- 270 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
KENDİNİ ARAYAY YOLCU.4.bölüm.
Savuruyordu, suratı kızarmıştı kolum tutu, çekiştirerek okula götürdü. O ana kadar okulu yakından görmemiştim, köy evlerinden çok farklı ve güzeldi.
Şaşkın ve tedirgindim, annemin eteğine saklanarak görünmek istemiyordum. Sınıf çok büyük gözüktü bana, sıralar bir köşeye istif edilmiş ortada büyük bir masa etrafında toplanmış adamlar çok korkunç gözüktüler. İyi giyimli bir veya iki kişi hatırlıyorum, diğerleri köyümün insanlarıydı, bizi fark eder etmez, hep si farklı sesler çıkararak, anneme hakaretlik sözlerle konuştular.
Bak işte yalanı ortada bu kız küçük mü? Efendi, yalan söylüyor bu kadın, diyerek, biri diğerini destekledi, iyi giyimli şapkasız adam, bana bakarak; yaklaş bakayım kızım dedi, elini kaldırdı parmaklarını göstererek, say bakalım dedi, ürkerek titrek bir sesle saydım.
Tamam, okula gele bilir dedi, anneme biraz nasihat çekti, kızları saklamayın, okusun diyordu.
Anneciğim beni saklamak falan istememiştik ki, tek derdi ablam okulu bitirsin ertesi yıl göndereyim diye düşünmüştü. Ablam okula geç başlamıştı çünkü köyümüze okul yeni yapılmıştı ilk öğrencileri henüz mezun olmamıştı, çoğu 13 yaşın üstünde okula başlamıştı, birçok kız, evlendirmek amacıyla okuldan alınıyordu. Çünkü 14 yaşına gelen kızlar evlenme yaşına çoktan ulaşmış oluyordu.
Bir kısmı da evdeki işlerden dolayı bir gün gitse okula dört gün gitmezdi. Ablacığım çok istiyordu okulunu bitirsin fakat işler sona ermeden okula gelemedi. Ben o yıl okula başlamasaydım o noksansız devam edebilirdi. Ben ilk günden itibaren düzenli olarak okula gidiyordum.
Birinci sınıfı sorunsuz geçmiştim okumayı tam olarak öğrenmedim ama sınıfımı iyi derece ile geçmiştim, sayı saymakta üstüme yoktu ama alfabem olmadığı için okumayı sökememiştim. Öğretmemim iyi niyetliydi herhalde karnem, pekiyi, gelmişti.
O yıl babam erkenden şehre gitmişti mevsimlik işçi olarak, okullar yarıyıl tatiline gelmişti alfabem alınmamıştı, oysa heyecanla beklemiştim babamı beni düşünür de alfabemi getire bilir umuduyla geçmişti yarıyılım, büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştım döndüğünde, kitap falan getirmemişti. O yıllarda kitabı defteri kalemi, giysileri tam olarak okula gelen çocuk bulamazdınız mutlaka bir şeyleri eksik olurdu. Ama benim babam sürekli şehre gittiği için eksik olan eşyalarımızı getirirdi, belki de duymamıştı okula başladığımı.(haberleşmek şimdiki kadar kolay değildi). Her şeye rağmen ilk yılımı sorunsuz ve severek okudum.
Sorunlarım 2.sınıfta başladı, bir ay kadar 1.sınıfı okutan öğretmenimiz okuttu bizi ve onun başka bir yere tayini çıktı. Öğretmenimiz değişti. Yeni öğretmenle İlk karşılaştığımız günü, zihnimden silmek kolay olmadı, kötü bir anı olarak kalmıştı. Sınıfın sıraları eksiksiz doluydu, o gün herkes okula gelmişti, yeni öğretmeni herkes merak ediyordu, heyecanla bekleniyordu, oysa diğer günlerde bazı erkek öğrenciler sınıfın içinde dolaşıp gürültü yayarlardı o gün herkes yerinde oturuyordu, aralarında fısıltıyla konuşuyorlardı, öğretmenin çok disiplinli olduğu konuşuluyor, haberi kulaktan kulağa aktarıyorlardı.
Kapı açıldı, iki öğretmen geldi, içeri, biri 4.ve 5. sınıfları okutan eski öğretmendi, biz ayakta hazır ol vaziyeti bekliyoruz. Oturun komutu verildi, sınıfın içi buz tutmuştu sanki çocuklar oturmaya çekinerek oturdular. Yeni öğretmeni hiç biri hoşlanmamıştı anlaşılan. Tanışma faslı bitti ve diğer öğretmen çıktı.
Sınıfta çıt yoktu kimse nefes dahi almıyordu sanki. Bir süre öğretmen bizi inceledi ve çıktı. Başkaları nasıl bir etki altında kaldı bilmem, ama benim bir daha okulu severek ...devam edecek.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.