- 625 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
927 – BERAAT
Onur BİLGE
Sembolik de olsa balçıktan yaratılmışız. Diyelim ki topraktan yapılmış bir kabız. Allah’ın emrettiği gibi olabilmemiz için kötülük bilmez halde yaratılmışız. Masumiyetimizi bir zamana kadar koruyabilmişiz. Kötülük görmeden kötülük yapmamışız.
İnsandaki şeytanın, yani nefsin itirazı ve isyanıyla o kaba, kötülüklerin dolmaya başlamasıyla bulanan ruh, kirlilik oranı arttıkça kabına sığmaz hale gelir ve hastalanır.
Ruh yaratılıştan temizdir. Bebek ruhu gibi, çocuk ruhu gibi tertemiz kalmak ister. Ancak öyleyse tam anlamıyla huzurlu ve mutlu olduğunu hisseder. Kimse bebekliğini doğru dürüst hatırlayamaz ama çocukluğunu, o zamanlardaki mutluluğunu hayatı boyunca arar. Aslında aradığı, çocukluğu değil, safiyeti ve masumiyetidir.
İnsan tertemiz gelir yeryüzüne. Eteklerini ne kadar toplasa, paçalarını ne kadar kıvırsa da üzerine dünya kirinin sıçramasını engelleyemez.
Masum değiliz. İsmet sıfatıyla sıfatlanmamışız. Günah işlemeyecek olsaydık bu imtihan salonunda ne işimiz vardı! Allah bizi cennete geçirir, yerimize günaha meyilli yaratıklar getirirdi.
İstemli veya istemsiz günaha sürüklenince hemen tövbe etmek, arınmak gerekir. Tövbe geciktirilmemelidir. Çünkü kalbimizi kirleten günah lekesini yalnız o çıkarabilir. Ancak arındığımızı hissettiğimizde yaşamaktan zevk alabiliriz. Af dilersek dünyevi ve uhrevi mutluluğa ulaşabiliriz. Dengemizin bozulmaması için ruhumuzun, yaratıldığı zamanki kadar temiz ve berrak olabilmesi gerekir. Dışsal temizliğimiz suyla sabunla, abdestle, iç temizliğimiz tövbeyledir.
Ruh, Allah’ın emrindendir! İlahi emirlere itaat edilirse huzur duyar. Huzursuzluk, insanı deliliğe kadar sürükleyebilir. Tedavisi inanç, ibadet, sevgi ve ilgiyledir. En mükemmel ve en etkin meditasyon, Allah’la rabıtayla yapılan ibadettir.
Nefis, şeytandandır. Kışkırtıcıdır. Günaha, isyana sürükler, helak eder! Ruhu kapladığı oranda insanı mahveder! Ruhu tamamen ele geçirdiğinde, insan şeytanlaşır. Nemrutlaşır! Firavunlaşır!
Şeytan insandan da olur, cinden de... Yani insan da şeytanlaşabilir, cin de... İkisi de sorumlu yaratık... İkisi de istemli istemsiz kirlendikçe arınmaya çalışmalı! Başka çıkar yol yok!
Bu gece Beraat Kandili... Virane’de kandil hazırlıkları sabahtan başladı. Akşam, birlikte yemek yiyeceğiz. Sonra sohbet, ibadet, zikir fikir... Sadullah Bey, ikindi namazından sonra Define’yle beraber geldi ve Beraat Kandili konusunda özetle şöyle bir konuşma yaptı:
“İnsanlar, kendilerine ait sandıkları sıfatlarla isteyerek ya da istemeksizin kötülük yaparak günah işlerler. Gerçekten iyi bir insan olmayı arzu etmişlerse, Allah’ın yardımıyla onlar, bir kurtarıcı bulabilirler.
Kurtarıcı, şefaatçi değildir. Onun kendisini kurtarıp kurtaramayacağı bile şüphelidir. O onlara ancak yol gösterebilir.
Kurtulmak isteyenler, Allah’ın kendileri için tayin ettiği kurtarıcıların telkinleriyle tövbe ederek yıkanır paklanır, doğru yola ulaşırlar. Her sıfat ve fiil gibi burada da Allah’ın sıfat ve fiillerini ödünç olarak alıp kullanmaya başlarlar. Gidişatları iyileşir. Bu tecelliler, edindikleri o güzel sıfatlardan berat aldıklarını gösterir. Fiil ve sıfat şirkinden kurtulanlar, kötülüklerden uzaklaşarak beratlarını alabilirler.
Berat etmek, suçsuzluğu anlaşılmış, kurtulmuş demektir. Yüksek okul bitirenler için de “Mezun oldu!” yerine “Beratını aldı!” denirdi. Tövbe edilen her gün Beraat Kandili günü, her gece Beraat Kandilidir! Allah, her günahtan sonra bizlere acilen tövbe etmeyi nasip etsin ve cümlemizi affetsin! Âmin!”
***
Onur BİLGE
BİN BİR GECE ÖYKÜLERİ – 927