Köyümün Tarihi
Köyümüz Hüyüklüalan’nınTarihçesi
Bundan 291 yıl önce 1705 tarihinde mevcudu 850 haneden ibaret olan Evci Aşireti,Maraş altında Camuzören Yöresinde yaşamaktaydılar.
1705 yılında göç ederek Tarsus’la,Mersin arasındaki Evci köyüne (Şimdi Sarıibrahimoğlu Kasabası) yerleşmişler. 60 yıl kadar ikamet eden aşiret yazlarınıda Akdağmadeni’nin Halhacı Köyü Yöresine yaylaya çıkarak geçirerlermiş. 1765 yılında Halhacı’da yaylada iken Yozgat ayarı Çapanoğlu bu aşireti kendi mahiyetinde ki KANAK Çukurunda köy kurmaya zorlamış fakat köy hayatını sevmeyen aşiret beyin emriyle çadırlarını Halhacı’da kurulu bırakıp içindeki eşyalarını alarak tekrar Tarsus’taki Evci Köyüne kaçmışlar.Bu durumdan haberdar olan Çapanoğlu Adana ayanına elçigöndererek bu aşiret tekrar kendi yöresine gönderilmesini istiyor.Adana’dan gelen bir kısım asker ile Çapanoğlunun askerleri birlik olup Külek Boğazında aşiretin önünü kesiyorlar.Burada yapılan şavaşta aşiretin yenilmesi sonucunda 850 haneden 50-60 hane kalıyor.Bunların da sözünün yerine gelmesi için Halhacıya getirtilerek oraya yerleştiriliyorlar.Burada 60 sene civarında ikamet eden aşiret 1824 yılında Hasbek Emir’iyle aralarınında geçimsizlikler meydana gelmiş,bunu üzerine kendilerini kurtarmak üzere açılması üzerine Maden Emir’inin yanına sığınmışlar.Maden Emir’ini sözü üzerine,Evci köyüne, Hüyüklüalan’a,Şarkışla’nın Alaman-Kale arasındaki Evci deresine ,hatta bir kısmıda Böğrü iğdelik köyüne yerleşmişlerdir.
Maden Emrinin verdiği söz üzerine üç haneden oluşan Köseoğulları,Ateşoğulları ve Emirkuloğulları 1826 yılında Aşiretin ismini taşıyan Evci Köyünün temelini atmışlardır.
Sonradan köyün adı Hüyüklüalanı olarak değiştirilmiştir. Aşiretin geri kalan kısmı çeşitli yerlere dağılmışlar. Bir kısmıda Bozhüyük Köyüne yerleşmişlerdir,bir kısmı Çayıralan evciler Köyüne yerleşmiş,bir kısım Boğazlıyan Evciler köyünede almışlardır Evci Köyünü kuran üç haneye daha sonra Şarkışlanın Beyyurdu Köyünden gelen Karasüleyman Oğulları (Bekirkaaller), Velioğulları, Delihasan oğlulları ve Karasülük Oğullarının gelmesiyle köyün kuruluşu tamamlanmıştır. Köyün tam toparlanıp düzenlemeye başladığı yıllar Balkan Harbinin bitmesi ve gidenlerin çoğunun geri dönmemesi sonucu T.C.kurulduktan sonra 1934 yılında soyadı kanunu çıktığında köyümüz ancak 16 hane kalmıştır.
