- 626 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
ASAF ÇİYİLTEPE
Yaşamak için Geriye Kalan
Her sevi belleğimde
Bir yeni yer kazıyor
Hiçbir çekişmenin önemi yok
Yavaş yavaş anlıyorum bunu
Bana dokunan bir şey var yüzünde
Onu ço seviyorum
Bu şiir, Ankara Sanat Tiyatrosu kurucusu ve rejisörü Asaf Çiyiltepe’nin bir şiiridir.
Asaf Çiyiltepe, Gazintep yakınlarında bir trafik kazasında arkadaşlarıyla birlikte yaralandı. Kaldırıldığı hastanede komadan çıkamadı ve hayatını kaybetti. Çiyiltepe öldüğünde 33 yaşındaydı.
Arkadaşları onu ’’az laf edip çok iş yapardı’’ diye tarif ediyor. Çiyiltepe’nin önemi Türkiye’de devrimci bir halk tiyatrosu kurması,öncü bir Sanat Tiyatrosu’nun ilkelerini belirlemesi ve böyle bir eyleme öncülük etmesinden gelir. Çizdiği toplumcu doğrultudan hiç ayrılmayan, bir yönteme sahip olduğu kadar, bu yöntemi doğru kullanabilme yeteneğine de sahip olan ender aydınlarımızdan biridir.
Ölümünden sonra, babasının arkadaşlarına anlattığına göre, kazancı giderine eşitti. Bir kenara para koymasını söyleyen babasına ’’Ben arkadaşlarımın aylığını kesip bir tarafa koyamam’’ demişti...’’parasız adama selam verilmeyeceğini bilmeyen bir adamdı’’ diyor babası.
Tıp fakültesinin son sınıfına kadar devam eden Çiyiltepe, adını şiirle duyurmuştu. ’’Yenilik’’ ve ’’mavi’’ dergilerinde 100’e yakın şiir yayımlamış, 1957’de Yunus Nadi şiir ödülünü almıştı. Sonra tiyatro tutkusu ağır basınca, Fransız Dış işleri Bursu’yla Fransa’ya giderek tiyatro eğitimi aldı. Daha sonra Almanya’ya geçti ve bir beton fabrikasında iş buldu. Bir yandan da tiyatro üzerine çalışıyordu.Türkiye’ye döndüğünde önce İstanbul Şehir Tiyatrosu’na girdi sonra da Asena Tiyatrosunu kurdu. Çiyiltepe, Darülbedayiden bu yana sürüp giden starlık geleneğini yıkıyor ve repertuvarında ilerici toplumcu oyunlara yer veriyordu. ’’Başkalarının Kellesi’’,’’Arslan Asker Şvayk’’,’’Kayıp Mektup’’ bu oyunlardan bir kaçı...
Sonra tiyatro sahibi ile anlaşamadıkları için Asena tiyatrosu dağıldı. Çiyiltepe arkadaşlarıyla bu kez Ankara Sanat Tiyatrosu’nu kurdu. Burada da ilerici sanat politikalarını sürdürdü.
1967’de sahneye koyduğu son oyun Orhan Kemal’in ’72.Koğuş’’uydu. Bu oyunla AST’ ın başarısı doruğuna ulaşmıştı. Çiyiltepe oyunla ilgili olarak şunları söylemişti:
’’Eğer biz namuslu kişilersek ve eğer Orhan Kemal’in sanatına şimdiye dek ilgi duymamışsak ödevimizi yapmamışız demektir. Yurdumuzun insanlarını tanımaktaki üstün gücü karşısında deneylerimizin ne denli kısır, renksiz olduğunu bilmek zorundayız: Bir ülkede insanları birbirine Orhan Kemal gibi yazarların varlığı yaklaştırır.’’
1965 yılında kendisi ile yapılan bir röportajda şunları söylüyordu:
’’Sanatçı kendini iyi tanımlamışsa toplumda ait olduğu politik düşünceleri açıkça bilir. Bugün yurdumuzdaki toplumcu tiyatroyu özel tiyatro yapıyorsa bunun nedeni özgürlük sorunudur. Yani özel tiyatrocuysanız karşınızda yalnız savcı var. Oysa devletin ödenekli tiyatrolarında başta yöneticiler olmak üzere sayısız belirsiz sansür kuruluşu çıkar karşınıza. Halktan yana bir yönetimde tiyatroların özel olmasına gereklilik yoktur.’’
Büyük sanatçı ışık içinde yatsın.
YORUMLAR
Vefalı, sımsıcak bir yazı.
..
"Ölümünden sonra, babasının arkadaşlarına anlattığına göre, kazancı giderine eşitti. Bir kenara para koymasını söyleyen babasına ’’Ben arkadaşlarımın aylığını kesip bir tarafa koyamam’’ demişti...’’parasız adama selam verilmeyeceğini bilmeyen bir adamdı’’ diyor babası."
Kopkoyu bir hüzün.
*
’’Eğer biz namuslu kişilersek ve eğer Orhan Kemal’in sanatına şimdiye dek ilgi duymamışsak ödevimizi yapmamışız demektir. Yurdumuzun insanlarını tanımaktaki üstün gücü karşısında deneylerimizin ne denli kısır, renksiz olduğunu bilmek zorundayız: Bir ülkede insanları birbirine Orhan Kemal gibi yazarların varlığı yaklaştırır.’’
1965 yılında kendisi ile yapılan bir röportajda şunları söylüyordu:
’’Sanatçı kendini iyi tanımlamışsa toplumda ait olduğu politik düşünceleri açıkça bilir. Bugün yurdumuzdaki toplumcu tiyatroyu özel tiyatro yapıyorsa bunun nedeni özgürlük sorunudur. Yani özel tiyatrocuysanız karşınızda yalnız savcı var. Oysa devletin ödenekli tiyatrolarında başta yöneticiler olmak üzere sayısız belirsiz sansür kuruluşu çıkar karşınıza. Halktan yana bir yönetimde tiyatroların özel olmasına gereklilik yoktur.’’
*
Hep ışıklarda olsun Asaf Çiğiltepe... Soyadının derin anlamında bir de...
*
Yaşamak için Geriye Kalan
Her sevi belleğimde
Bir yeni yer kazıyor
Hiçbir çekişmenin önemi yok
Yavaş yavaş anlıyorum bunu
Bana dokunan bir şey var yüzünde
Onu ço seviyorum
..
Şiirin başlığı olsa gerek ilk satır, boşluk olmalı, diye düşündüm.
Bir de son dizede (ço) > çok
*
Çiyiltepe mi, Çiğiltepe mi?
M. Mahzun Doğan'ın güzel bir yazısı vardı.
*
Dilerim, günün yazısı seçilir de daha çok insan okur.
Çetin Altungüneş'in emeğine saygıyla,