- 273 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞAİRİN GÜNLÜĞÜ 06*06*15
06*06*15
Bu gün kente inmedim. Akşam yazdığım şiiri temize çekim. Seçim kurulu dönüşü gördüğüm güzel duygulu kadına yazdığım şiir ve onun halavetiyle meşgulüm.
Seçim sandığımın kurulacağı okula gittim. Oy kabini iki tane. Onu da hizmetli kurmuş; sağ olsun.
Hanım evde yok, kızına gitti. Büyük oğlanla birlikteyiz. O da odasında geçirdi vaktini. Film izledi, uyudu, yemeğini bile odasında yedi. Evde yoğun bir sessizlik var. Adnan Bey yine vaadini tutmadı. Oysa saat üç suları onu bekledim. Abimin işyerine gideriz diye; ben sabahtan oraya uğramadan döndüm. Oysa seçim sandığım oraya çok yakındı.
Beni anıyorlar, biliyorum. Bu yüzden çok sıkılıyorum. Kitap okuyorum, olmuyor, yazı yazıyorum, olmuyor. Şimdi camiye gideceğim akşam namazı için. Televizyon çalışmıyor yağmurlu olduğu için hava. Bizim anten böyle bir acayip. Yağmurlu havalarda teknolojiden mahrum kalıyoruz nedense.
Günümü iyi programlayamadım. Sabahki toplantıyı kaçırdım. Abimin telefonuna cevap vermedim. Oysa o benim için iyi bir fırsattı. Dünkü dernek toplantısına iki kişi geldi. Ne zaman kente inmesem beni bir karabasan alır. Bu bir alışkanlık mı bilmiyorum. Oğlan sabah kentten geldi şimdi yine gitti. O mu doğrusunu yapıyor, ben mi bilemiyorum.
Bahçem var ama ilgilenemiyor, köy hayatına adapte olamıyorum. İlla kente inip birkaç kişiyi göreceğim. Bir iki kelam edip döneceğim. Bunu yapmazsam kendimi eksik hissediyorum.
Kimseyi aramıyorum; bu da bir eksik yanım. Oysa telefonum var. Ama hep onlar beni arasın diye bekliyorum. Annem de yok artık. Oysa ne zaman sıkılsam ona giderdim. O da beni sıkardı bazen.
Seçim kurulundan bir bayan aradı. Evrakları kontrol edip etmediğimi sordu." Hayır" dedim." Yarım saat içinde bakın" dedi. "Tamam" dedim. Dediğini yaptım şimdi. Öyle güzel konuşuyordu ki dinleyince haz alıyor, emrini zevkle yerine getiriyordum.
Güzellere hiç dayanamam. Benim dedemin de böyle bir zaafı vardı." Güzele bakmak sevaptır" derdi. "Allah güzeldir, güzeli sever" derler. Doğrudur ama bu güzellik duygusu ve bu bakış farklı olmalı. Şehvetle değil ibret gözüyle olmalı ve hakiki güzel olan Allah’’ı anlamaya bir yol bulma amaçlı olmalı.
Emekli olmak; işte bunu için zor geliyor bana. Evdeki tıkanıp kalırsam ne olacak. Gezmek için de para lazım. Maaş düşecek. Ama aslında benim yapacak işlerim var. Ev inşaatı, ardından ana okul tesisi. Hepsi büyük çaba gerektiren şeyler. Hayatımı doldurmaya yeter de artar bile. Yazmayı düşündüğüm eserler. Çocuk kitapları vs.
Şimdi bir karar arifesindeyim. Hayatım hakkında önemli kararlar almam gerekecek. En kötü karar kararsızlıktan iyi. Geçen gün beni çok sevmediğim 12. Sınıf öğrencilerinden biri- adını bile bilmiyorum- "itiraf edeyim hocam" diye öyle bağırış bağırıyordu ki caddede yüzünde gülücükler, yanında kız kardeşi ona kızıyordu- işte o an kendimi dünyanın en mutlu insanı hissettim.
Bu mutluluk geç yaşıma rağmen benim emekli olma isteğimi yok ediyor, beni çalışmaya teşvik ediyor bunu anladım.
Ahmet KEMAL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.