SÖZ UÇAR YAZI KALIR
SÖZ UÇAR, YAZI KALIR
Bu günlerde "aldık, çöpe attık" söylemi erk çevresinde ağızlardan eksilmiyor, özellikle de tarafsız sanılan tv. lerin tartışma izlencelerine katılan yandaşlarda...
"Aldık" sözcüğü; elimize geçti, okuduk, korktuk, beğenmedik, ..., ne dersen de. Yerini bulur.
"Çöp" sözcüğü; atık. Her yer atık.
Memleket çöpten geçilmiyor. Denizler, yol kıyıları, çeşme başları, ormanlar, çayırlar- çimenler, site çevreleri, ev kıyıları/içi, özellikle de kentteki boş arsalar,...
Atanlar varlığıyla...
Dışımız içimizin aynası. Bunu bildiğimizdendir ki; iki de bir karşımızdakini "aynaya bakmaya davet ederiz."
"Yalancının mumu yatsıya dek yanar" Bunu da çok iyi biliriz. Biliriz de yakınımıza, çevremize yaklaşmasına izin vermeyiz.
Yalanla yatıp,yalanla kalktığımız için; ondan kopamıyor bir kesimimiz.
Ağızdan çıkanın geri döndüğü görülmemiştir. Bununda tanığıyız ki; yakınımıza hatta semtimizin yakınlarına uğramasına, geçmesine izin vermeyiz. İzin verilir mi? Sonra yapışır kalır izi...
Karşıdakinin/ lerin ağzına pelesenk olmasına olanak vermemek için; "onu demek istemedi, yanlış anlaşıldım/anlamışlar, öğle demedim,..." bombardımanına başlanır da savulur yakınlardan.
Oysa ki herkesçe bilinir. Kayıtlarda yerini aldığı.
Bir uyaran bekler çıkmak için. Ve mutlaka da çıkar tutunduğu yerden. Yayılır doğru/ yanlış ortalığa.
Ortamı karıştırır. Hele de yazılı değilse karıştırmak ne ki; mikser ürünü gibi yapar...
Onun için; okuyup aydınlanmadan uzak, ayılmamış "ye, iç, uyu, çoğal" duyumcunu ileri geçemeyenlere sığınılır. Herkesin anılan düzeyde kalması yeğlenir. Ona göre izlenceler uygulamaya konur. Isındıra ısındıra...
Belgelikleri olanlar baksınlar. 2019’da tüm okullar tam gün olmayacak mıydı?
Cumhuriyet, nerede ise bir asırlık oldu. Halâ bazı alanlarda yazılı/belgeli konuma gelemedik. Arap emperyalizminin etkisini ve doğu kültür alışkanlığımızı aşamadık.
İktidar, iktidar olur olmaz ilk yapılan; "nerden buldun yasasını" ılga etmek olmadı mı? Böylece belgeliliğin önüne set koyuldu. Ardından da "denetim kurumlarının" çoğunluğuna...
Tüm bu ve benzerleri yolla, soygun kültürüne yaşam hakkı tanıyıp, obeziteleşmeye kapı aralanmadı mı?
Obeziteleşe obeziteleşe artık yerinden kalkıp, hareket edemez olundu.
Yatsı geçti. Şafak attı. Ufukta aydınlık kendini gösterir oldu. Şafak aydınlığını karartma çabası para etmez. Beşeri yasalar yürürlükten kaldırılır da doğanınkinin önüne geçilemez.
Bunu görmeyen ne yazık ki halâ var içimizde.
Yakılacak lastikleri otolara takıp, tünelden geçecek taşıt sayısını artırmanın anı geldi de geç- miyor mu?. An, katkı anı.
Gözlere takılı at gözlüklerini çıkarmanın anı. Bakış ufkunu genişletme anı.
Cennet övgüleri ile topluma yol gösterenler; önerilen cennet yolunda doğan olanağa koşmayanları görmenin anı.
Söze değil, yazılanlara bakmanın anı. Belgeliği karıştırıp, değerlendirmenin anı.
Kandırıcıların oltasına takılmamanın anı.
Öldürülen insan sayısı ile, üstünlük yayan bakış, İnsanî olabilir mi?
Elini kalbinin üstüne koyup, düşünmenin anı.
18.10 2019
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.