- 298 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAĞMURLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM-14
YAĞMURLA GELEN ÖLÜM
BÖLÜM-14
Telefonu kapatan Büşra ve arkadaşları Asayişin bahçesine çıktılar. Kirli,
‘’ Aracı ben kullanacağım Amirim, haberin olsun.’’
‘’ Bende kullanacak halde değilim zaten.’’ Hansa,
‘’ Dikkatli kullanacaksan sen kullan, anlaştık mı?’’
Çok konuşmayın da binin vakit kaybediyoruz.’’
Saat ona doğru Asayişten hareket ettiler. Normal şartlarda iki yüz yirmi beş kilometreyi iki buçuk saatte almaları gerekirken, ne kadar trafik kuralı varsa hepsini ihlal eden Kirli, Düzce Atatürk Devlet hastanesinin bahçesine girdiklerinde, yola çıkalı bir saat on dakika olmuştu. Hansa ile Büşra Amirin yüzü kireç gibi olmuştu. Büşra Amir,
‘’ Geldik mi Kirli?’’
‘’ Geldik Amirim ama ikinizde iyi görünmüyorsunuz.’’
‘’Sayende desem olur mu? Üç defa trafiğe takıldığımızı unutmayacağım.’’
Hastanenin bahçesinde orta yaşlarda kel kafalı, beyaz gömlekli bir adam yanlarına geldi. Büşra Amir,
‘’ Doktor Süleyman?’’
‘’ Evet, Amirim benim. Hemen hastamızın yanına çıkalım.’’
‘’ Sedef nasıl?’’
‘’ Biraz daha iyi.’’
Dördü birden hastaneden içeri girerek, asansöre bindiler. Dr. Süleyman dördüncü katın düğmesine bastı. Asansörden inerken geçen zaman Büşra Amire bir asır gibi gelmişti. Odalardan birinin önünde durdular. Dr. Süleyman kapıyı yavaşça açtı. İçeri girdiler. Üçü birden Sedef’in yattığı karyolanın başına geldiler. Hansa,
‘’ Yavrum melek gibi yatıyor.’’ Kirli,
‘’ Yaralı bir melek, yemin ediyorum ona bunu yapanı ellerimle öldüreceğim.’’
Bu sırada Sedef yattığı yerde kıpırdanarak, gözlerini açarak,
‘’ Beni affedin Amirim başaramadım’’ dedikten sonra tekrar kendinden geçti. Daha fazla dayanamayan Hansa ağlamaya başladı. Büşra içinden,’’ ilk defa bu kadar çaresiz görüyorum’’ diye düşündü. Bu sırada içeri giren bir hemşire, Dr. Süleyman’a bir şeyler söyleyince Büşra Amire,
‘’ Amirim, ambulans helikopter bahçeye iniş yapmış, müsaade ederseniz hastamızı hazırlayalım.’’
Büşra, bütün cesaretini toplayarak, Dr. Süleyman’ı arkadaşlarının yanından uzaklaştırarak, içini kemiren soruyu korka, korka sordu.
‘’ Hocam, acaba bir şey sorabilir miyim?’’
Doktor Süleyman, Büşra Amirin sözünü keserek,
‘’ Rahat olun Amirim, tecavüz izine rastlamadık.’’
Büşra, arkadaşlarının şaşkın bakışları altında Dr. Süleyman’a sarılarak, ‘’ bana dünyaları bağışladınız, yüzümü güldürdünüz. Allah’ta sizi güldürsün.’’
Odadan dışarı çıktılar, Büşra Heval’i arayarak,
‘’ Heval, ne durumdasınız?’’
‘’ Amirim, burada her şey hazır, sizi bekliyoruz.’’
‘’ Sen hastaneden ayrılma, helikopteri karşılayacaksın. Hansa’yı da gönderiyorum.
Vakit kaybetmeden bahçeye çıktılar.
‘’ Hansa, sen Sedef’le beraber gidiyorsun. Ben Kirli ile dönerim.’’
Doktor Süleyman’ın koluna girerek birkaç adım yürüdükten sonra,
‘’ Süleyman Hocam telefonda sana çok ters davrandım çok özür dilerim. Sana bir can borcumuz oldu. Telefonum sizde var. Bana ihtiyacınız olduğu takdirde hiç çekinmeden ara ‘’
‘’ Ne demek Amirim, ben ve arkadaşlarım görevimizi yaptık. Bir gün Sedef hanımla buralara yolunuz düşerse size hamsili börek ikramımız olur. Yolunuz açık olsun.’’
Arabaya binerken Büşra,
‘’ Lütfen Kirli, Dönüş yolunda trafik kurallarını ihlal etme. İstanbul’a sağ olarak dönmek istiyorum.’’
