- 404 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
Ceza Evi Müdürünün Hatıralar 8
Adaleti olmayanın Şirazesi olmaz
2016 yılı 31 Temmuzu 1 Ağustosa bağlayan gece saatler 01 gösterdiğinde oturduğum lojmanımın kapısı çalar. Ben o saatte uykuya dalmışım. Henüz yatmayan en küçük oğlum kapıyı açtığında kendilerinin emniyet güçleri olduğunu ve benim evde olup olmadığımı sorarlar. Oğlum beni uyandırdı ben üzerime bir elbiselerimi giyerek kapıya vardığımda karşımda çok sayıda sivil kıyametli insanlarla karşılaştım.
Kaçakçılık ve organize şubesinden olduklarını belirten başlarında bir komiser ve kalabalık sayıda sivil kıyafetlli şahıslar bana ’’arama kararını göstererek evimi arayacaklarını beyan ettiler ben kendilerine içerinin müsait olmadığını söyledim toparlanmamız için belirli bir süre beklemelerini kendilerinden rica ettim kabul ettiler. Eşimi uyandırdım durumu kendisine söyledim paniğe kapımamasını tembihledim. ancak eşim yinede paniğe kapılmıştı. Alışkın olmadığımız bir durumla karşı karşıya idik. 23 yılı aşkın devlet memuru olarak görev yaptığım süre içerisinde olsun memuriyetten önce ki yıllarımızda olsun böylesi bir durumla karşılaşmamıştık. yinede ivedilikle toparlandıktan sonra görevlileri içeriye davet ettim. Evimin her tarafını didik didik arayan polisler hiç bir suç unsurunu gösterecek delili bulamamanın üzüntüsü içersinde kitapların bulunduğu odaya yönelerek bütün kitapları didik didik aradılar. Görevlinin bir tanesi küçük bir kitabın arasında bulduğu A 4 kağıdıdına kalem ile yazılmış notu çıkararak suçluluğumza dair bir delil bulmanın heyecanı ile komisere uzattı, kömiser notu aldı okuyor, kafasını sallıyor, dudak büküyor, gören zannederki organize suç örgütüne dair çok gizli ve açıkça toplumu tehdit edebilecek bir plan, bir kaç defa okudu ve bana dönerek bu notun ne olduğunu sorduğunda ben gayrı ihtiyari bir tebessümle kendi yazmış olduğum ancak ne zaman yazdığımı hatırlamadığım nota baktım. dört dizeli iki kıtadan oluşan şiir olduğunu ne zaman yazdığımı hatırlamadığımı ancak bu şiirde suç unsuru taşıyacak hiç bir emarenin olmadığını belirtsemde de komiser kaleyi fetih etmiş komutan edasıyla yazılan şiirin tutanağa geçirilerek delil dosyasına konulmasını emretti. Notun bulunması ile birlikte lojmanımdaki aramada tamamlanmış oldu. Büyük bir suç örgütünün planları yazdığım iki kıtalık bir şiirle deşifre edilmişti. Ne hikmettir bilinmez kitaplığın yanında bulunan Eşime ait çeyiz sandığının aranmasına rağmen içinde bulunan ruhsatlı tabancamı ve mermilerini bulamayan memur küçük bir notu bulmanın sevinci içersinde sanırım amirinden alacağı bir teşekkür veya taltıf belgesinin hayalini kurmaya başlamıştır bile.
Ben aramanın sonlandırılmasından sonra polislerin gideceğini tahmin ederken hakkımda gözaltı kararı olduğunu öğrendim. At izinin it izine karıştığı dönem. Lojmandan görevli polisler nezaretinde cezaevinde bulunan makam odamın aranmasına geçildi, Cumhuriyet Savcısı nezaretinde makam odam da didik didik arandı odamda bulunan kuruma ait bilgisayarıma el konuldu, şahsi evraklarım arasında bulunan kapalı bir zarf bulundu zarfıda aynı memur bulmuştu, memurun sevinci iki katına çıkmış bir vaziyette zarfı açarak amirine uzattı komiser zarf içerisinde bulunan listeye şöyle bir göz atarak kurum cumhuriyet savcısına gösterdi , Cumhuriyet savcısı bana bulunan listenin ne olduğunu sorduğunda, ben şahsıma ait borcumun listesi olduğunu, bunu yazmamın sebebinin olur ki vefatım halinde arkada kalanların durumdan haberdar olmaları, borcumun ve alacağımın ne olduğunu bilmelerine yönelik ’’Söz ölür yazı kalır’’ prensibi içersinde hazırladığım liste olduğunu söylemem kar etmedi o listede tutanağa geçirilerek deliller dosyasına konuldu. aramalar sonucunda gözaltı kararı uygulanarak sabah ezanları eşliğinde emniyet götürüldüm. o saatlerde büyük oğlum ve gelinim emniyet müdürlüğü binasının önüne gelmiş beni bekliyor. arabadan indim polisler nezaretinde onlarla görüşmeme müsade edildi, kendilerine durumumun iyi olduğunu ve merak etmemelerini tembihledim vedalaşarak, oradan aday polis eğitim merkezine götürldüm. orada görevlilere teslim edildim. Görevliler beni teslim aldıl spor salonu olarak kullanılan bölüme götürdüler, salona girdiğimde gördüğüm manzara yürekleri yakacak derecede. Spor salonunun camları kalın siyah brandalarla kapatılmış yerlere elli yüz yataklar dizilmiş asker polis memur avukat yüzlerce insan göz altına alınarak getirilip konulmuş.
YORUMLAR
böyle bir adalete gelde güven okurken isyan edesim geldi yaşanması ayrı bir acı...adaletin terazisi kendini bilmezlerin dili olmuş adalet haklıyı aklama cabasından cok karalama derdinde...emredin siz diyorlar kula köle olmuş kokuşmuş bir sistemdir gözümde adalet...
yureğinize kaleminize sağlık
türkü diyarı
sağ olun var olun
sağlıklı ve mutlu olun