Çocuklarımız
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sitemiz kurulduğundan beri belki ilk defa böyle bir şey yapıyoruz. İnşAllah son olur...
Çocuklarımız olmadan ŞİİR olmaz. Edebiyat olmaz. Dünya olmaz.
Bugün; bu sayfayı sesi çıkmayan çocukların sesi olmak için ayırdık.
YORUMLAR
2022 yılınızı en içten dileklerimizle kutluyoruz, gelecekler nesil gençlerimizin samimi dürüst ve çalışmaları ile olacağına inanıyorum.
Yarıyıl tatili ve eğitim konusundaki Yeni yazımda bazı önerilerimi sıraladım. Her şey gönlünüzce olmasını diliyorum, saygılarımla.
Daha önce peribacası rumuzumla yazılarım sitemizde vardır.
Bu sayfada sizlere seslenmeye gayret ediyorum.
Çocuk,Allah'ın bize bir emanetidir.
O'na o canı veren Allah'tır..
Bizler emanetin bekcisiyiz,hem maddi hem manevi iyi bakamıyorsak bunun hesabını yaratan bir gün bize sorar..!
Daha küçücük kendini koruma yeteneği bile yok savunmasız güçsüz bir insan yavrusuna bu zalimlikler neden.?
80 li yılları şimdiki nesil biraz küçümser ,geri kalmış denir hep lakin bizler gece on ikiye kadar sokakta oynardık.Aile çocuğuna birsey olur korkusu yaşamazdı.
Belki çok seyden geriydi ammaaa
İnsanlıktan komsuluktan merhamet ve vicdandan cook ileri yıllardı
Kimse kimsenin çocuğuna bakmaz sahiplenirdi.
Dileğim o dur ki; inşallah bu çirkinlikler bir gün biter.
"Elinizi,Dilinizi ,Belinizi..!Çekin Çocukların Üzerinden.."
Çocuklara nasıl kıyarlar. Üstelik bazen bu yakınları oluyor.
Onların dünyaları birden kararıyor, insanlara güvenleri kalmıyor.
Çocuklarımıza daha iyi bakalım, onları koruyalım, bazı gerçekleri anlatalım.
Çocuklukta pek anlamasak da annemin bunu bize anlattığı ilginç bir sözü vardı.
Çocuklarımıza sahip çıkalım. Onları mahvedenleri asla affetmeyelim,
affettirmeyelim..
Bu yapılanlara bunca olup bitene seyirci kalmak mı payımıza düşen?
Bu reva mıdır o minicik bedenlere pırıl pırıl çocuklara?
Nasıl bir zihniyet olduğunu filan sorgulamak istemiyorum artık sadece sonlanmasını istiyorum istiyoruz.
Bu, bu kaçıncı sapkınlık nasıl hak görürler ve hak gördüklerini onaylayan yasama yürütme ve yargı.
Bir çocuk bir kadın evinde yuvasında bunca pisliğe maruz kalıyorsa nasıl bir hayattan özgürlükten bahsedebiliriz ki?
Adı üstünde çocuk ve kadın: korunaksız adil olmayan hayatlar çiğnenen yaşama ve özgürlük hakkı.
Yeter!!!!!!
Teşekkürler, değerli Habib Bey: farkındalık yaratan ve Defter'e yakışır bir duruş ve örnek alınmasın gereken duyarlı bir davranış.
Üzgünüm çok üzgünüm çocuklar ve hemcinslerim adına.
Saygılarımla, değerli yöneticim
Çocuksuz bir dünya karanlık, ateşler içinde cehennemdir!
Onlara uzanan eller kırılmalı
Bu topraklar onlara cehennem olmalıdır!
Yetti artık!
Dindar nesil dediler
Namussuz, alçak nesil yetiştiler
Bir kerecikten bir şey olmaz diyen bakanlar çıktı
Allah'ın dini öğreten yerler tecavüzcüler haremine dönüştürdüler
Tümüne toptan lanet olsun!!!
Çocuk adı üstünde çocuk.
Ülkemizi ve geleceğimizi renklendirecek olan çocuklarımız bizim çocuklarımız.
Bir kereden bir şey olmaz diyen zihniyetten korumak tüm ebeveynlerin devletin en asli görevidir.
