- 314 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
***MUTLULUĞUN SIRAT KÖPRÜSÜ***
Hikaye:
Bizim evimiz müstakil mahalle evidir.
Evimizin bahçesinde serbest dolaşan bir tane tavşanım var.
Bir gün bir arkadaşım ziyaretime geldi ve
tavşanı görür görmez ;‘’Aa tavşan kesip yiyelim’’ dedi.
Zihniyet onu et olarak görüyor,
onun güzelliği , masumiyeti, zerafeti gözüne görünmüyor.
Anladığı, bildiği, yorumlayabildiği dünyası bu kadar.
Ve o arkadaşım sürekli hayattan şikayet eden mutsuz birisi.
Hayatta mesele budur;
Bazı insanlar mutsuzluk enflasyonları yüksek insanlardır,
bu grup sürekli tüketir ve hayattan şikayet eder.
Hayata cinnet gözlükleri ile bakan,
Hayatta cenneti bulabilir mi?
Mutluluğu yıkım üzerine kuran,
Mutluluk inşa edip mutlu olabilir mi?
Hayata güzelliklerin penceresinden bakabilmeyi
başaran insanlar sorun üretmezler
ve bu insanlar genellikle mutlu insanlardır.
Onlar bırakın bir canlıyı görmeyi
yerde bir ceylan leşini bile görseler,
o leşin gözlerinin güzelliğinde kalırlar.
Eteğini zerafete sürüyen bir güneşin sıcak renklere boyadığı
cadelerden mutludurlar ya da karlar altında
şehrin ışık hüzmelerinin senfonilerini izlemekten.
bazen bir çay bardağının dumanında yükselen,
sıcacık dostluk sohbetlerinden,
bazen deniz kenarında maviliklere boğulmaktan,
saçlarını öpen hülyalı rüzgarlardan,
mutludurlar...
Yani kısaca güneş her gün aynı güneş ama,
gözlerimizin ve gönlümüzün aydınlığı farklı...
İbrahim Vedat ÇARPAR.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.