Bu kadar eziyet çekmiş olan halk ,aciz,fakir perişan hallerde yaşamışlardır.oturacak ev yapmayı,içecek su getirmeyi dahi düşünmemişlerdir.Adeta mağrayı andıran güneşten, havadan mahrum birtakım yerlerde yaşamışlar.Okuma yazma oranını sıfır olduğu köyümüzde köy enstitülerinin açılmasıyla köylere eğitmenlerin gelmesiyle o zamanın çocukları,gençleri eğitime geçilmiş ama bu kez okul oladığından her yıl boş bir köy odasında eğitim verilmeye çalışılmıştır.Köy odalarının kara yapı olmaları çatısının olamamasından yağmur yağmasın diye dua edilirdi.Çünkü yağmur yağdığı zaman dam akar dershanede ders yapılamaz duruma düşer.Ancak köy halkının imece usuluyle 1998 yılında bir okul yapıldı.Bugün ise göç nedeniyle öğrencilerin azlığı bahane edilerek öğretmen verilmemesi sebebiyle okul yine kapalı.Bunca zorluklara rağmen bugün okuma yazma oranı %95 ulaşmıştır. Hemen hemen her meslek dalında,meslek okulu mezunları, yüksek okul mezunları,üniversite mezunları gençlerimiz vardır. Doktor,mühendis , savcı,ekonomist vb. var.Köyümüz şu anda 18hane köyde,125 hane Ankara’da,75 hane Mersin’de,15 hane diğer illerde olarak üzere 233 haneden oluşan köyümüz göçün başlamasıyla ,yolu,suyu,elektriği,telefonu yeni yapılan moderen evleri ile gelişmekte olan bir köy konumundadır.1996 yılında Hüyüklüalanı Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği kurulmuş ve halen aktif halde görevi yapmaktadır.
2007 tarihi itibariyle de tapu kadastrolar hazırlanmıştır.
NOT : Tarihlerin çoğu resmi olmamakla beraber Osmanlı Tarihinden
( Evci Aşireti-Dulkadiroğulları), Ali Rıza Olman’ın Tahtacılar ve Evciler
adlı eserlerinden ve köylümüz sayın Ramazan ATEŞ’in araştırmalarından yararlanılmıştır.
Hazırlayan : Haydar Erciyas
Gelenek ve Görenekler-1
Köyümüz Dünür Gitme, Kız İsteme, Söz Kesme ve Düğün Gelenekleri
Dünür Gitme: Köyümüzde evlilikler genellikle görücü usulü olur fakat köy ortamı küçük bir ortam olduğu için kız erkeği erkekte kızı az çok tanır. Son yıllarda ise görücü usulü ağır ağır kalkmaya yüz tutmuştur. Yani evlenecek delikanlı gençlerimiz sevdiği bir kız varsa bir şekilde bunu ailesine duyurur. Gencimiz herhangi bir kızımızı belirlemedi ise ailesi münasip bir kız aramaya başlar. Bu köyümüzden olabileceği gibi çevre köylerden veya başka yerlerden de olabilir. Gelin adayı belirlendikten sonra dolaylı bir şekilde kız evine haber gönderilir veya bazende habersizcede ön ziyarete gidilir.Dünürcülükte yanlarına çikolata, bisküvi, çay, şeker vs. gibi hediyelerde götürülür.Dünür giderken erkek tarafının büyükleri yanlarına köyün ileri gelenlerinden bir kaç kişi alırlar.Ziyaret sebebi dile getirilir.Bu arada nezaket gereği kız, kahve getirme veya bir şeyler ikram etme bahanesiyle, her gelen dünüre çıkar, kendini gösterir. Kız, dünür yakınlarınca baştan aşağı süzülerek tetkik edilir ve dünürler müsaade isteyerek evden ayrılır. Bütün bu tetkiklerden sonra dünürler kızı beğenmiş ise, ikinci kez dünürlüğe gelinerek, Allah’ın emri ve Peygamberin kavli ile kız istenir. Kız tarafı bu arada düşünmek için kızlarına sormak için fırsat ve müsade isterler. Kız tarafı bu arada dünür olacak aileyi tanıyorlarsa daha çabuk karar verirler ancak dünürler yabancı ise çevresini araştırıp münasip birileri olup olmadığına karar verirler. Bu arada damat olacak gencin işi olup olmadığına da çok dikkat ederler. Ailenin ekonomik durumunu göz önüne alırlar. (Büyüklerimizin anlattığına göre eskiden kız tarafı erkek tarafının tarlası çokmu, hayvanı bolmu bunlara bakarmış. Erkek tarafı ise kızın güçlü kuvvetli olmasına dikkat edermiş. Tarlada verimli çalışabilmesi için). Nihayetinde son dünür gidişinde kız tarafı kabul ederse söz kesilir, duası yapılır ve kahveler veya çaylar içilir. Bu arada düğün için bir takım planlar yapılır. Nişan yapılıp yapılmayacağına, yapılacaksa tarihine karar verilir. Alınması gereken çeyizler ve altınlar belirlenir. Nişan öncesi alışverişe gidilerek bir takım eksikler alınır buna köyümüzde eksik görme denir.
