- 329 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sosyolojim Bozuldu
Kavga içimizde ve dışımızda hüküm sürmekte. Nasılsa gözü dönmüş, haddini bilmeyenler pervasızca ekranlarda boy gösterir. Onlarca sabıka kaydı bulunanlar toplum içindedir, saatli bomba misali. Gazetelerin 3.sayfa haberleri toplumun aynası olmuştur. Kendiyle barışık olamayanlar çevresine zarar vermekten memnundur. Yalan ve nifak güvensizlik getirmiş, yaymıştır dört bir yana. Kimse dost elini uzatmaz olmuştur komşusuna, yanındakine. Herkes geçim telaşına düşmüş gibi bir ahval içinder, selamlaşmak bile gereksiz görülür olmuş sanki.
Bir barış toplumu oluşturamadık, bilimi yüceltemedik. Eğitimde sınıfta kaldığımızı söyleyenler oldu, lakin çareler üzerinde pek durulmadı. Nasıl oldu da gençlerin en başta ihtiyaç duyduğu, vazgeçilmezi cep telefonları olmuştur? Kitaplar umurlarında değildir. Bir çoğu kendilerine hoş gelen fakat boş işlerle uğraştıklarını anlamaktan uzaktır. Nefislerine uyumanın ne demek olduğunu da.
Ne kadar düşünsek, çabalasak çıkamıyoruz bu cendereden. Kimsenin kimseye eyvallahı yok, hayrı yok. Kahtı rical ve fetret dönemindeyiz belki. Dava adamı yetiştirelim diyenler vardı eskiden. İlmiyle amel eden örnek alınacak kimseler vardı. Dostluk ve samimiyet yeşerirdi gönüllerde. Köyler, mahalleler bir derdi, tasası olanlara sığınaktı.
Biraz daha şehirleştik, modernleştik, geliştik de ne oldu? Köylülerin yetiştirdiği tarım ürünlerini arar olduk. Hayata karşı daha korkak ve dayanıksız, birbirimize karşı daha kurnaz ve bencil olduk. Rant peşinde olmayanı kınar olduk.
2.12.21
YORUMLAR
Sebep sonuç denkleminden yola çıkacak olursak bu güzel yazınızda sonuç odaklı söylemler daha ağırlıkta olmuş denebilir.
Sebeplerin irdelenmesi doğru tespitler ile ortaya konması yazdıklarınızı daha anlamlı kılacaktır.
İzninizle toplumumuzun yozlaşması ve değerlerini kaybetmesi konusunda yazınıza da destek mahiyetinde bir kaç tespitte bulunmak isterim.
1:Adalet
Gerçek manada toplum birliğinin ve huzurunun sağlanması birlikte yaşamın temelini gerçek Adalet oluşturur.
Maalesef ülkemizde Adalet olgusunu gücü eline geçiren her kesim kendince yorumlayıp uygulamasını gerçekliğin dışında yaptığı zaman ,Devletin Adaletine güvenmeyen toplum kendi içinde de Adaletsizleşerek gerek devletine gerekse toplum bireyleri arasında güven duygusunu yitirir.
2:Merhamet
Güvenin ve Adaletin olmadığı ortamlarda merhamet duygusu da azalır ,
İNSANLAR GÜVENMEDİĞİNE MERHAMET ETMEZ!!!
(Sonuç olarak zalim bir toplum haline dönüşürüz,Evet sizinde yazınızda sözünü ettiğiniz gibi gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinde görebiliyoruz ne hale dönüştüğümüzü.
3:Eğitim ve bilim
Yitirilen değerlerin fazlalaşması ile kafa kol ilişkilerinin gelişmesi ve konusunda ehil olayan kişilerin koltukları işkal etmesiyle toplum eğitimli cahillere dönüştürülür
(Diplomaları var ama bilgileri yok!!!)
