplanan yiyeceklerin pişirilip yenmesi.
1. Hazırlık:
Yazın yaylada rüzgârın şiddetini arttırarak fırtınaya çevirdiği ve uzun süre esmeye başladığı günlerde çocuklar -büyüklerin de isteği üzerine- bir araya gelerek “yelli yelemeç” oynamaya karar verirler.
Oyun kız ve erkek çocuklar tarafından karışık olarak oynanır. Oyuncu başı genelde erkek çocuklar arasından seçilir. Çocuklardan birinin yüzü, kazanın altından alınan isle siyaha, başka bir çocuğun yüzü de bazen yoğurtla karıştırılan unla ya da külle beyaza boyanır. Boyunlarına davar çanı takılır, omuzlarına 10 cm çapında, 3-4 metre uzunluğunda düzgün bir sırık konur. Sırığa çarık, davar çanı, ipe dizilen deve dışkıları (daha sonra ipin iki ucu birleştirilerek sırığa ve sırığı taşıyan çocukların boynuna kolye gibi asılır), kırmızı ve beyaz başta olmak üzere çeşitli renklerde bezler, içi külle dolu kese ya da tülbent bağlanır. Sırığın ucuna da nar ya da elma takılır.
Çocuklar evlerden toplayacakları unu katmak için dağarcık, tuzu koymak için tabak, yağı koymak için stil, hamuru yoğurmak için de leğen alırlar.”[4]
2. Oyunun Oynanması:
Oyun için hazırlıklar tamamlanınca boyunlarında çan ve deve pisliğinden yapılan kolyelerin takılı olduğu çocuklar ile sırığı, ipi, içi külle dolu dağarcığı, bayrağı taşıyan çocuklar en önde, diğerleri arkada, ellerindeki stil, tabak ve leğenleri birbirine vurarak, çanları sallayarak, ev ev dolaşırlar, her evin önünde, hep bir ağızdan yel yelemeç tekerlemesini söylerler:
*
Yelli yelemeç
Bulgur bulamaç
Verenin altın başlı bir oğlu olsun
Vermeyenin yağır başlı bir kızı olsun.
Yelden yelemeç
Külden bulamaç
Verenin oğlu olsun
Vermeyenin burnu yirik bir kızı olsun.
Yelden yelemeç Undan bulamaç Yelini al Karaman a kaç.
(Kaş Yaylası/Anamur)
*
Yel yelemeç
Bal bulamaç
Kızını al Dağa kaç.
Yerden yeremez
Ala telliğimi alamaz
Damda kızım var
İçerden alamaz.
Yel yelemesi
Yeldi geldi.
Alaca telliğimi
Aldı geldi.
Veren versin Vermeyenin evini Gamaz kürüsün.
(Eskiyörük/Aydıncık)
*
Yel yelemeç
Bal bulamaç
Kızını al
Dağa kaç.
(Kaş Yaylası/Anamur)
*
Yerden yeremez
Ala telliğimi alamaz
Damda kızım var
İçerden alamaz.
(Lenger Köyü/ Bozyazı)
*
Yel yelemesi
Yeldi geldi.
Alaca telliğimi
Aldı geldi.
Veren versin
Vermeyenin evini
Gamaz kürüsün.
(Eskiyörük/Aydıncık)
*
Yel yelemez
Yeldiriver
Cavır kızının
Fesini aldırıver.
(İnceoğlu 2002)[5]
*
Yel yelemez,
Yel bura gelemez
Poyrazın ebesi ölmüş.
(Eröz 1991) [6],[7]
*
“Yelli Yelemeç yeldi geldi
Alaca terliğimi aldı geldi
Veren versin
Vermeyenin evini Gamaz kürüsün
Yelli Yelemeç
Undan bulamaç
Verenin sarı saçlı oğlu olsun
Vermeyenin kel başlı kızı olsun.
Yelli yelemeç
Undan bulamaç
Yelini al
Ermeneğe sal.” [8]
*
“Fırtına gitsin gün gelsin.
Herkes bize bir şey versin
Vermeyenin evine kül dolsun.
Yelli yelemeç,
Küllü bulamaç.”[9]
3. Toplanan Yiyeceklerin Pişirilmesi:
“Bütün evler dolaşıldıktan sonra toplanan yiyecekler (yağ, un, bulgur, tuz, buğday, nohut, bal, peynir, küncü, yumurta) sondaki evde, meydanda, subaşında, ağaç dibinde, diğerlerine göre yaşı büyük olan bir çocuk ya da en son gelinen evdeki kadın tarafından yemek yapılarak yenir.”[10]
Derleme & Araştırma
25.02.2022
Durmuş Ali ÖZBEK
________________________________________
[1] Taşeli Yöresinde İcra Edilen Bir Rüzgâr Ritüeli: Yel Yelemeç Oyunu, Nevzat Çağlar, Erciyes, Haziran 2015, yıl 38, sayı 450, s. 10
[2] Rahmi Yıldırım, Gazipaşa Macar köyü 1 Temmuz 1943 doğumlu, emekli öğretmen.
[3] Fatma Çelik, Gazipaşa’da ikamet eder, ev hanımı
[4] Taşeli Yöresinde İcra Edilen Bir Rüzgâr Ritüeli: Yel Yelemeç Oyunu, Nevzat Çağlar, Erciyes, Haziran 2015, yıl 38, sayı 450, s. 11
[5] İnceoğlu, Mustafa (2002); Silifke Çocuk Kültürü ve Çocuk Oyunları, Taşeli Vakfı Yayınları, Silifke.
[6] Eröz, Mehmet (1991); Yörükler, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul.
[7] Erciyes, Haziran 2015, Yıl: 38, Sayı: 450, s.12
[8] Rahmi Yıldırım, Gazipaşa Macar köyü 1 Temmuz 1943 doğumlu, emekli öğretmen.
[9] Fatma Çelik, Gazipaşa’da ikamet eder, ev hanımı
[10] Erciyes, Haziran 2015, Yıl: 38, Sayı: 450, s.13