Gelin ziyareti: Erkek tarafı hem kaynaşmayı sağlamak hem de ilişkileri sıcak tutmak amacı ile zaman zaman kız evine gelin ziyaretinde bulunurlar. Bu arada elleri boş gitmezler. Çeşitli hediyeler ve çeyizlik malzemelerde götürüler.
Nişan: Bazen nişan kararı alınmadı ise nişan töreni yapılmadan düğünde yapılır. Fakat nişan yapılacaksa nişan hazırlıkları başlar. Nişan için davetiye olmaz bunun yerine kız tarafından genellikle genç kızlar veya kadınlar şeker dağıtarak köyü kapı kapı gezerek nişana davet ederler. Köyümüzde evlerin önünde müsait bir alanda nişan yapılır. Nişan ve düğünler eskiden (10-15 yıl öncesi) kadınlar kendi aralarında yapardı daha sonra ise kız tarafı damat evine yüzük götürüdü. Bu adete yüzük götürme adeti denirdi. Son zamanlarda karışık nişan ve düğünler yapılmaktadır. (Salon düğünü şeklinde). Nişanı daha çok kadınlar ve kızlar kendi aralarında eğlenerek yaparlar çalgı olarak teyp,müzikseti veya durumu müsait olanlar org-davul getirerek çaldırırlar. Eğlencenin başında damat ve geline nişan yüzükleri takılr alkışlanır.Nişanda da geline bir miktar para,altın ve çeşitli hediyeler takılarak nişan sona erer.
Düğün: Köyümüzde düğünler genellikle cuma akşamı başlar. Düğün erkek evinden kız evine bazı eşyaları götürerek başlatılırdı. Buna cins götürme denir. Ancak bu gelenek son yıllarda kalkmaya yüz tutmuştur. Erkek evinde cuma gecesi eğlence olur.Kız evide kendi evinde eğlence yapar.Gelen misafirler ağırlanır yemekler verilir. Erkek tarafı davul-zurna veya orkestra getirerek düğününü şenlendirmeye çalışır. Daha çok gençler kendi aralarında oynarlar. Kız tarafındada eğlenceler sürer. Cumartesi günü gelin hamamı ve damat hamamı vardır. Kız tarafı gelini erkek tarafıda damatı önce hamama götürler daha sonrada kuaföre götürler. Kuaförden sonrada gelin damat düğün resimlerini çekinmek üzere fotoğrafçıya beraberce giderler. Cumartesi gecesi eğlenceler daha geniş kapsamlı olur ve aynı zamanda kına gecesidir bu gece. Düğünü yöneten kişiye yiğitbaşı derler yiğit başı yardımı ilede gecenin sonunda kız evine kına almaya gidilir ve kına alınarak gelinir damata kınası yakılır. Kız evindede gecenin sonunda gelin kınası mumlar eşliğinde yakılır. Bazen gelinin ağlaması için ağıtlar yakılır. Pazar günü damat tarafı gelin çıkarma hazırlıklarına başlar. Genellikle saat 12 civarında kız evine gelin almaya gidilir. Kız evinin önünde bir miktar daha eğlence oyun halay vs yapılır. Gelini kızın yakınlarından iki kişi çıkararak gelin arabasına bindirir. Damat kız tarafı ile tebrikleşir. Bu şekilde gelin çıkarılmış olur. Damatın evine gelince gelin arabadan indirilerek eve çıkarılır. Yine buradada damat yakınları damata çeşitli hediyeler takarlar. Buradada tebrikleşmeler olur ve düğün sona erer.
