HEVASINI İLAH EDİNEN MÜŞRİKLER

• 17 Temmuz 2021 Cumartesi 20:51:46

Kur’an’da bahsedilen insanların büyük bir cahillikle ilah edindikleri kavramlardan biriside ’heva’dır. Heva, ’nefsin arzu ve hevesleri, istek ve tutkuları’ anlamına gelmektedir. Hevanın ilah edinmesiyse insanların kendi istek ve tutkularını Allah’ın emir ve isteklerinden önde tutmasıyla olur. Nefsin istekleri sınırsız olduğundan ve insanları bunları yerine getirmeye zorladığından Allah’ın sınırlarını aşmaya Allah’ın emir ve yasaklarını çiğnemeye zorlamaktadır. Nefis çok zengin olmak, çok başarılı olmak ister. Bunu helal ve meşru yollardan elde edemeyincede gayri meşru yolları tercih etmekten çekinmez. Bu yüzden nefis insana bu arzusuna ulaşmak için hırsızlık yapmayı, sahtekârlık yapmayı, yalan söylemeyi, kaçak elektrik kullanmayı, insanların mallarını haksızlıkla yemeyi, mal yığıp biriktirmeyi, kopya çekmeyi ve bunlara benzer yöntemleri kullanmayı emretmektedir. Halbuki bunların tümü Allah’ın haram kıldığı fiillerdir. Bir yandan da nefis insana infak etmek, zekat vermek gibi Allah’ın farz kıldığı ibadetleri terk etmesini böylelikle malının eksilmesini önlemeyi telkin etmektedir. İman eden bir insansa Allah’ın emirlerine uyar ve haram kıldıklarından kaçınır. Şehvette nefsin sınırsız istek ve tutkuları arasında bulunmaktadır. Allah zinayı haram kıldığı hâlde bunu bile bile kasıtlı olarak zina yapan ve bunda sakınca görmeyip pişman olmayan, tevbe etmeyen kimse cahilce hevasını ilah edinmiş onu Allah’a şirk koşuyor demektir. Bundan dolayı bu tür kişiler Nur Sûresi 3. ayetinde müşriklerle bir sayılmıştır.
Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
"Zina eden erkek, zina eden ya da müşrik olan bir kadından başkasını nikâhlayamaz; zina eden kadınıda zina eden ya da müşrik olan bir erkekten başkası nikâhlayamaz. Bu, mü’minlere haram kılınmıştır."(Nur Sûresi 3. ayet)
Fakat para kazanmak, mal mülk sahibi olmak tek başına kötü bir alamet değildir. Yanlış olan insanın bunları yaparken nefsinin esiri olması, bunu tamamen nefsani bir tutkuya ve ihtirasa dönüştürmesi ve en önemlisi bunu yaparken Allah’ın koyduğu sınırlardan taviz vermesidir. Yani müşriklikten kasıt, Allah’ın dinini yaşamaktansa, Allah’ın koyduğu emir ve yasakları uygulamaktansa nefsinin arzularını yerine getirmeyi tercih etmektir.