Lakin çocuklarımızı koruyamadığımız gibi kadınlarımızı koruyamıyoruz.
Aslında yazacak o kadar çok şey varki...
Duyarlılığınızdan dolayı bu sayfayı açtığınız için siz site yöneticilerini canı gönülden kutluyorum sağlıcakla kalın ..Saygılarımla...
iğrenç olayların yaşandığı bu son yıllarda çocuklarımızı korumak için çok sevgi dolu ve cesur yürekli ve koruyucu olmalıyız diyorum ama analarını koruyamıyoruz. istanbul sözleşmesini geri çeken bir zihniyet çocuklarımızı allaha değil kalbi sevgi dolu olan insanlara emanet ediyorum
Çocuklarımız umudumuz, çocuklarımız baş tacımız, geleceğimiz hep onlar , istikbalimizin bekçileri . Her zaman sahip çıkalım onların hayatlarını karartmalarına izin vermeyelim.
Adaletsiz düzensizliklere karşı çıkalım hep birlikte... desem de kim anlar kim dinler ki.
En iyi dileklerimi tüm çocuklara çocukluğumuza gönderiyorum.
Rab'bime emanet olsunlar hepsi de. Saygılarla.
Hukuk insanının eli, bir çocuğun kalemini duygularını görmezden geldi. Her sabah gözümü bu ülkenin iğrenç gündemleriyle açmaktan yoruldum iğrendim. İnsan kalmak bu kadar mı zor ?
Bugün de yerin dibine girdik.
Tanrım görüyorsun değil mi; bir masuma, bir meleğe yapılanları.
Eskiler: Allah'tan korkan kuldan utananla karşılaştırsın, bizleri de vicdan ve merhamet sahibi olanlardan eylesin derlerdi, öyle dua ederlerdi. Ne kadar doğru.
İnsanın insana yaptığı zulmü kötülüğü hiç bir canlı yapmıyor maalesef. Geleceğimiz dediğimiz, o savunmasız masum çocuklarımız. Onlara nasıl kıyıyorsunuz! Akıl alır gibi değil. İçinde haya duygusu olmayan herşeyi yapabiliyor demek ki!
İnsan denilen herşeyi öğrendi-aklı yetti de en basit şeyi unuttu. İnsan olmayı.
İnsan, neye lanet edeceğini bilemiyor!
Herkese; eşit, huzurlu, güzel bir yaşam hakkı vermeyen dünyaya mı?
Evladına kol kanat gerip tüm kötülüklere kendini siper etmesi gerekirken, en büyük zararı veren anne babalara mı?
“Öyle bir ağlasam,
Öyle bir ağlasam ki çocuklar
Size hiç gözyaşı kalmasa..
Öyle bir aç kalsam,
Öyle bir aç kalsam ki çocuklar
Size hiç açlık kalmasa..
Öyle bir ölsem,
Öyle bir ölsem ki çocuklar
Size hiç ölüm kalmasa..”
diyen birini linç etmeye çalışırken, “bir kereden bir şey olmaz” diyenlerin sırtını sıvazlayan zorba sevicilere mi?
Buraya yazılanlar olanı ya da olabilecekleri değiştirmeye muktedir değil belki ama Edebiyat Defteri yönetiminin farkındalık yaratma çabası, bugünü çocuklara ayırması, her günden farklı tutması, çok şık bir davranış olmuş.
Oysa çivisi çıkmış dünyanın en masum çiçekleriydi çocuklar. Babalarımızı pijama ile bile görmeden, erkek kardeşlerimizle asla aynı yataklarda bile yatırılmadan büyütülen, ezanlı namazlı, tertemiz büyütülen bir nesil idik. Ne ara böyle canavarlaşık ne ara evlatlarımıza bu kadar aşağılaştık. Evlatlarına bunu reva gören başka evlatlara neler yapmaz bu da ayrı bir vahşet. Fotoğraflarına bakılınca masumca gülen bu iğrenç yaratıkları bizler bile fark edemeyecekken, masum yavrular nasıl ayırt edecekki. Nasıl salalım sokaklara evlatları, yiğenleri, torunları ,çocukları ??? neye kime güvenip gözümüz arkada kalmadan ecele yenik düşelim. Devlete?? Adalete?? yazarken elim titrese de Aileye?? o zaman kimse çocuk doğurmasın. bırakalım soyumuz tükensin. zira bu çocuklara bakarken, yapılanları okurken kusarken insan olduğumuzu anne baba olduğumuzu yerin dibine batırmış durumdayız. Allah tüm çocukları böyle iğrenç yaratıklardan korusun . Duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ederiz.
