İŞTE HAYAT(Hayata Dair)
İŞTE HAYAT!
Hayat da böyledir işte.Elde tuuttuğumuz NE VARSA her şey elden gidince değerini anlarız belkide.Eğer anlarsak o da malüm bi kere.
Bilirsiniz sizlerde,köy çocuklarıysanız . Varsa yaşanmışlıklarınız Anadolunun bir yerinde.İster Toroslarda,Karadenizde veya kaz dağlarında günün birinde kırlara uzandığımızda yanı başımızda ağaç dalları arasından uçuşan civil civil kuşların yanında dağ-bayır , patika yollarda her yanımız rengarenk kelebekler görürürdük hep.
İşte bu kelebekler var ya bu kelebekler…kimimizin yakasına-gömleğine veya ne bileyim elbisesinin her an bir yerine konduğunda bir haz duyardık hep birlikte.Hemen de işe koyulurduk hangimiz daha çok kelebek tutacağız diye bir yarışa tutuşurduk. Ne de güzel bir yarıştı bu.Kimimiz elimizle,kimimiz çalı çırpı veya ne bileyim gömleğimizi çıkarıp,onunla tutardık bu zavallıcık mahlukları.
İşte tuttuğumuz bu kelebekleri bir yerlere koymak için yine kendi gömleğimizi üzerine bir şey olmasın diye koyardık..sonra da dönerdik bir bakardık ki tuttuğumuz kelebekler ya uçmuş yada çoğu ölmüştü.Şimdilerde ne gezer...sanki onlarda küstü bizden.Görünmez oldu.Siz yakışmıyorsunuz,doğayı öldürdüğünüz gibi bizi de öldürdünüz diyordu belkide zavallı hayvancıklar.
İşte hayat da böyledir.işte! Elde avuçta ne varsa bir çırpıda uçuvermiş bir kere.Ya doğrudan kazanılmış mal varlıklarımız,yada bu alemde biriktirdiğimiz mânen birikintilerimiz yada biriktiremediklerimiz aynı kelebekler gibi uçmuştur kimbilir?...12.11.2021 Y
KARAŞAH BURDUR 09.00.
Genç Kaymakam;
Yeni atandığı ilçeye bakmaya gitti.
İlçeyi kendi başına gezdikten sonra,
Ara sokakta gördügü çay ocagında,
Bir bardak çay içeyim diye oturdu.
O anda 12-13 yaşlarında bir çocuk,
’’Amca"boyayayım mı ? dedi...
Ayakkabısı boyalı olmasına rağmen,
Çocuğu kırmamak için
’’Tamam gel boya’’ dedi.
Bu arada ’’iyi boyarsan sana istediğin
Paranın iki katını veririm’’
Deyince, o çocuk:
"Ben hep aynı boyarım" dedi..!
Kaymakam, "nasıl yani?" deyince;
"Öğretmenimiz: ’’çocuklar,
Ne iş yaparsanız yapın ama herkese,
AYNI YAPIN. Ayrım yapmayın"
Diye tembih etti.
Ben de bu parayla hasta,
Anneme ilaç alacam,
Sana ayrım yaparsam o ilacın,
Annemin hastalığına şifası olmaz..!
Genç Kaymakam;
Hayatının en iyi dersini alımıştı..
Ağlamamak için kendini zor tuttu.
Boyacı çocuğa cebindeki,
En büyük parayı verirken,
Bir de kartını verdi.
Babası olmayan ve hem okuyan hem de hasta annesine bakmaya çalışan çocuğa ilgilenme sözü verdi ...
Çocuğa o dürüstlüğü aşılayan öğretmenini de ziyaret ederek, ilçe de görev yaptığı sürece ilgi gösterdi.
Boyacı çocuktan duyduğu
"BİZDE HERKESE AYNI OLUR"
Cümlesini meslek hayatında unutmamak,
Ve hep uygulamak için makamında,
Masasında bulunan isimliğinin,
arkasına yazdırdı...
Bazen uygulamakta zorlansa da,
Asla taviz vermemeye çalıştı..!
Eski Türkiye diye tabir ettikleri zamanlarda kaymakamlar devletin ve halkın kaymakamı idiler,hükümetin veya parti başkanlarının değil.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.