- 484 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Bu Kardeşlik Başka
İslam, dini bütün insanları din,dil,ırk ayrımı yapmaksızın bir arada yaşamayı, dayanışma ve yardımlaşmayı emreder.
O kadar güzide bir dinimiz var ki, Bizi yaratan,bizi bizden iyi bilen Mevla’ mız bizim için en güzel hükümleri yani her şeyin en güzel en faydalı olanını bizlere bildirmiş ve bizden bunları yapmamızı istemiştir.
Hangi dinde sırf Allah rızası için insanlar bir araya toplanır...! Sırf Allah rızası için birbirini sever ki hepimiz farklı ailelerden farklı şehirlerderden farklı kültürlerden geliyoruz ve bir sancak altında toplanıyoruz.
Dünyalık hiç bir şeyin fayda vermeyeceği ahiret gününde sadece Allah cc için yapılan kardeşliğin kalacağı ve Allah’ın kıyamet günü :
"Benim rızam için birbirini sevenler nerede..!
Hiç bir gölgenin bulunmadığı bu günde onları kendi ( rahmet ) gölgemde gölgelendireceğim." buyurduğunu bizlere haber veren pek çok hadis-i şerif vardır.Demek ki hesap gününde ancak Allah cc rızası için kurulan dostluklar fayda verecek.
Asıl kardeşlik müslüman kardeşliğidir.Kuran-ı Kerim’ de "Mü’minler kardeştir." (Hucurat10)
buyuruluyor.
Allah cc inananlarü kardeş ilan etmiştir.
Müslümanlar bir gövdede birleşmiş kol, el, ayak gibidir. Bir kardeşimizin canı yansa bizim de canımız yanar. Bir kardeşimiz üzülse, biz de üzülür dua ederiz. Çünkü aynı rahmet altında ıslanıyor aynı rahmetten feyiz alıyoruz.
Müslüman ’ın kardeşliği kendi menfaatiyle başlayıp bitmez. İslam kardeşi olanlar öncelikle kardeşinin menfaatini kendk menfaatine tercih eder.Alan el olmak yerine veren el olmaya çalışır.
Bunun en güzel örneği Yemuk harbinde yaşanmıştır.
Yemuk harbinde ağır yaralar alarak, kumlar üzerine serilen ve şehit olmak üzere bulunan üç sahabe hararetten kavrulan dudaklarını serinletmek üzere ikram edilen suyu ,
" Susuzluktan inleyen şu mü’min kardeşim o suya benden daha muhtaçtır." düşüncesiyle arkadaşına gönderiyordu.
Bu üç şehide son nefeslerinde su ikram etmeye çalışan Huzeyfe (R.a) halet-i ruhiyesini şöyle dile getirir;
" Hayatımda bir çok olayla karşılaştım fakat hiç biri beni bu kadar duygulandırmadı. Aralarında akrabalık gibi bir bağ bulunmadığı halde onların birbirlerine karşı bu derece fedakâr ve şefkatli halleri hafızamda derin izler bıraktı. "
Mevlamız bizi eritip bir kalıba dökmüş kurşun gibi bir bütün olmamızdan hoşnut olmakta, rızası bu yönde tecelli etmektedir.
Ali İmran Suresi 103.ayet-i Kerimede :
" Hep birlikte Allah ’ın ipine sarılın, parçalanıp ayrılmayın." buyuruluyor.
Bizler deryadan akan nehirler gibi olmalıyız. Deryaya akan bütün nehirler nerelerden ( ne kadar farklı yerlerden ) dolaşıp gelmişse, nihayetinde hepsi bir yerde toplanmıştır.
Rasulullah s.a.v.’ in etrafında toplanan ashab Allah’ a giden yolda kardeşliğin en mükemmelini, yardımseverliğin en güzelini yaşamışlardı.
Sırf Allah rızası için koşabilen, ardına bakmadan koşsun.
Yürüyebilen, ardına bakmadan yürüsün.
Ama az da olsa Mevlamıza giden yolda sürekli bir yolumuz olsun.
Rabbül Alemin herkese farklı farklı meziyetler, rızıklar nasip etmiş.
Öyle ki, yeryüzünde bulunan bütün ekinlerin ve ağaçların üzerinde " Rahman ve Rahim olan Allah’ ın adıyla, bu falan oğlu falanın rızkıdır." diye yazılıdır.
Örneğin bir fındık düşünelim. Fındık en çok nerelerde yetişir..? Karadeniz bölgesinde.
İşte orada yetişen bir fındığın üzerinde o fındığın kimin rızkı olduğu yani onj kimin yiyeceği yazılıdır.
Şimdi biz diyelim ki İstanbul’ da yaşıyoruz. Belki bizim bir kaç ay sonra yiyeceğimiz o yemiş , bir sürü engel ve yolculuklardan geçip evimize kadar geliyor ve o evin içindeki diğer kişilere değil de bize nasip oluyor.
Rabbimiz bakın bizlere ne kadar lutfetmiş ve sevmiş. O zaman bize de O’ nun bize nasip ettiklerinden yine O’ nun yolunda infak etmek düşer.
Bilinçli bir müslüman kul kendisine Allah’ ın lütfettiği her şeyi 7,70 ve 700 veren başaklara çevirir. Bunları yani ona verilen bu nimetleri O’ na yükselmenin merdivenleri haline getirir.
Bu dünyada hiç bir kul var mıdır ki acaba
Attığı her adımdan, çekilmesin hesaba...
Devam edecek...
Musmutlu bayramlar♡
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.