Nikâh: Nişan takma merasimi veya düğün bittikten sonra sıra nikâh işine gelmiştir. Bu merasim ancak her iki tarafın yakınlarının taraftarlarından aldıkları vekaletnamelerle (gizli söz senedi) olur. Mesela kızın yakın akrabalarından birisi yanına iki şahitle bektaşi vekaletnameler s nikâhı kıyar. Duasını yapar, bu suretle imam nikâhı kıyılmış olur. Bunu müteakip günlerde de medeni nikâh kıyılır ve resmen karı kocalıkları ilân edilir.
Çeyiz Asma: Çeyiz, gelin çıktığı gün asılır. Kızın sandıkta ne kadar eşyası varsa bir odaya serilir, duvarlara asılır. Burada gelin kızın bizzat kendi eliyle işlediği işler, danteller, örgüler, entariler, iç ve dış çamaşırları, terlikleri çorap ve ayakkabılarına kadar her şey teşhir edilir. Yanı başında kızın yatak, yorgan ve bakır takımları da bulunur. Çeyiz görmeye yakın akrabaları ve komşuları çağrılır.
Not: Düğün geleneklerimiz her düğünde aynı olmayıp ufak tefek değişiklikler gösterebilmektedir. Yazımızda unutulmuş veya eksik kalmış konular bulunabilir. Bu sebeplerden dolayı affınıza sığınıyorum.
Gelenek ve Görenekler-2
Sünnet Düğünü,Bayramlarımız, Asker Uğrlama ve Karşılama Geleneği,
Cenaze Törenleri
Sünnet Düğünü :Köyümüz Hüyüklüalanı’nda son yıllarda sünnet düğünleri de yapılmaya başlanmıştır. Sünnet düğünü başlamadan önce davetiyeler bastırılarak köyümüz halkı ve dışarıdaki akrabalara dağıtılır ve düğüne davetler yapılır. Sünnet düğünleri davul zurna, yemekli ve eğlenceli yapılır. Kına gecesi diye tabir edilen akşam eğlence düzenlenir çalgı olarak teyp veya saz kurulur. Gelen misafirler eğlenirler, oynarlar düğün sahibi bu akşam kola kuruyemiş vs. ikramlarda bulunur. Gecenin sonunda çocuğa kına (Kimi zaman ağıtlar eşliğinde) yakılır. Ertesi gün çocuk araba eşliğinde konvoy halinde gezdirilir. Davetliler düğün evine götürülerek yemek ikramında bulunulur. Bu arada çocuk sünnet ettirilmiş olur. Davete katılanlar çocuğun yanına giderek geçmiş olsun diyerek hediyelerini bırakırlar. Çocuğun yakınları da tebrik edilir.
Bayramlarımız: Ramazan ve kurban bayramlarının arefe günü mezarlığımıza gidilir ve mezarlar ziyaret edilir.Ölülerimizin ruhlarına fatihalar okuyarak, toplu dualar yaparlar. Uzaktan ve yakından bir çok insan mezarlığı ziyarete gelirler. Bazı insanlarımız mezarlığa yanlarında su götürerek mezarların üzerine dökerler.
Arefe günü bayramla ilgili yemekler hazırlanmaya başlar. Birkaç gün öncesinden ise Baklava, helva, sütlü tatlısı(sütlaç) gibi hazırlanır. Bayram gününün vazgeçilmez yemeklerinden birisi yaprak sarması dolma diğeri ise yahnidir. Her kes ekonomik güç ölçüsünde bayram giyecekleri alır. Evinde ikram için ve özellikle şeker toplamaya gelecek çocuklara şeker ve çikolata çeşitleri de alırlar. Bayram Sabahı herkes kendi imkânları ölçüsünde temiz ve güzel elbiselerini giyerler. Daha sonra küçükler büyüklerini ziyaret ederler. Akraba ve hastalar var ise hastalar ziyaret edilir. Özellikle küçük çocuklar gruplar oluşturarak ev ev dolaşarak el öpüp şeker toplarlar. Nişanlı oğlu veya kızı olanlar gelin ve damata bayramlık götürürler.
