- 240 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AT KUYRUĞU
2018
Atın gemine sıkıca sarılan köylü ahırın kapısından içeri giriyordu ki kapı hızla arkaya çarpmasıyla şak diye kapandı,kapanmasıyla da araya kısılan kuyruk kopuverdi.
Köylü atı yerine bağlayandan sonra sırtını okşayıp arkasına sevgisini belirten bir şaplak atacaktaki kuyruğu yerinde bulamadı.
Baktı kuyruk yerinden kan damlıyor,acele bir bez parçası bulup Kopan kısmı dibinden sıkıca bağlayandan sonra kuyruğu aramaya başladı.
Baktı kuyruk eşiğin dışında çırpınıyor.
Aradan zaman geçti,dedi vallahi ben kuyruksuz bu atı satamam en iyisi şu kuyruk tümden kuruyup büzülmeden elden çıkarayım.
Bir gün kuyruğu kuvvetli bir tutkalla sıkıca yerine yapıştırıp pazara gitti,baktı herkes bir şeyler satıyor o anda beyni kuyruk olayına konsantre olduğu için her satılan hayvanın kuyruğuna bakıyor,sanıyor ki herkesin kuyruğu kopuk.
Atı bir köşedeki kazığa bağlayıp ilgilenenlere atın nasıl safkan olduğunu,soylu bir cinsten geldiğini anlatıyordu ki usulca yanına bir adam yaklaştı.
Adam,bu atın kuyruğu yok deyip köylünün kulağına hafifçe fısıldadı.
Köylü,siz nereden biliyorsunuz deyince adam,sabahtan beri dikkat ettim sinekler hep sırtında uçuşuyor,bir kez olsun kuyruğunu oynatıp ta korunmaya çalışmadı.
Oysaki kuyruğu sağa sola sallamalıydı.
Köylü itiraz edecek oldu ki adam elini kuyruğa uzattı,o anda köylü adamı bileğinden yakaladı.
Dedi hemşerim sen ne istiyorsun?
Sadece payımı dedi simsar,çünkü adam simsardı ve bu pazarda ne satılır her şeyi bilirdi.
Peki dedi köylü miktarı ne kadar olacak?
Miktarı satış sonrası konuşuruz dedi simsar ve anlaştılar.
O anda simsar başladı ati övmeye,tam anlamıyla Arap atıymış ve saf kanmış,fakat bakımsız ellerde olduğu için ancak bu kadar gösterebiliyormuş kendisini,eğer iyi bir bakıcıya düşerse gerçekten kazandırırmış sahibine.
Sesi uzaklardan duyan ve at satın almak istediğini söyleyen bir başkası ata yaklaştı ve atın tırnaklarını,bacaklarını kontrol etmeye başladı.
Adam kuyruğa yaklaştıkça simsar ortalığı velveleye vererek adamı bir türlü kuyruğa yaklaştırmıyordu.
Sonunda bir fiyatta anlaştılar ve atı yeni gelen adama sattılar.
Satıcılarsa bir kenara çekilip aralarındaki alış verişi tamamladılar.
Atı satın alan köyüne dönmek üzere yola çıkıyordu ki,simsar buna yaklaşıp,sen kuyruksuz bir at satın aldın dedi.
Köylü şaşırıp,kuyruğunda ne varmış diye çekince kuyruk elinde kaldı,simsara dönüp simdi ne olacak dedi.
Simsar bu kez işi daha sıkı tutma zamanının geldiğini anladı ve köylüye,bak hemşerim sen bu atı alıp ne yapacaksın?
Köylü,semer vurup odun taşıyacağım dedi.
Odun taşıyacaksın da semer er veya geç bu hayvanın sırtında yara açar,yara açılınca sinekler oraya üşüşür,kuyruk olmayınca da bu hayvan kendini savunamaz hale gelir ve yaraya kurt düşer,böylece de bu hayvan korunmasızlıktan dolayı ölüp elinde kalır dedi simsar.
Köylü iyiden iyiye korkmaya başladı,öyleya onca para saymıştı.
Bu atı almama sen sebep oldun,bağıra bağıra soylu olduğundan bahseden sendin deyince köylü,bak hemşerim benim geçim kaynağım bu,ben her malın satılmasına katkı koyar payımı alırım,yoksa başka iş yapacak halim yok.
