- 232 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAĞMURLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM-15
YAĞMURLA GELEN ÖLÜM
BÖLÜM-15
Resim galerisine doğru yol alırken telefonum çalmaya başladı. Arayan Heval’di, hemen açtım.
‘’ Ne oldu bir haber mi aldın Heval?’’
‘’ Haber falan yok Amirim. Aklıma delice bir fikir geldi sizle paylaşmak istedim. Eğer aklınız yatarsa uygulamaya koymak istiyorum.’’
‘’ Sedef’le mi ilgili?’’
‘’ Evet Amirim.’’
‘’ Anlat dinliyorum.’’
Heval, aklına gelen fikri yol boyunca Büşra’ya anlattı. Heval anlattıkça benim kafamda da bir plan oluşmaya başladı. Heval, konuşmasını bitirince,
‘’ Bu konuda bütün yetki senin. Bu konuda istediğin gibi hareket edebilirsin.’’
‘’ Hemen harekete geçiyorum Amirim. Teşekkür ederim.’’ Kirli,
‘’ Telefonu kapatın Amirim, önümüzdeki işe konsantre olalım. Galeri hemen solumuzda kaldı.’’
‘’ Tamam, Kirli müsait bir yere yanaş. Bu işi bitirelim.
Bizi kapıda genç bir hostes karşıladı.
‘’ Buyurun efendim, hoş geldiniz.’’
Büşra Amir rozetini çıkartıp genç hostese göstererek,
‘’ Asayiş Şubeden, Büşra Amir arkadaşım Alişir. Gökmen Beyle önemli bir konuda görüşmek istiyoruz.’’
‘’ Gökmen Bey şu anda önemli bir görüşme yapıyor. Daha sonra gelirseniz iyi olur.’’
‘’ Çekil kenara, seninle oyalanacak zamanım yok. Ben kendimde bulurum, yürü Kirli.’’
Hostesin şaşkın bakışları arasında, galerinin içinde ilerlemeye başladılar İlerde camla ayrılmış büro olarak kullanılan odanın önüne geldiler. İçerde iki kişi, münakaşa eder gibi konuşuyordu. Büşra doğrudan içeri girerek,
‘’ Aranızdan Gökmen Bey kim?’’
‘’ Gökmen Bey benim, niçin aramıştınız?’’
Büşra, yeniden rozetine başvurarak,
‘’ Asayiş Şubeden Büşra Amir, arkadaşım Alişir. Sizinle çok önemli bir konuda görüşmek istiyoruz. Beyefendi bizi yalnız bırakabilir mi?’’
‘’ Şahin Bey avukatımdır Amirim. Bizle kalabilir.’’ Kirli,
‘’ Bizim için sakıncası yok.’’
‘’ Buyurun oturun efendim. Konu neydi?’’ Büşra,
‘’ Konu oğlunuz Gökmen Bey, oğlunuzu bulabildiniz mi?’’
‘’ Allah’ıma şükürler olsun, Amirim oğlumu buldunuz mu?’’
‘’ Evet, bulduk. Çok üzgünüm başınız sağ olsun.’’
‘’ Öldü mü? Yalan deyin Amirim.’’
Büşra, cebinden bir fotoğraf çıkartarak Gökmen Beyin önüne sürdü.
‘’ Bu resme dikkatli bakın oğlunuz mu?’’
Resme bakan adamın omuzları birden çöktü. Ağzından feryat edercesine bir isim döküldü. Atakan’ımm. Allah belanı versin Şahin. Bu güne kadar hep beni oyalayıp durdun. Defol git seni gözüm görmesin.’’
Adam odadan apar topar çıkıp gittikten sonra, Büşra,
‘’ Gökmen Bey size bazı sorularımız olacak.’’
‘’ Ne önemi var Amirim. Ben yavrumu kaybettim.’’
‘’ Atakan’ın kayboluşundan tam on beş gün sonra, Emniyete bildirmişsiniz? Neden?’’
‘’ Beceriksiz avukatım yüzünden. Oyaladı durdu beni.’’
‘’ Peki, oğlunuz rast gele kaçırılmadı. Bir sebebi olmalı. Hatırladığınız en ufak bir bilgi kırıntısı bile olsa bize söyleyin ki Atakan’ın intikamını alalım.’’
