- 435 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
U Ğ U R L U
UĞURLU KÖYÜ
Konumuz Karaman İli, Sarıveliler İlçesi, Uğurlu Köyü.
Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat Karaman-i Türkmenlerini XIII. yüz yılın ilk çeyreği yıllarda (1226) Ermenek/ Kamışlı yöresi uç bölgesine yerleştirir. Ka ramani’ler liderleri Nure Sufi öncülüğünde ve Kerumüddin Karaman Bey’in cenga verliğinde savaşa savaşa Ermenek, Mut, Mara/ Silifke ve Mamuriye/Anamur kale lerini alır. Yörede hakimiyeti, hükümranlığı genişler. Barınma ve korunma bakı mından çok emniyetli hale gelen bakir Taşeli’ne Türkmen obaları akın akın gelip yerleşir. Şikari Tarihinde, sadece “Karaman-i Türk menlerinin on bin obalık büyük bir güç” olduğu belirtilir. Taşeli coğrafyasında yaşayan Oğuz’un boylarına mensup konar göçer cemaatlar (aşiret) doğada serpili her kaynak su başında ve kaba ardıç gölgesinde oba ateşin özgürce tüttürür.
Karaman- Sarıveliler/ Uğurlu Köyü özbeöz Türkmen köyüdür. Obaların Uğurlu’da yerleşik düzende konuşlanması, Osmanlı Tahrir, Mufassal, Hurufat ve Evkaf Def terleri kaydına göre XV. yüzyılın (1450 yılları) ortaları olduğu sanılmakta. Köyün soy geçmişi Oğuz’un Bozok boyunun Avşar Cemaatının (aşiret) Karaman-i Deller/ Uğurlu perakendecileriyle (obaları) birlikte Bozdoğan İmamlar, Mumcıyan (Mulumı) obaları mensuplarına dayanır. Bu aşiret obalarının iskan olarak seçtikleri yer leşim yeridir. Yörede yoğunlukla iskan olan Oğuz’un Yiva boyuna mensup Hacı Ala eddin cemaatı/ aşireti varlığını da unutmamak gerekir.
Türkmenlerin değişik cemaatlerine mensup obalar, boy, aşiret ayrımı gözetmek sizin gönül birliği ettiği, anlaştığı her soydaş obanın yanına rahatlıkla konmuş. Böy lece yerleşim yerlerinde birden fazla cemaat obalarına rastlamak mümkün. Kara man-i Türkmenlerinin, “Deller-Delüler” aşireti başka bir deyişle “Uğurlu” ismiyle de dillendirilmekte. Deller-Delüler aşiretine mensup obalar, Mersin’in Karataş il çesi dahilinde nüfus yoğunluğu bakımından daha çok görülür. Esasen Anadolu coğ rafyasında, “Uğurlu” isimli sayısız yerleşim yerinin bulunma kaynağı bu görüşe dayandırılmakta.
Uğurlu Köyünün sınırdaşı Lemos Köyünde 1344 lü yıllarda Emir Musa Paşa Beğ Camii ibadete açılır. Ayrıca Paşa Zaviyeside hizmet etmeye başlar. Fariske ve Gün der köylerinde ilk Türkmen yerleşimlerinde olduğu üzere Uğurlu Köyünde de ilk yerleşim yeri seçiminde camiye yakın olmak önemli bir etken olur. Konar göçer mütedeyyin müslüman Türkmenlerin özellikle Cuma Namazı ibadetin cemaatla huşu içinde eda edebilmek bir vecibe. Bu bağlamda mütedeyyin Türkmenler Uğur lu mıntıkasında bulunan kaba ardıç gölgesine yerleşerek camiye yakın olmanın hu zuru içinde oba ateşin tüttürür.
Tarihi müelliflerle birlikte Ermenekli rahmeti rahman Prof. Dr. Salim Cöhce ve tarihçi Doç.Dr. Alpaslan Demir Hocalarımız;
Osmanlı İmparatorluğu Padişahı Fatih Sultan Mehmet oğlu II. Bayezid dönemin de Karaman Eyaletinde 1500 yılında yaptırılan varlık sayıma ait Tahrir Defteri kayıtlarında;
“* Uğurlu’nun sahiplendiği araziler 1339 yılından itibaren Ermenek Tol Medrese vakfına ait olduğu
* Uğurlu’da 1518 yılında 15 oba (hane), 1522 ‘de 16 oba, 1555’te 18 oba ve 1584’ te 27 oba, konar göçer olarak konuşlanıp yaşadığı,
* 1518 yılında cami mescidde bir imam görevli olduğu,
* Uğurlu’dan devlet gelirinin 1518 y.da: 982- akçe, 1522’de: 976-, 1555’te: 1234- ve 1584 yılında: 1000- akçe olduğu,
* Yerleşik düzene geçen hane adedinde yeterlilik görülmemesi üzerine 1571 yılında Uğurlu’dan Kıbrıs’a sürgün yapılamadığı,
* Uğurlu’nun, 1516 yılında, Erdoğdu v. Tengirivirmiş’e ve 1583 yılında Geyvan b. Abdullah isimli devlet görevlilerine Tımar olarak verildiği,
belirtilir.
Günümüz internet ortamında dolaşan Akdeniz TV yayını “Uğurlu Köyü” videosun da; Köyün tarihi süreç başlangıcının 1650 li yıllar olduğu açıklanıyor. Bu açıklama Uğurlu’nun tarihi sürecinden en az iki yüz yılın yok sayılması. Tarihi belge ve bil gilerle bağdaşmayan bu hususa açıklık getirmek istedim. Zira soy kütüğüm, şece remin yarısı Uğurlu mensubu. Uğurlu Köyünün batı kırsalında gabardıç dibinde meftun Ömer oğlu, Havva eşi Deli Hacı Mehmet Sait’ dedelerimdendir. Kızı Fadime anneannemden dolayı Uğurlu sakinleriyle soy bağım oluşunun yanısıra Uğur lu’dan çok arkadaş, yaren, akrabam mevcut.
Unutmamak gerekir ki, Uğurlu ile Lemos sakinleri bir meyvenin yarısı konumunda olup sınırdaş coğrafik iki yerleşke. Lemos’un tarihi sürecin öğrenirken Uğurlu’dan bihaber olmak, “Fransız kalmak” imkansız.
Cümle yiğitler ile yarenlere kalbi selam olsun.
Süleyman YILDIZ
(Lemos5303)