Çocukluğumuz hep korkuyla geçti lakin başımızda annemiz vardı babamız vardı kim ne ederse etsin sığınacak bir dalımız vardı
Bugün insanlıktan utanacak bir durumla karşı karşıyayız çocuklar yaşadıkları durumu hakime çiziyor hakim sessiz ksliyirsa terazisi ve kefesi bozuk bir adalet varsa anneye ve babaya güven kalmadiysa artık
Devlet anne baba olma ruhsatı çıkarmalı herkese her isteyen anne baba olmamalı
Çocuklar ilk doğduğu andan itibaren devlet koruması altında olmalı denetimli bir aile yapısı oluşturulmalı
Yoksa doğacak her beş çocuktan ikisi ya cinayet kurbanı yada çirkin emellerin bir zevk aracı olacak
Birileri dur demeli
Çocuklar için çocuk gibi düşünüp
Anne dokunma bedenime
Baba dokunma bedenime
Diye haykırıyorum
‘‘ İtiraz etmeyen,
karşı koymayan herkes
suç ortağıdır.’’
Artı diyorum ki
Çocuklarınıza minicik yaşlarda dantelli, tüllü, gelinlikli elbiseler giydirmeyin.
Özendirmeyin büyük olmaya..
Çocukluğunuzda anne babanızdan, giyim-kuşam baskısıyla büyüdüğünüzü bahane edip; çıplak denecek şekilde sokaklarda dolaştırmayın.
10 yaşındaki çocuğunuza sen delikanlı sen genç kız oldun demeyin. Zira bu öz güven aşılaması değildir. Özentidir
18 yaşına gelene kadar çocuğunuza, her anında çocuk olduğunu tekrarlayın,
18 yaşından sonraki zaman çok uzun kaybettirmeyin masum zamanı
Elinize bilgisayarı/telefonu alıp; eline bilgisayarı/telefonu verip her türlü kötülüğe açık sanal ortamlardan hem kendinizi hem de çocuklarınızı sakının…
Sohbet edin
Konuşun
Dinleyin
Zaman ayırın
Birlikte ders çalışın
Sabah okula gitmeden kakın kahvaltısını hazırlayın. birlikte kahvaltı yapın.
Sorular sorun
Güven kazanın
Bir çocuğun büyürken; çocukluğunun farkındalığını/farklılıklarını en çok anne bilir; en çok anne gözlemler
Anneler siz masumları doğuruyorsunuz siz şekil veriyorsunuz en büyük yük sizin omuzlarınızda.
Kız/erkek ayırmadan
Kısacası diyorum ki çocuklarınızı sapık yetiştirmeyin.
ishakaras
Çocuklar ve bebeklerin yeryüzünün her köşesinde yaşadığı acı olaylar an sızımdır benim, an sızınızı gündeme getirmenizi kutlarım bu bağlamda
Varlığımızın teminatı olarak varlığınız değerlidir bende her dem
Çalışmalarınızda başarılar ve sağlıklı bir yaşam dilerim size
Saygı ve selamlarımla hocam.
Sözün bittiği yerdeyiz artık kıyamet alametleri her gün yaşanır oldu, daha beteri ne olabilir diyemiyorum ama Cenâb-ı Hak en hayırlısını ve yapan ve göz yumanlara da lâyığını versin inşallah, bu tür kişilerin serbest bırakılmayı bırakın en ağır cezanın verilmesi ve takipçisi olunması gerekir.
Bu tür pislikleri yapanlar ve göz yumanlara buğzetmenin dışında engel olunması için acil önlemler alınması ve daha da önemlisi vicdan ve ahlâklı olmak ve insan yetiştirmek konusunda eğitimin gözden geçirilmesinde yarar var.