Asker Uğrlama ve Karşılama Geleneği:Askere gidecek gençler belli olduktan sonra genelde daha çok akrabalar asker evine ziyarete giderler. Asker uğurlamaya giderken her kes yanında çeşitli hediyeler veya para götürürler. Gençler kendi aralarında eğlence düzenleyebilirler. Askerler gidip geldikten sonra ise yine akrabalar asker evine göz aydınlığı ziyaretine giderler. Ziyarete gelenlere asker kınası verilir.
Cenaze Törenleri: Köyümüzde cenaze olduğu gün halk başka bir işle uğraşmaz. ( Ancak üzülerek söylemeliyiz ki son yıllarda bazı insanlarımızın bu konuda duyarsız oldukları görülmektedir ). Cenaze evinde toplanılarak cenazeye son görevler yapılır. Cenaze yakınlarına başsağlığı taziyelerinde bulunulur. Cenaze topluca namazı kılındıktan sonra mezarlığa götürülerek defin işlemi tamamlanır. Birkaç gün cenaze evine komşuları yemek getirirler. Ayrıca başsağlığı için cenaze evine ziyaretler yapılır. Cenaze defninden sonra ilk cuma günü, kırkıncı günü ve elli ikinci günü mevlitler ve kuranı kerimler okutularak yemekler verilir.
=== Giyim Kuşam ===
Erkekler: Eskiden erkekler üstü şalvar tipli alta doğru daralan paçaları düğmeli pantolonlar giyerlerdi. Üste Ceket, ( Eskiden delme denilen ) yelek, gömlek,kazak ve palto giyerlerdi. Ayağa ise elde örme yün çoraplar, çok eskiden çarık, günümüzde de hala giyilen kara lastik ve normal ayakkabılar giyilir. Başa ise orta yaşlılar 6 köşe veya 8 köşe kasket şapka, normal taç veya fes denilen giysiler giyilir.
Kadınlar: Kadınlarımız eskiden peştamal denilen etek, öğnük, kuşak ve fistan denilen giysiler giyiyorlardı. Alta ise etek, bandik, gürgür, tumman denilen giysiler giymekte idiler. Başlarına ise cember denilen yemeniler ve eşarplar giymektedirler. Günümüzde ise genç nesil daha modern giyinmeye özen göstermektedir. Takım elbise ve pantolona da ilgi artmıştır.
Moda takibi yapmaktadılar
== İklim ve Ulaşım ===
İKLİMİ:
...Köyümüzün iklimi karasal iklimden ziyade, Karadeniz iklimi ve karasal iklim arasında bir geçiş tipidir. Köyümüz yayla olduğu için orta Anadolu’nun iklimine benzerliği olup, yazın fazla sıcak; kışın da dondurucu soğuklar olmaz. Kar yağışı ,Yozgat da olduğu gibi, Kasım ayının ortalarında başlar. Akdağlar da kar Nisan hatta Mayıs ayına kadar yerde kalır.
SICAKLIK YAĞIŞ:
...Köyümüzün ormanlık ve yüksek oluşu yüzünden yıllık yağış miktarı ortalama 478 –500 mm dir. Yazın sıcaklık 20-25 C arasında değişmektedir. Yıllık sıcaklık ortalaması 8-12 C arasında oynar. Bunun 100/50 -60 bitki mevsiminde yağar.
...Ormandan dolayı oksijeni boldur, yer yer havası sisli ve nemli olabilir. Rüzgarlar, doğu ve güneyden eser. Güney doğu rüzgarlarına karşı, dağlar koruyucu bir durumdadır.