‘’ Baş üstüne Amirim, sözüne kulak vereceğim.
****
Nereye gidiyoruz şef diye sordu Kirli, Büşra’ya,
‘’ Büşra Amir biraz düşündükten sonra,
‘’Önce hastaneye uğrayalım, sonra Asayişe döneriz. Bu arada sana bir teşekkür borçluyum.’’
‘’ Ne yaptım da hak ettim bu teşekkürü?’’
‘’ Sağ salim döndük İstanbul’a bu yetmez mi?’’
‘’ Yapmayın Amirim o kadarda değil.’’
Bu konuşmalar ikisinin de keyfinin yerinde olduğunu gösteriyordu. Hastanenin bahçesine girdiler, araçtan inerken Hansa yanlarında bitti.
‘’ Nerede kaldınız Amirim?’’
‘’ Sedef Nasıl?’’
‘’ Merak etmeyin, emin ellerde Amirim. Bence siz Asayişe dönün. Ben burada Sedefin başında kalmak istiyorum.’’
‘’ Kirli, Asayişe dönüyoruz. Sen burada kalabilirsin Hansa. Eğer önemli bir gelişme olursa, bizi haberdar et.’’ Kirli,
‘’ Büşra, izin verirsen iki dakika kızımı görüp geleyim.’’
‘’ En doğal hakkın görebilirsin.’’
Hansa ile Kirli hastaneden içeri girerken, Büşra’da bundan sonra izleyeceği yolu düşünmeye başladı.
****
Asayişten içeri giren Büşra arkadaşlarına seslenerek,
‘’ Baylar, bayanlar toplanın bakalım, biraz konuşalım. Sedef Baş komiseri İstanbul’a naklettik. Kendisi şu anda emin ellerde, Hansa yanında bulunuyor. Allah’ın izni ile en kısa zamanda görevinin başına dönecek. İkişer kişilik guruplar halinde arkadaşınızı ziyaret ederek moral verebilirsiniz. Şimdilik size söyleyebileceğim bu kadar. Heval, Eda Serra odama geçelim. Yeni bir gelişme var mı?’’ heval
‘’ Söz sende Eda, öğrendiğin bilgileri Büşra Amire aktar.’’
‘’ Amirim çocuğun kimliğini saptadık. Atakan Gönül. Ünlü resim galesinin sahibi Gökmen Gönül’ün en küçük oğlu. Galeri sahibiyle yaptığımız konuşma bizi pek tatmin etmedi. Tuhaf olan çocuk kaybolduktan on beş gün sonra kayıp başvurusu yapılmış. İfadeler çelişkilerle dolu. Serra’da benim gibi düşünüyor. Çocuk kaybolmadı kaçırıldı.’’ Serra,
‘’ Çocuğun elinde bulduğumuz çakmağın üzerinde Memoş lakaplı Ziya Kartal’ın parmak izi bulundu. Biliyorsunuz, Ziya Kartal’ın cesedini şarampole atılmış olarak bulmuştuk.’’ Büşra Amir,
‘’ Ziya Kartalın en son kimin adına çalıştığını bulun. Genç kızdan bir haber var mı?’’
‘’ Henüz elle tutulur bir bilgiye ulaşamadık Amirim.’’
‘’ O zaman burada oturacağınıza koşturun. Bana Aynınur’la Hayal Komiseri gönder.’’
‘’ Baş üstüne Amirim.
Aynınur’la, Hayal Komiser Büşra Amirin odasından içeri girdiler.
‘’ Amirim bizi çağırmışsınız?’’
Büşra, birkaç dakika düşündükten sonra,
‘’ Kızlar beni burada bekleyin, Kirli ile bir şey konuşup geleceğim.’’
Odasından çıkan Büşra, Kirli’ye başı ile işaret ederek yanına gelmesini istedi.
‘’ Kendini nasıl hissediyorsun Kirli?’’
‘’ Nasıl hissedebilirim Amirim? Tabi ki kötü hissediyorum. Sedef iyileşmeden iyi olmayacağım.’’
‘’ Benimle bir yere kadar gelir misin?’’
Bir an için acı, acı gülümseyen Kirli, ‘’ Bu işi de bana mı yükleyeceksin?’’
‘’ Hayır, acı haberi ben vereceğim. Ama arkamda sen olursan Kendimi daha güçlü hissederim.’’
‘’ Tamam, geliyorum. Sen Resim galerisinin adresini al.’’
‘’ Ben Leyla’nın yanına gidiyorum, beş dakikaya kadar dönerim. Beni bekleyen kızlara söyle. İşlerinin başına dönsünler.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.