‘’ İki ay önce Galerimden bir tablo çalındı. Çalanların kim olduğunu bilmiyoruz ama beceriksiz oldukları belliydi. İçlerinden biri kimliğini düşürmüştü. Düşürülen kimliği avukata verdim ama bu güne kadar beni oyaladı.’’ Büşra,
‘’ Avukatınıza fazla güvenmeseniz iyi olur. Ama güvenmediğinizi de belli etmeyin. Avukatınızla ilgili bütün bildiklerinizi bir kâğıda yazarak arkadaşıma verin. Avukatınıza da hiçbir şey söylemeyin. Tekrar başınız sağ olsun. Yine görüşeceğiz Bu arada avukata verdiğiniz kimliği de istiyorum.’’
‘’ Tabi Amirim yarın birini gönderip aldırın.’’
****
Dönüş yolunda başını cama dayayan Büşra, dalgın, dalgın yanlarından geçen araçları seyrederken, ara sıra bir şeyler mırıldanıyordu. Kirli dayanamadı sordu,
‘’ Amirim size bir haller oldu. Galeriden ayrıldığımızdan beri size bir haller oldu. Yoksa Karadeniz’de gemileriniz battı da bizim haberimiz yok.’’
‘’ Sus Kirli dikkatimi dağıtma, düşünüyorum.’’
‘’ Beraber düşünelim Amirim.’’
‘’ Bu konuyu Asayişin bahçesinde detaylı olarak konuşacağız sabırlı ol.’’
Bahçeden içeri girip, aracı park ettikten sonra Büşra Amir,
‘’ Gel şu banka oturalım, önce sana bir soru soracağım.’’
‘’ Dinliyorum.’’
‘’ Gökmen Beyin bize vereceği kimlik sana bir çağrışım yapıyor mu?’’
‘’ Devam et heyecanlı oluyor.’’
‘’ Benimle dalga geçme. Yangını hatırlıyor musun? Yanmış halde üç ceset bulmuştuk. Ve de iki kimlik. Üçüncüsünü de bize Gökmen Bey verecek. Şimdi, O yangında yanan üç adam aslında define falan aramıyordu. Oyun içinde oyun oynuyorlardı. X şahsın hesabına galeriden tablo çaldılar. Ama Gökmen Beyin dediği gibi bir tablo değil iki tabloydu çaldıkları. Birini kendini tutan şahsa verdiler diğerini kendilerine ayırdılar.’’
‘’ Senin anlatmış olduğun bu hikâyenin doğru olduğunu kabul edersek, Gökmen bey bize niye bir tablo dedi. İkincisi niye üçü de öldürüldü?’’
‘’ Asayişe çıkalım hikâyenin geri kalanını orada anlatacağım. İkinci tabloyu bizden niye sakladı? Onun cevabını da Gökmen Bey verecek.’’
Büşra, Asayişten içeri girerken Heval’e seslendi,
‘’ Odama gel Heval, anlat seni dinliyorum.’’ Üçü birden odaya girdiler,
‘’ Amirim, Suphi Beyin kızı Hale’yi denemek istiyorum.’’
‘’ Anlayamadım, daha açık anlatır mısın?’’
‘’ Sedef Baş komiserin darp edilmesinin altında, Hale’nin parmağı olduğuna inanıyorum. Biliyorsun Tarık Ahmet’in Civciv Hale’nin çaycısı. Ben de Sedef Baş komiserin darp edilmesini haber olarak gazetelere servis edeceğim. Hale’nin göstereceği tepkiyi şimdiden merak ediyorum. Bol fotoğraflı haber olacak. İlayda akıllı bir kız, iyi bir gözlemci. Tabi siz izin verirseniz?’’
Büşra, Kirli’ye bakarak onayını aldıktan sonra,
‘’ Bu planı tuttum uygulayabilirsin. İlayda İle konuşmadan harekete geçme. Unutma, Sedef değil Selcan.’’
‘’ Biliyorum Amirim, hemen harekete geçiyorum. Bu akşam Tarık Ahmet’in evine uğradıktan sonra eve geçeceğim.’’
‘’ Hadi kolay gelsin
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.