Büyüklerin bile düşüncelerini, korkularını, çektiklerini anlatamadığı toplumlarda çocukların kendilerini ifade etmeleri ne kadar beklenilebilir ki… Yakında bir film izlemiştim; İnan Bana. Başına gelen kötü olayı anlatamamaktan, anlattığında inandıramamaktan mustarip bir kız başroldeydi. O bir filmdi ama filmler de gerçek olaylardan ilham alınarak yazılıyor.
Ne yapılabilir bilmiyorum, belki aile içinde çocuklar korkutulmamalı, söylediklerinin doğru olduğu düşünülmeli. Ortaya çıkan durumlarda suçlular cezalandırılmalı hem de ağır bir şekilde. Belki cinayet büyük bir suç olarak kabul ediliyor ama çocukların yaşadıkları açıklayamadıkları olaylar bir ömür boyu ruhsal çöküntülere, yanlış seçimlere, güvensiz yetişkin hayatlarına sebep oluyor. Çocuğa uzanan eller koparılsın.
kanun koyucular kişisel çıkarları için bir ülkeyi her yönüyle talan ettiği sürece
ve bu tür eylemlere katılanlalar ödüllendirilmeye devam edildiği sürece
( 49 çocuklu bir istismar davası vardı).... bu tür aşağılıkların sonu gelmez
gelmeyecektir de.....
bu yaşananlar için ne söylesek
maalesef hep bir eksik kalacak
haksızın hak belasını versin
Allah, herkesin çocuğunu iyi insanlarla karşılaştırsın. Ve her anne-babaya, onları koruyacak kollayacak vicdan merhamet nasip etsin.
*
Nedense aklıma Nilgün Marmara'nın bu şiiri geldi.
"bak bu yara annemden
işte bu babamdan
buradaki ilkokul öğretmenimden
ha şu en derin olan mı
onu ben açtım bilmeden
en çok da o acıtıyor canımı
en çok o kanıyor"
Çocukların içinde iz bırakan derin yaralar yerine, büyüdükçe çoğalan sevgi tohumları serpmeniz dileğiyle...
Çocuklarını eğitemeyen toplumların sonu köleliktir.
Köleliği ise İslam Peygamberimiz (SAV) HZ MUHAMMET kaldırmıştır.
Kölelik insanlık utancıdır.
Çocuklarımız geleceğimizdir. Onlara temiz ortam, temiz yaşam, temiz gelecek nasıl oluşturabiliriz.?
Bu konuda ortak akıl oluşturmak her canlı ferdin asli görevi olmalı, ve konu ile ilgili sesli düşünmeli, düşüncelerini özgürce ifade edebilmelidir.
Düşüncesini özgürce ifade edemeyen toplumsak eğer, çocuklarımıza gelecek hazırlayamayız.
Fırsat eşitliğine dayalı, her bir çocuğumuza eğitim ve sağlık hakkı tanınmalıdır.
başlangıç noktamız bu olmalıdır.
NİCE SAYGILARIMLA
Çocuklara küçükken herşeyi aciklayamazyiz, anlatacak kelimeler bulamayız, kendilerini nasıl koruyacaklarini anlatamayız belki.
Ama bunlar için yardımcı çocuk kitapları vardır.
Mesela "sır versem saklar misin", "kırmızı çizgi"...
4/5 yaşlarında olan çocukların rahatlıkla anlayabileceği, eğlenceli bir şekilde çocuğa okunduğunda sıkılmadan dinleyebilecegi kitaplar bunlar.
Çocukları ihmal ve istismardan korumanın yolu onlara kendilerinin ne kadar güçlü olduklarını öğretmektir.
Onlar çok güçlü ve kimse korkutup susturamaz.
Anne baba olmaya gerek yok çocukları düşünmek için. Önce cevremizdeki çocukları koruyarak, severek, sahip çıkarak başlamamız gerekiyor.
Aklıma geldikçe yazıyorum.