4:Denetim
Devlet otoritesi yozlaştıkça denetim mekanizmaları abuk sabuk kanunlarla devre dışı bırakılarak kafa kol ilişkileri ile de çıkar gurupları tarafından pekiştirilerek tam bir hırsız düzeni haline gelen Devlet Topluma örnek olur ve toplumda hırsızlığı kendie vazife sayar .
(Devletin malı deniz yemiyene ne dersiniz? siz bilirsiniz, Benim memurum işini bilir gibi kıymetli ata sözlerimiz ile de hırsız bir topluma dönüştüğümüz tezini destekleyebiliriz.
5:Din ve sermaye
Tarih boyunca güç sahipleri din olgusunu her zaman kontrolleri altında tutmaya özel bir çaba göstermişlerdir.Kadim metinlerde Firavun,Karun ve Haman dan söz edilmiştir.
Firavun gücü,Haman o dönemin dininin en yüksek temsilcisi ve Karun zenginligi ile sermayeyi temsil etmiştir.Bu üçlü hiç ayrılamazlar çıkar ilişkileri çerçevesinde beraberdirler kader birliği yapmışlardır.Kadim zamanlardan günümüze ve Ülkemizin tarihine bakıldığında bu üçlünün her zaman var olduğunu görebiliriz.
(Din toplumu yönlendiren en önemli etkenlerdendir,Topluma duaları öğret ama Dinin verdiği mesajı sakla ,toplumu din ile korkut ama yaratanı sevdirme,Bu toplum benim istediğim kadar Dini bilsin)DİN TOPLUMUMUZ İÇİN MAALESEF BU HALE GELMİŞTİR.
(Tanıdığım bir Pezevenk) vardı yılın on iki ayı kadın satardı ama yedi kurban birden kestiğini de bilirim ,Merhaba Müslüman.)
Sermaye sahipleri devleti ve toplumu ele geçirmek gayretine girerler ,her zaman daha çok iş daha çok kapital,daha çok sömürü yapmayı kendi görevi sayar.Toplum kapital bağımlısı haline gelir ev araba lüks yaşam gibi hırslar insanların içinde büyür;Kazanalım nasıl kazandığımızı sorgulamayalım .Dilinde ALLAH kalbinde ve cebinde dolar,altın taşıyan kendi parasına güvenmeyen bir toplum haline geldik.
6:Medya ve iletişim
Günümüz teknolojilerini kullanarak ve sosyoloji mühendislerinin bilgileri ile Topluma siyahı beyaz beyazı siyah olarak gösterebiliriz.Yalan haberleri gerçek gerçek olanı yalan diye anlatabiliriz.seks dans müzik tik tok ve daha bir çok ögeleri kullanarak toplumu aptal ve düşünemez bir hale getirebiliriz.Hırsızı hayırsever iş adamı batan ekonomiyi yüzde yedi büyütebiliriz.
Medyada ırkçılığı körükleyerek Milliyetçilik adı altında halkı biri birine düşman edebilirsiniz.
Ve maalesef yukarıdaki örnekleri çoğaltarak toplumun hafızasını gelenek ve göreneklerini edebini ahlakını o toplumu oluşturan tüm kutsalları silebiliriz.
Sonrada döner akraanımıza veya bir küçüğümüze şöyle konuşabiliriz.
Eskiden ne güzel komşuluklar vardı hayırseverler çoktu ekmeğin kokusu bile bir başkaydı vs vs vs
Vel hasıl
Biz toplum olarak yaratıcının bizlere verdiği halis ve güzel özelliklerimize dönmedikçe
Gerçek ALLAH korkusunu,Kul Hakkını,iyiliği ,merhameti,o küçük yüreklerimizde büyütmedikçe ne toplum düzelir nede İnsanlık.
Not:Devlet bir tüzel kişiliktir bu yapıyı hareketlendiren Toplumun kendisidir,Tolum düzelmedikçe Devlet düzelmez.
Rivayet edilen bir hadiste şöyle denir
NASILSANIZ ÖYLE YÖNETİLİRSİNİZ.
Hayırlı çalışmalar