- 394 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BUGÜN GİT YARIN GEL
Çalıştığı kurumlarda iş yapmama ya da baştan savma işlerinin sık yapıldığı zamanlardı.Köyden gelen insanlar,ya da bir kuruma işi düşenler,o gün işlerinin bitmesini umarken,görevliler tarafından’bugün git,yarın gel ’sözüyle çok karşılaşırlardı.Böyle durumlarda insanlar ya bir tanıdık ya da bir torpil aramak zorunda kalırlardı.Bu durum genel olmasa da çoğu yerde yaşanırdı.
Ali,köylü çocuğu idi.Okuyamamış,lise ikinci sınıftayken okulu terketmişti.Askerliğini yaptıktan sonra,bir iş aramak için Bursa’ya gitmişti.Başvurduğu kurum ,ondan eğitim durumuyla ilgili bir belge istemişti.Ali’de o gün babasını arayarak lise ikinci sınıftan ayrıldığına dair;okuduğu liseye giderek bir belge almasını istemişti.Babası çaresiz ertesi sabah,ilçeye çok uzak olan köyünden.köy minibüsüne binerek ilçeye oğlunun okuduğu okula gelmişti.Durumu ilgili müdür yardımcısına aktarmış o da ’bugün çok işim var,yapamam’demişti.Bu söz karşısında Ali’nin babası Ahmet amca bir şey diyememiş,yutkunarak odadan çıkmıştı.Oysa o gün o belgeyi alıp,oğluna yollaması gerekirdi.İlçede kalacak yeri olmadığı gibi belgeyi almak ta haftaya kalacaktı.Öyle ya minibüs ancak haftadan haftaya geliyordu.Aynı zamanda oğlunun da işinin gecikeceğini ya da olmayacağını düşünüyordu.Ne yapacağını bilmeden dalgın dalgın okulun bahçesinde yürürken,karşısına diğer müdür yardımcısı çıkmıştı.
-Hayırdır amca,bir işin mi var,birine mi baktın?
- Oğlum zamanında burda okumuş idi,onun okuduğuna dair bir belge istemiştim.Ama ilgili arkadaş ’bugün git yarın gel’ dedi.Kalacak yerim yok,köyümde çok uzak ben şimdi napacam,şaşırdım kaldım.
-Oğlunun okuduğu yılını,sınıfını,okul numarasını biliyor musun?
-Evet,telefonda söylemişti,elindeki kağıdı müdür yardımcısına uzattı.
-Tamam amca,gerisi kolay,gel ben halledeyim işini.
Ahmet amca öyle bir sevinmişti ki,gözlerinin içi gülüyordu.İçinden müdür yardımcısına sarılası geliyordu,kendini zor tuttu.’Hay Allah razı olsun’dedi.İşini bitirmiş,belgeyi oğluna göndermiş,köyüne dönmüştü.Akşam köy odasında toplanan komşulara bunları anlatıyordu.Belki ;işini yapmayan müdür yardımcısı için küçük bir olaydı ama Ahmet amca için büyük bir durumdu o.Eee diyordu,ballandıra ballandıra anlatıyordu başından geçenleri.
Ne zaman o işini gören müdür yardımcısıyla karşılaşsa önünü kesmiyordu,o na karşı adeta bir saygı duyuyordu.
Yine bir gün hiç işi olmadığı halde okula uğramış,o müdür yardımcısına aldığı bir kalemi hediye etmek istemişti.
-Kusura bakma oğlum,bu küçük hediyemi kabul edersen beni sevindirirsin!...
- Niye zahmet ettin Ahmet amca,bu zaten bizim görevimiz.
-Bizim köyde öğrendiğimiz bir laf var oğlum.Yapılan iyilikler mükafatsız,kötülükler cezasız kalmamalı.Dedi ve odadan çıktı.’Eğitim;var olan şeylerin ezberlettirilmesi değil,içinde bulunduğu duruma çare bulmaktır’.
Abdurrahman KAHRAMAN.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.