Kütüphanenize lütfen bu kitaplari ekleyin.
https://www.amazon.com.tr/Versem-Saklar-m%C4%B1s%C4%B1n-Jennifer-Mallinos/dp/9758176935
https://www.amazon.com.tr/K%C4%B1rm%C4%B1z%C4%B1-%C3%87izgi-Samar-Mahfouz-Barraj/dp/605349772X
Güzel bir düşünce, yerinde bir davranış" aynen katılıyorum ve sizi destekliyorum.
.........
İnsan ne muhteşem bir varlık…
İnsan; yaratılış itibariyle güzel olduğu kadar, keşke ahlaki olarak da güzel olsaydı. Biraz küçülebilse, egolarından kurtulabilse… Daha saf, sade ve net olabilse... Burnumuzun direği biraz fazla sızlansa… Oysa çok büyüdük, bir o kadar da dağıldık, toparlanamıyoruz gayri.
Şu arzı kürsüde yürüyecek yol üzerinde dikenlerdir ayağa batan. Garip bir çeşit yaratıktır insan. Ne sıcağa dayanır, ne soğuğa, ne varlığa ne de sıkıntıya vs. ömrü müddetince yuvarlanır gider.
İnsan; seçilen varlık…
Hayat kurallarıyla birlikte bizim dışımızda gelişiyor her dönemin ruhuna uygun. İnsanlar işledikleri günahlarından ötürü tövbe ederler, sonra tekrar günaha bulaşırlar, tekrar tövbe ederler ve Allah’a sığınırlar, ama sözlerinde durmazlar, daha çok günaha bulaşırlar.
Gün geçtikçe yüreğimizde sevgi kalmadı. Duyduklarımız, gördüklerimiz, yaşadıklarımız artık dayanamıyoruz… İnsanlara karşı yüreğimiz kinle doldu. Genleriyle oynanmış ürünleri yedikçe iyi beslendik, beslendikçe nefretler yuttuk, içimiz kötülükle doldu. İçimizdeki kötülük büyüdü, dışa vurdu.
Ve insanlıktan çıktık.
Saygılarımla Efendim.
Mehmet Burhan AKIN tarafından 30.6.2021 12:17:40 zamanında düzenlenmiştir.
Çocuklar söz konusu olunca sözler yetersiz kalıyor.
Çocuklara olan herşeyi kabullenen,bir kereden birşey olmaz diyen birileri tarafından yönetilen bir ülke için acıklı bir durum.
Demekki karşı çıkamayan, çocukları koruyamayacak kadar aciz insanlarsak ,kendi çocukluğumuza bakmamız gerekir.
Bir haber tarzı hikaye okumuştum.
Köy ilkokuluna atanan müdür ,kız erkek bütün çocukları sıra ile odasına kitleyip türlü pislikler yapıyormuş,ardından kimseye söylemeyin diye tehditler savurunca çocuklar korkup yıllarca bu sapıklığı kabullenmisler taa ki bir çocuğun annesine bunu söylemesine kadar.Anne sadece susmuş çünkü aynı durumları kendinde yaşamış yani yıllarca o müdür bütün çocukları taciz etmiş ve korkutmuş.
Sonra nasıl oldu ise bu müdür olacak sapık şikayet edilmiş,fakat deliller yetersiz bulunmuş ve adam görevine devam etmiş.
Kimse ses çıkarmamış çünkü kendilerine yapılan kötülüğü duyulursa rezil olurum bilinçaltını var.
Eski oturduğum evde benim alt komşum un benim kızımla yaşıt kızı vardı,adam uzun yol şoförü ve anne çalışıyor,adam iki üç ayda bir gelirdi.
Bir gün çocuğun çığlıkları ile uyandım,derken kapı çaldı ,kapıda bir çocuk.teyze nolur gel ben korkuyorum,babası ..... ....dövüyor.indim aşağıya zili çaldım ses kesildi ama kapı açılmadı.O anda polisi arasam düşündüm ,çocuk teyze annesini arayalım dedi.kiz ve baba evde yalnız.
Bir çocuk baba yapma diye niye bağırır, ağlar çığlık atar.Sonra komşuya söyledim ve adam bir daha o eve gelmedi.Zili çalınca çocuğu bırakmış.Uvey baba!
Eşinden ayrılan anneler,sırf kendilerini düşünerek çocuk yaparlar ama o çocuğun hayatını hesaplamazlar.
