- 314 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Hayat beni seviyor
Hayat beni seviyor
Yüzümü acıdan buruşturunca bakanların hepsi katıla katıla gülüyorlardı. Oda kapı aralığından bir düzine gibi gülen gözleri içime hiç sindiremiyordum. Benim suçum neydi bu yaşananlardan. Oysa bu olayın en masum tarafıydım.Anlamayana konuşmanın hiç bir işe yaramadığını yıllar sonra tecrübemle görebilmiştim. Boşa nefes tüketmek insanı çok yoruyordu. Benim acımla alay edildiğini düşünüyor, bunu bir kadına nasıl yapıldığının hazmetmesinin ipine kadar zorluğunu yaşıyordum.
Yıllarını verdiğin bir adamın bu kadar alçalacağını nereden anlardın. İt iti ısırır mı ? Elbette her olayda olduğu gibi bunda da ailesi beni suçlamayı kolay biliyordu.
Kızım nerden haber almışsa kapıyı döve döve çalıyordu.Kırılmış ,incinmiş yürekle yavaş yavaş gidip kapıyı açtım. Kızım birden boynuma sarıldı.
- Ne oldu anne dedi.
- Ben hayatı kaçırmış olduğumu anladım kızım, bir gençlik hatası bir ömrü alıp götürürmüş.
Orada biraz daha kalırsam acıtıcı şeyler söylemekten korkuyordum. Oysa hayat acısıyla tatlısıyla güzeldi. Hatalar yapmadan doğruyu bulmak mümkün olmuyordu. Maske takmayı bilmediğimden benim acımı okumak yüzümden ,davranışımdan anlaşılıyordu. Bu hayat benimdi. Doğrularıyla ,hatalarıyla beni ilgilendiriyordu. Kendimi kararlı kılmalıydım. Gülenler gülmeye devam etsinlerdi. Er veya geç güldükleri, yargıladıkları şeylerin kendilerininde başına gelmeyeceğini nerden bileceklerdi.
Daha fazla durmadan kapıyı hızla kapatıp gün batımının keyfini çıkarmayı istercesine kendimi sokağa attım. Yirmi dakika yürüdükten sonra eski çocukluk arkadaşım Selma’ya sokağın bitiminde rastladım. Selma siyah uzun permalı saçlarını rüzgarda sallayarak bana döndü.
-Ne düşünüyorsun ? Seni çok üzgün gördüm dedi . Önce teredüt ettim. Selma’ya ne diyeceğimi bilmiyordum. Ulu orta yerde yaşananları nasıl paylaşacağım. Selma’nın ağzının çok gevşek olduğunu tahmin ediyordum. Selma anlatacağım aslında son kişiydi. İnsanlara güvenim kırılmıştı.
-Hiç diyerek oradan şaşkın bir şekilde ayrılarak yoluma devam ettim. Kızımın sesi anne anne diyerek arkamdan sokakları çınlatıyordu.
Ne kadar yürüdüğümü bilmeden kendimi Ren nehrinin kenarında buldum. Alaycı gülmeleri içime hiç sindiremiyordum. “Son gülen iyi güler “ derlermiş. İlahi adalete güvenim sonsuzdu.
Gün gelecek herkes ektiğini biçecek. Hiç kimse yaşattığını yaşamadan ölmeyecek . Bu sözlere inancım fazlaydı. Büyük bir kayanın üstüne eteğimi toplayarak oturmuş ,düşüncelere dalmıştım. Akşam yaklaşıyordu. Yağmur hafif hafif çilemeye başlamıştı. Sonra ardından güneş var gücüyle ışınlarını yeryüzüne çakıyordu. Gökyüzünde rengarenk ebem kuşağı yeni bir yaşamın mutluluğunu müjdeler gibiydi.
Dudaklarıma garip bir tebessüm huk diye oturdu. Bir nebze de olsa olanları unutmuş ,bu acılardan memnuniyetimi duyar gibiydim. Akşama kararımı kesin açıklayacaktım. Hayat acısıyla tatlısıyla güzel değilmiydi. Her acı bizi biraz daha olgunlaştırmıyor muydu. Acı varsa yaşamda umutda vardır demiş şair. Ne doğru söylemişti. Kime ne ?
Ben hayatı ,hayatta beni seviyordu.
Feride
07-02-2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.