Yaklaşık olarak ortalama ısı ve yağış miktarları şöyledir
İLKBAHAR 11,5 C 197 mm
YAZ 22,3 C 65 mm
SONBAHAR 12 C 84 mm
KIŞ 1,6 C 169 mm
BİTKİ ÖRTÜSÜ:
...Köyümüzde yağış çok olduğu için doğal bitki örtüsünü genelde ormanlar oluşturmaktadır. Köyümüzde sarı çam ağırlıklı , ardıç, yabani fındık, alıç ve palamut gibi ağaç türleri bulunmaktadır. Orman dışındaki alanlar ise, daha çok mera olarak değerlendirilen bozkırlar ve çayırlardır.
...Köy topraklarının %42’si ormanlarla kaplıdır. Köyümüzde ormanlık saha daha çok güneydoğu bölümdeki dağlık alanda yoğunlaşmaktadır. Buralarda büyük yerleşim yerleri olmadığından orman örtüsü varlığını muhafaza etmektedir.
Köyümüzde yer yer yayvan yapraklı ormanlar (Meşelikler) ve iğne yapraklı ormanlar (boyu 20-25 metreyi bulan Karaçam ve Kızıl çam) bulunur. Yayvan yapraklı ormanlarla iğne yapraklı ormanlar, karışık olarak görülür.
...İlçemiz ve Köyümüz civarının ormanları yaş itibariyle çok gençtir. Ortalama 10-15 metre yüksekliğinde olan sarı çam ağaçlarının arasında az miktar da karamaz ağacı bulunmaktadır. Karamaz ağıcı Türkiye’de sadece bu bölgede bulunmaktadır. Karamaz ağacı daha çok bölgenin kuzey doğusunda, doğu ormanlarının güneye bakan yamaçlarında yetişmektedir. Akdağmadeni ormanlarında bir miktarda fındıklı Fındık Ağaçları bulunmaktadır.
...Bunlardan başka özel olarak yetiştirilen, ev önlerinde , dere boylarında Söğüt Ağaçları, Sevi Kavakları, mevcut tur.
...Yaz aylarının bunaltıcı sıcaklarında serinletici etkisi, temiz havasıyla Köyümüz ve çevresi mesire yeri durumuna gelen ormanlarda, yeşilin her türlü tonunu görmek mümkündür. Özellikle Bozhüyük köyü ve yakınındaki, buz gibi kaynak suyunun bulunduğu "Ağ pınarı, Karanlık dere, Oluk özü, Kapılı yayla vb" hafta sonu tatillerinde ve bayramlarda halkı kendine çekmektedir.
DAĞLARI ve TEPELERİ:
...Arazisinin büyük bir bölümü dağlık olan Köyümüzün en önemli yükseltisi Akdağlar’ dır. İlçeye ismini veren (Akdağmadeni) AKDAĞ bir sıra dağ uzantısıdır. Köyümüz ve civarının en yüksek zirvesi Nalbant (2.230 m) dir. Bunun yanı sıra bir çok tepe mevcuttur. Bunlardan bazıları ’’Büyükçal Tepesi, Tazıduran Tepesi, Kamışlı Tepe, Gülüstanlıhan Tepesi, Taşlıçal Tepesi, Karanlıkdere Tepesi’’ gibi sıralayabiliriz.
...Köyümüzün Bağlı olduğu Akdağmadeni’nin diğer dağları şunlardır: Kızıl dağ, Çörekli, Değirmen Tepesi, Çomak dağı, Tahtalı dağı, Uzun burun Dağı, Türü Dağı ve Dormik Dağları.
...İlçemizin yüksek dağları ve birbirinden güzel yaylalarından ,ünlü halk ozanı Karaca oğlan ve özellik aşık Veysel in dahi şiirlerinde övgüyle bahseder.