LÜTFEN ANNE BABA OLAMAYACAKSANİZ COCUK YAPMAYIN.COCUK YAPTIYSANIZ O ÇOCUKLARIN HAYATINI MAHVETMEYİN.
Uyaksız hafiye tarafından 30.6.2021 08:42:32 zamanında düzenlenmiştir.
Çocuk anne ve babasına güvenemeyecekse!
Çocuklar ebeveynlerine emanet edilemeyecekse!
Dokuz ay karnında taşıdığı, bir canlının yaşayacağı en büyük sancı ile dünyaya getirdiği evladını bir anne korumuyor, kötülükten sakınmıyorsa "sözün bittiği yerde" değil insanlığın bittiği yerdeyiz!
Kalbinin sesiyle doldurdum dokuz ayımı
Sen heyecanlandığında ben hissettim
Sen üzüldüğünde ben hissettim
Telaşını, sevincini, korkularını, ben hepsini hissettim.
Kalbinde değil ama kalbinin dibindeydim.
Sonra doğdum
Kalbinin sesini duymadım bir an,
Çok korktum anne
Sensizlikten korktum
Ağladım, çok ağladım,
Kucağına verdiler beni.
Tam kalbinin üstüne koydular,
Duydum,
duydum kalbinin sesini anne, aldım kokunu
Sustum, ağlamadım daha
Anne güven demekmiş
Sen beni bekledin, oysa ben hep seninleydim.
Ellerimi sevdin
Öptün
Kokladın
Daha önce hiç duymadığın bir kokuydum
Öyle dedin anne,
Beni nasıl bu kadar çok sevdin.
Karnındayken kalbinin dibindeydim
Ama doğunca anladım ki kalbinin içindeymişim hep.
Çocuklarımızın üzerinde hakkımız olduğu gibi, çocuklarımızın da anne baba üzerinde hakları olduğunu Peygamber Efendimiz hadislerinde beyan etmiştir.
Ve yine arkasında hayırlı bir evlat bırakması gerektiğini söylerken neyi ima etmiştir.
Evladına gerekli ihtimamı göstermeyen, sevgi, saygı göstermeyen, adil davranmayan, onları güvenli bir ortamda büyütmeyen ana ve babalar yarın onlardan ne bekleyebilir. Veyahut da yarının büyükleri olan çocuklar kendilerinin görmediği, eksikliğini hissetti ya da bilmediği duyguları gelecek kuşaklara taşırken evlatlarına bütün bunları verebilir mi, veremez elbette. Sorunlar, hastalıklı kuşaklar ortaya çıkması kaçınılmaz olur ki bugünün kanayan yarası dünden yarına taşınmaktadır.
Çocuklarına iyilik etmeyen, merhamet göstermeyen de karşılığını bulamaz. Arkasından hayırlı bir evlat yetiştirmeyen, kendisine de en büyük kötülüğü etmiş olur ki aslında bu bir nevi manevi yatırımdır, ondan yoksun olur.
Dolayısıyla sağlıklı kuşaklar yetiştirmek anne babaların sorumluluğunda olduğu gibi, devlet yetkililerinin rehberliğinde denetim ve gözetim olmak üzere adil bir düzen bünyesi sunulmalıdır.
Sevgili Habip Bey, ehemmiyeti açısından yer vermiş olduğunuz konuya çok teşekkür ediyor saygıyla selamlıyorum.
Nazım Hikmet
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
dünyayı çocuklara verelim
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler
"Evlât olmak , evladını evlat gibi yetiştirmek "
Dünün yasanmislari bugünün aynasıdır.
Anneyi bilmek anneliği yaşamak için hayatı her şeyi ile bilmek demek.
Bugün evlatlarımız için yapacaklarımız yarın onların tercihlerini etkileyecek etkenlerdir.
Sevelim
Güvenelim
Koruyalım
Imanla büyütelim
Allahin emanetlerine sahip cikalim
Senin benim evlâdım değil bütün çocuklar bizim.
Acıları acımız sevinçleri sevincimiz
Rabbim hepsini korusun....
eMİNeYZAMAN tarafından 30.6.2021 01:23:24 zamanında düzenlenmiştir.