Simdi olan oldu giden gitti senin atı yeniden satmaktan başka çaremiz yok dedi simsar.
Köylüde başka çarenin olmadığını görünce işi bir tüp tutkalla hallediverdiler.
Çünkü pazarda at satın almak isteyen daha niceleri vardı.
Bu at bir günde tam yedi el değiştirdi ve simsar atın iki katı fiyatında bir gelir elde ederken,son satıcı atı yok pahasına mezbahaya satmak zorunda kaldı.
Simsar mezbahacılardan para kazanamadı,köylüyse mezbahacıların atı ne yapacağından habersiz ilk parasının sadece bir kısmıyla at bile satın alamadan köyüne döndü.
Simdi elimizde kalan tek bir kuyrukla referandum analizi yapabiliriz.
Referandum başlı başına kuyruksuz ata benziyordu,yani cumhuriyet dönemi kazanımlarını budayarak tam bir kuyruksuz at çıkarmışlardı ortaya.
Artık kuyruksuz at bir işe yaramayacağına göre bunu birilerine satmak gerekiyordu,bunu satarken bir pazar gerekliydi,bu pazarı çok iyi tanıyan simsarın olması şarttı.
Simsar bir köylüye ait olan atı allayıp,pullayıp bir başka köylüye sattı.
Ílk köylü burada kurnaz politikacı olurken,kuyruksuz at referandumda verilen sözlerdi,simsarda bu pazardan fonları vasıtasıyla para kazanan batılı yurtseverlerdi.
Yurtseverlerdi çünkü kendi ülkelerine para kazandırabilmek için,bir köylünün kuyruksuz atını,aynı yöre insanı olan bir başkasına satabiliyorlardı.
Yani simsar için kim ne aldı veya sattı bu çok önemli değildi,önemli olan simsarın kendi kazancıydı.
Simsar Türkiye halkının yarısından alınanı diğer yarısına ağır bir pahaya satılmasına aracılık etti.
Kurnaz politikacıyı oynayan ilk köylü bu işi belli bir zararla kapatmayı bildi,aksi halde at tümden elde kalabilirdi.
Çok iyi bir atı ölü fiyatına satın aldığını sanan köylü ise,referandumda evet kullanarak kâr ettiğini sanan sıradan halktı.
Simsar burada işin peşini bırakmayan ve bu pazarda daha çok iş olduğunu gören fon sahipleriydi.
Simsarın pazardan pay aldığını gören asıl simsarlar sahaya inmeye karar verdiler ve Ahdi sariyi ön araştırma yapmak üzere pazara gönderdiler.
Ahdi sari pazarda araştırma yapandan sonra elde ettiği bulguları bir raporla bu simsarların görüşlerine sunacak ve diyecekki,vallahi yağlı bir pazar.
Çünkü bu pazarda alıcılarda,satıcılarda biri birlerini kazıklamaktan geri durmuyor.
Bu fon sahiplerinin arayıpta bulamadığı bir fırsattı.
Peki kopmuş bir at kuyruğu nasıl oluyordu da zincirleme bu kadar insanı etkileyebiliyordu?
Kâr hırsı ve gem vurulamayan BEN,lik.
En tehlikeli iki unsurun yan yana gelişi.
Ílk köylü gelen mala gelsin ben bunu başkalarına satıpta aşıma haram mal karıştırmam diyemedi.
Pazardaki simsarın varlığı hafife alındı,çünkü simsar isteklerinin arkası kesilmeyen bir meslekten geliyordu bu ayrıntı kaçtı.
Íkinci alıcının nasıl bir mal aldığını bilmeden atın görünüşüne aldanıp onu kelepir fiyatına kapatmaya çalışma heyecanıydı.
Yani ben kazanmalıyım hırsı.
Bu hırsa sahip olan satıcıda ortaklaşa kazanım ve tüketim duygularının henüz oluşmamasıydı,yani ahlaksız bir davranışa girdi.
Pazarı simsarların kontrol etmesi ayrıntısının kaçırılmış olması.
Bunların hepsi bir araya gelince yaralı beygir ortada gün boyu dolanıp durdu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.