- 1728 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Gençlere Ali Fuat Başgil Öğütleri
GENÇLERE BAŞGİL ÖĞÜTLERİ
Sevgili dostum,
Bugün sana bana armağan edilen bir kitaptan ve bana olan etkilerinden bahsedeceğim. Bu kitap ki, yaklaşık 75 yıldan bu yana Türk Gençliğine rehberlik ediyor.
Sevgili dostum,
Prof.Dr. Ali Fuat Başgil’in “Gençlerle Başbaşa” kitabını “Kitap Tokat” Projesi kapsamında özel baskı olan ve Tokat Valisi Dr. Ozan Balcı’nın önsözü ile hazırlanan ilki 1949 yılında yayınlanan ve 2019 yılında yayınlanan 76. Baskısını geçtiğimiz günlerde bir kitap dostu olan bana Tokat valisi Dr. Ozan Balcı armağan etti. Ben zaten bu kitabı yıllar önce okumuştum ama gene de okuyarak sana anlatmak istedim.
Sevgili dostum,
Ali Fuat Başgil ülkemizin yetiştirdiği sayılı Hukukçulardan olup Cumhurbaşkanı olacakken askerlerin baskısı sonucu adaylıktan çekilmiş bir insan. “Gençlerle Başbaşa” kitabı ile tüm Türk Gençlerine ışık saçan bir hukukçu olarak genç nesillerce de tanınıyor artık. Ben sadece “Gençler ile Başbaşa” kitabını hatırlatma mahiyetinde sana mektup yazarak anlatayım dedim.
Sevgili dostum,
“Kusurlarını kendin gör. Ta ki onları tamir ve ikmal edebilesin” diyor. Herkesin herkesi suçladığı günümüzde bu bize güzel bir ders veriyor. Hatalarımızı kendimiz görerek farkına varmak tamir etmek yenilememek gerçekten de her insanın yapması gereken bir tutum.
Sevgili dostum,
Başgil diyor ki: “İyiliğe karşılık iyilik adalettir. İyiliğe karşılık kötülük cinayettir. Kötülüğe karşılık iyilik ihsan, atifettir. (lütuf) ve insanlığın en yüksek derecesidir. Bu söz bana “ iyiliğe karşılık iyilik er kişinin, iyiliğe karşı kötülük şer kişinin, kötülüğe karşı iyilik er kişinin işidir” sözünü hatırlatıyor. Umarım biz iyiliğe karşı da kötülüğe karşı da iyilik yapan insanlardan oluruz.
Sevgili dostum,
Başgil gene der ki :”Kendinden üsttekilere değil, kendinden alttakilere bak rahat edersin” Yani senin kadar gelişmemiş olan insanlara bakarak şükret, Senden çok gelişmiş olana bakarak kıskanma. Kıskançlık kötü şeydir. Kendinden üstte olan gelişmiş olan insanların hayatından kıskanmadan ders al ki sen de başarılı olasın. Biz de bu öğüde uyanlardan olalım.
Sevgili dostum,
Başgil gene der ki: “Ana baba ahı alma, ana baba ahının zehirini içen kurtulamaz” Çevreme baktığım zaman ana baba duası ile gelişen ve ana baba ahı aldığından dolayı ömrü boyunca iki yakası bir araya gelmeyen çok insan görüyorum. Anne ve babalarına asi olanların çocukları da anne ve babalarına asi oluyorlar çok zaman. Başgil’in dediği gibi kendi kendimizi zehirlemeyelim ve sağ ise anne ve babamıza sevgimizi artıralım.
Sevgili dostum,
Başgl der ki “ Bir insana söz vermeden önce iyi düşün. Ama verdiğin sözden dönme. Sözden dönmek yalancılığın en çirkinidir” Yalan söyleyen insanı kimse sevmez ama günümüzde yalan söyleyen o kadar insan var ki insan ister istemez insanlardan kaçıyor. Okumadığı halde okudum havasında olanlar, Yazarından “okuyacağım kesin” diyerek imzalı kitap alıp da köşeye atan o kadar insana şahit oluyoruz ki, gerçekten okumak isteyene bazen yanılarak kitap hediye edemiyoruz. Yalan konuşanlar işte hem kendilerine hem doğru söyleyene bu kadar zarar veriyorlar. Başgil bu yüzden ne güzel demiş bu sözü.
Sevgili dostum,
Başgil’in kitabı sadece 62 sayfa ve 100 temel eserde de vardı bu kitap. Bence imkanı olan yöneticiler Tokat valisi Dr. Ozan Balcı gibi bu kitabı bastırarak çevrelerine hediye edebilirler. Hatta iş adamları kitabın üstüne firma logosu yaptırarak müşterilerinin çocuklarına hediye ederlerse hem faydalı bilginin yayılmasına hem de firmalarının tanınmasına vesile olurlar.
Sevgili dostum,
Başgil gene der ki: Kimsenin yüzüne karşı söyleyemediğini arkasından söyleme ve bil ki arkadan konuşma korkaklığın en iğrenç şeklidir.” Ama günümüz insanı arkadan konuşmayı sever ve yüzüne başka konuşur. Böyle insanlardan uzak olmaya bakarız dostum senle ben. İnsanların güzelliklerini görmekte cimri isek bari kıskanarak kötülüklerine de bakmayalım. Biz üretemiyorsak senelerce emek vererek ürettikleri eserlerde kusur da aramayalım.
Sevgili dostum,
Ali Fuat Başgil gibi hocaları günümüzde bulmak zor. Hem öğrenen, hem öğreten hem de 70-80 sene sonra bile okunan kısa ve özlü eserler yazan bilim adamı kaç tane var bildiğin günümüzde? Umarım Ali Fuat Başgil gibi bilim adamları bu kitaplardan ibret alarak çoğalır ve gelecek nesiller de çocukları, torunları ile faydalanırlar.
Sevgili dostum,
Ali Fuat Başgil gene der ki kitapta: “Bir işe öfkeli ve sinirli iken karar verme. Bekle öfken geçsin. Zira öfke ile kalkan zararla oturur” Askeriyede bir olay olunca şikayet için 24 saatin geçmesi beklenirmiş. Çünkü öfkeli iken şikayet edenler çok zaman pişman olurlar. Sakin kafa ile verilen kararlar daha isabetli olur. Ben de gereksiz yere bizleri şikayet eden hatasını da anlamadan özür dilemeyen arkadaşlarım ile iletişimi keserim. İnsan haya yaparsa özür dilemesini bilmesi lazım çünkü. Teşekkür etmeyen ve özür dilemeyen insan zaten bizim dostumuz olamaz. Dostumuz olmayan insan ile de ne işimiz ve iletişimimiz olabilir?
Sevgili dostum,
Bir hediye kitap bana bunları düşündürerek seninle paylaşmamı sağladı. Umarım okuyanda farkındalık oluşur bu yazı ile kitap. Hediye eden insana da tekrar teşekkürler. Bakarsın bu kitabı bizde okuyup başkasına hediye ederiz, “Kitap hediye etme kültürü” müz gelişerek halka genişler. Okuyan bir nesil de her daim okumayan nesillerden önde olur.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.