YAYLALARI:
...Akdağmadeni ilçesi; okyanuslar ortasında bir orman adası gibi benzetme yapılmasından da anlaşılacağı gibi yaylası çok olan bir bölgedir. Akdağlar arasında, görmeye, dinlenmeye değer bir çok yayla vardır. Nalbant yaylası ve Kapılı yayla Köy sınırlarında olup her yıl geleneksel olarak temmuz ayının ilk haftasında düzenlenen kapılı yayla şenlikleri dışarıdan katılım yapan köylülerimiz ve komşu köyler sosyal ve kültürel faaliyetlerle şenlik havasında geçer. İlçe sınırında Sırıklı, At Oluğu, Alma Burnu, Dikeni Kalın, Harman, Dinlendim Danışık Kıyak, Pınar Hatap Alanı, Başyurt, Kömerliyerli, deli Hamza, Aktaş, Nusret, Yerliboyun, Kevenli burun ve Kırklar Çalı başlıca yaylalardır.
AKARSULARI:
...Köyümüz ve çevresi genel olarak bir plato görünümünde olması yüzünden akarsular derine gömülmüştür. Bu nedenle büyük ve muntazam akışlı sular yoktur. Köyümüzde bulunan akarsular, iç bük ey bir yay çizerler. Köyümüz sınırı içerisinde irili ufaklı birçok dere mevcuttur. Bunlardan bazıları, Osman’ın Dere, Boğazın Dere, Tozlu boyun Deresi, Gücük burun Deresi, Karanlık Dere ve Şeytan Kıstıran Derelerini sayabiliriz. Derelerden akan sular Emlak yöresinden geçerek Kızıl ırmağa dökülürler.
...Bunlardan başka, Akdağın kuzey-doğusundan Baş çatak Köyü ile Davul baz Köyü yamaçlarından doğup akan sular Göndeler Çayı’nı oluşturur. Bu su arazinin dik ve meyilli olması nedeniyle hızlı akar ve Yanık Köyü civarında (Gökdelen Özü, Akdağ Deresi, Değirmen Özü Deresi, Viran kale Deresi, Saray özü Deresi ve bilhassa Yıldızeli’nden gelen Çakrak Suyu ile birleşerek Çekerek adını alır ve Amasya’da Yeşil ırmak’la birleşerek Karadeniz’e dökülür.
ULAŞIM:
...Ankara-Yozgat-Sivas-Erzurum üzerinden İran’a giden E-23 karayolu, Akdağmadeni ilçesini doğu-batı yönünde kat ederdir. E-23 Karayolu kenarındaki Akdağmadeni ilçesinin içinden Güneydoğu dağ yolu boyunca gidildiğinde,eşsiz doğa manzarası ve yeşilin her tonunun hakim olduğu çam ormanları arasından yaklaşık 22 Km yol kat edikken sonra Bozhüyük köyüne gelirsiniz. Bu yolun devamı Sivas’ın Şarkışla ilçesine kadar uzanır. Köyümüzün içinden geçip Kızılçuva köyü istikametinden Sivas Gemerek İlçesine ve Kayseri ye kadar uzanır. Stabilize yollar genel olarak. vadi tabanlarını izlemekte, meridiyenel bir dağılış göstermektedir.
...Köyleri birbirine bağlayan sadece yaz mevsiminde ulaşıma açık, kış mevsiminde ulaşıma kapalı köy yolları da vardır. Bu yollar özellikle arızanın fazla olduğu güneydoğu kısmında yoğunluk kazanmakta birlikte ilçenin hemen her yerinde görülür.
...Köyümüzden Ankara’ya ve Yozgat’a düzenli otobüs seferleri yapılmaktadır. Köyler ile ilçe arasındaki ulaşımda, şahısların mülkiyetinde olan küçük otobüsler ve minibüsler kullanılmaktadır.
...İlçeyi doğu-batı yönünde keteden E-23 karayolu, ilçe ulaşımında büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
=== Ekonomi ===
Köyün ekonomisi [[tarım]] ve [[hayvancılık|hayvancılığa]] dayalıdır.
=== Altyapı bilgileri ===
Köyde, [[ilköğretim]] okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün [[içme suyu şebekesi]] vardır ancak [[kanalizasyon]] şebekesi yoktur. [[PTT]] şubesi ve PTT acentesi yoktur. [[Sağlık ocağı]] ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol [[asfalt]] olup köyde [[elektrik]] ve sabit [[telefon]] vardır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.