- 460 Okunma
- 0 Yorum
- 3 Beğeni
Kirpiklerine Astım Kederimi {Eksik Yanıma Sesleniş}
Eksik Yanıma Sesleniş.
Gidişinin nöbetini tutuyorum; uykusuz senli hüzünlere bürünmüş gözlerle.Sayamıyorum yokluğunun bilmem kaçıncı günü. Saymaya kalksam her gün yeni bir sen lekesi dolanır kalbimde.
Biliyorum..!!
Susmalıyım o vakitte. Kalbimin irin tutmuş yaralarını kanatmamak adına ne varsa yapıyorum işte. Ben sustukça gidişine yazılan cümlelerle tuz basıyorum acımı hissetmemek adına. Çığlığımın sesi kulaklarımı sağır ederken, sana ulaşmazki sesim.
Bunuda çok iyi biliyorum.!!
Yanımdayken duymayan, anlamayan bir adama nasıl anlatabilirim ki ona ait olan yaralarımın sessiz çığlığını. Yokluğunun belası çalarken kalbimin duvarında asılı olan saatinde.
Tik tak tik tak sesleriyle dans ediyor "Ruhumdaki "hüzünler. Dört duvar arasına sıkıştırılmış anılarımla yaşıyorum şimdi.
Bak gördün mü.??
Balkonda mis gibi kokan fesleğenlerim kurudu. Gidişini hissetti belli. Ne kadar su verirsen ver, ne kadar güneş ışığı görsede onlarda tıpkı insanlar gibi sevgi ve ilgiyle beslenirler. Artık dolan bir fesleğeni yeşertmeye yetmezki nefesim. Tıpkı beni tekrar dan yeşertemediğin gibi. Kederli bir can suyunda çürürki kökleri /köklerim. Ben senin kalbine kök salmıştım. Gidişinle de soldu bütün renklerim.
Sen çayı severdin, bende kahveyi. Sırf sen seviyorsun diye balkonda iki sohbet edebilmek için seninle çay eşliğinde kalbinden çıkan sözlerle sohbet ederdim. Bu asık yüzlü kadını en çok sen güldürürdün. Sen gülen yüzümü görürdün. Gülen çocukluğumdu oysaki.
Ara ara sohbet sırasında göz göze gelirdik canlandırdı kalbimde bütün sevda sözcükleri. Açardı en olmadık yerlerde kardelenlerim. Sen farkına bile varmazdın bu değerin ve eşsizliğin. Soğuk bir kadınım bilirsin. Senin dokunuşunla ısınırdı buz tutmuş yerlerim. En soğuk duygularım senin gülüşünle çözülürdü. Sesin yüreğimin dilinde hüzünlerime deva olan bir türkümdü.
Gittin..!!
Ve ağıda dolandı bütün sesler.
Ben en çok kitap okumayı ve şiir adına ne varsa onları severdim. Sen hiç sevmezdin. Sırf ben seviyorum diye susardın eşlik etmeye çalışırdın olduğu kadarıyla.
Ruhundan toplardım harfleri. Senli /Benli en çokta bizli kelimeler dökülürdü beyaz sayfalara. Kalem ben, beyazlığa damlayan satırlar sen olurdun. Beyaz masalımı yazardım sesinle de dans ederdi şiirler.
Gittin..!!
Şimdi kan damlıyor KALEMİMDEN
Sayfaları "yokluğuna" açılan gönül defterime.
Yaramın üstünde İhanetinin şiiri.
Sen rakı sofrasını severdin. Ben ilk seninle tattım sarhoşluğu. Sen keyif için içerdin, bende keyfine eşlik ederdim. Ben sana sarhoş olurdum, Sen kendine sarhoş olurdun.
Gittin..!!
Zehir içiyorum şimdi.
Sen kaybından ölsem iyi.
İşkence çektiriyorsun sana sarhoş olan gönlüme.
Gittin..!!
Gidişinin biletini tutuşturdun elime, ben ön sıradan beyaz masalımın bitişini izledim yüreğimin sinemasında. Aralıktı gidişin. Kar tufan. Söktün aldın üstüme giydirdiğin güven ve sadakat elbisesini. Giydirdin eğreti duran ihanet ve keder elbisesini. Çıplak kalsaydım hiç üşümezdim inan. Ne yana dönsem, hangi yola çıksam gidişinin gölgesinde tıkanıyor. Her yanım buz kıyamet. Yokluğunun uğultusu bir tokat gibi çarpıyor yüzüme. Kalakaldım sensizliğin belasında.
Eksik yanım şimdi dinle beni.
Beddua etmek dilime yakışmaz bilirsin. Vicdanıma aykırı. Bilirim ki beddua ettiğim kişi yine benim kalbim. Canın yandıkça yanacak Canım.
Bilirim..!!
Senli yaralarımı kalbinin dar ağacına astım. Seni öldürürkenki çığlığımı duy şimdi. İpine yazdığım kanlı cümlelerimi oku.
Seni affettim ama.
Öldürdüğün duygularım kalbinde yeşersin.
Kalbinin tercümanı ben olayım.
Benim dilimde sustuklarımı sen yaz şimdi kendi gönül defterine.
Birazda sen taşı hüzün defterindeki ızdırabın satırlarını.
Bak reva gördüğün o kadar acının içinden gülümseyerek veda ediyorum sana.
Kederlerimi kirpiklerine astım çünkü.
Sen mahkum yedin bensizliğe.
Bense sensizliğe öldüm kapıyorum gözlerimi.
Hoşçakal eksik yanım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.