- 303 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GECE ÖTESİ YAZILARI 15 / YALNIZ BİR ADAM- 4 / 67.YILBAŞIM YA DA /BU GECE YILBAŞI
GECE ÖTESİ YAZILARI 15 / YALNIZ BİR ADAM- 4
67.YILBAŞIM YA DA /BU GECE YILBAŞI
Not: Yazıyı bir bütün olarak okuduğunuzda aşağıdaki metinde adı geçen şahısların, hemen, hemen hiç birini tanımıyor olabilirsiniz. O isimlerin yerine babanızın dedenizin, amcanızın, dayınızın isimlerini koyarak okuyun o zaman ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz.
Bu gece yılbaşı. Bir senenin iki önemli günü vardır. Bunu hiç düşündünüz mü? Birincisi ilk gündür. Büyüklerimiz der ki, bir şeye nasıl başlarsanız hep öyle gider. Yarın birinci gün ve sonra arkası gelecek bir, iki, üç, on, yüz, iki yüz elli. Üç yüz altmış beş. Bazen bu sene verimli geçti deriz, bazen de zarar.
Bu akşam yılbaşı son yıllarımda olduğu gibi tek başıma geçirdiğim bir yılbaşı. Ama bu sene çok farklı olacak. Yalnız değilim. Masamın başında tüm dostlarım ve arkadaşlarımla muhabbetin beline, beline vuracağız.
Yanı başımda babam aynı fotoğrafındaki gibi bakıyor, bir o kadar da sevecen. Amcam, Alisurur amcam, Turunum diyor özledim seni gelmez miyim davetine. Bende seni özledim be amca. Hemen yanı başında Mihriye yengemin babası Osman amca. Ben seni nasıl unutmadıysam, sende beni unutmamışsın. Mustafa dedem ve Ömer dedem yan yana bir şey konuşuyorlar. Mutlaka Ömer dedem Bulgaryadan nasıl kaçtıklarını anlatıyor, Mustafa dedemde askerlik anılarını.
Ve bir İstanbul efendisi İsmail dayım senin yüzünü öyle bir nakşettim ki beynime ölünceye kadar unutamam. Susurluk’un terzisi Fikri amca bu gece sende meclisimize katılmışsın. Uzaklar seni de unutturamadı bana.
Ertuğrul dayım, Almanya’nın yaramaz çocuğu senin hikâyelerinle büyüdüm. Zamansız yolculuğun kapanmaz yaralar açtı yüreğimde. Yüzmeyi senin sayende öğrendim be dayı. Hiç unutur muyum? Koskoca boğazda beni sandaldan karga tulumba denize atışını.
Nesli tükenenler sınıfından bir beyefendi daha, Fikret ağabeyim. Ben seni hep gülüşlerinle hatırlarım gözlerini kısıp öyle gülerdin. Senin gibi beyefendi bir adam, yirmi otuz senede bir gelir dünyaya ve acelesi varmış gibi çabucak gider. Bize de anılarınla yaşamak kalır. ‘’ Öyle uzak kalma Sabri ağabey, sen beni ailenin bir ferdi yapacak kadar kalender adam. Senin yerin aslında bu meclisin başköşesi
Bir de kayınpederim hani derler ya adam gibi adam ağzı var dili yok işte öyle bir şey.
Bu topluluğun karşısında, gözlerimden akan yaşlar sizin için değil benim için. Anlıyorum ki yerinizden o kadar memnunsunuz ki buraya gelmek istemezsiniz. Ama ben sizden çok daha şanslıyım. Bugün değilse yarın ben geleceğim sizin yanınıza.
Bu gece yılbaşı, yarın bir geriye kaldı üç yüz altmış dört gün. Kim öle kim kala. Hiç kimse kimseyi unutmaz, unutamaz. Sadece unutmuş gibi davranır. Bende öyle yapıyorum. Unutmuş gibi davranıyorum. Ama ufacık yüreğimin bir köşesinde hepinizin sonsuza kadar yeri var.
31.12.2016 saat: 21/45
Tuğrul Ahmet Pekel
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.