Dr Küçük'e Dil Uzatma

• 8 Nisan 2021 Perşembe 11:10:05

Hakan Yozcu
Hakikat Gazetesi
Lefkoşa KKTC

İnsanlar, bazen reklam amacıyla çirkin yollara baş vurup isimlerini duyurmak istiyor. Ne de olsa reklamın kötüsü olmaz anlayışı var. Bu nedenle de bazı değerlerimiz hakkında ileri geri konuşuyorlar. Dengesiz dengesiz hareket ediyorlar.
Dil uzatılan değerlerimizin en başında Ulu Önderimiz geliyor. Nedense bazı kendini bilmez hadsiz insanlar Atamızı dillerine dolayarak sözde kendilerine rant sağlıyorlar. Böylece ünlü olarak bir yerlere gelmeyi amaçlıyorlar.
Yüce Türk Milleti bu gibi dengesizlere asla pirim vermiyor ve onlara hemen hadlerini bildiriyor. Gereken cevabı büyük bir tepki göstererek hemen veriyor. Tabi bu defa gelen cevap hep aynı: “Beni yanlış anladınız.”
Bu Millet sizi asla yanlış anlamıyor. Bilakis sizi çok iyi anlıyor ve niyetinizin ne kadar kötü, ne kadar çirkin olduğunu çok iyi biliyor.
Şimdi de Türkiye’de kendini bilmeyen bir hadsiz ortaya çıkmış, dil uzatacak kimseyi bulamayınca Kıbrıs Türkünün efsanevi lideri Sayın Dr Fazıl Küçük’e dil uzatmış. Adını dahi zikretmeye utandığım bu cahil kafalı şahıs Youtube kanalından “Bir Zamanlar Kıbrıs” başlıklı bir video yayınlamış. Orada Merhum Liderimiz Dr Küçük’e ağıza alınamayacak derecede ifadeler kullanmış: “Ateistin biriydi, geberip gitti” demiş.
Bu ne saygısızlık? Bu ne densizlik? Bu ne hadsizlik? Bu ne kendini bilmezlik? Bu ne aymazlık? Terbiyesizliğin daniskası…
Bu şahıs, Kıbrıs Türkünün Kıbrıs’ta yüzyıllarca neler çektiğini, neler yaşadığını hiç bilmiyor mu? Hiç mi kitap okumamış? Hiç gazete okumamış? Hiç mi TV, film izlememiş? Dr Küçük’ün halkı için neler yaptığını, nelere katlandığını hiç mi duymamış? Duymadıysa gelsin biz duyuralım. Gelsin ona Küçük’ün kim olduğunu öğretelim. Zira bu konuda hiç sıkıntı çekmez. Çünkü Kıbrıs’ta kim olursa olsun, hangi cinsten, hangi yaşta olursa olsun Dr Küçük’ü bilmeyen, sevmeyen yoktur. Kendisine çatı çatır anlatırlar onu. Gelsin Küçük sevgisini Kıbrıs’ta, Kıbrıslı Türklerden öğrensin.
Bu gibi dengesizler, önem verdiğimiz, sevdiğimiz ve üzerlerinde titrediğimiz değerlerimize neden saldırırlar? Neden onlara dil uzatırlar? Reklam için mi? Kardeşim sen zaten reklamcı imişsin. Ne diye böyle çirkin yollara başvurup reklam yapmaya çalışıyorsun? Bu yolla parana para mı katmak istiyorsun? Yazık. Gerçekten çok yazık…
Sana naçizane tavsiyem düşünceni dillendirmeden önce Kıbrıs’ı, Kıbrıs Türkünü bir tanı. Onların yaşam biçimlerini, düşüncelerini, fikirlerini, kültürlerini öğren. Bir şey söyleyeceksen ona göre söyle. Kuru sıkı sıkmakla bir yere varamazsın.
Şunu bil ki Kıbrıs Türkü senin hitap ettiğin kesim gibi değildir. Her yalana inanmaz. Her söze önem vermez. Söylenileni önce etüt eder, anlar, dinler, sentez eder ve sonra karar verir. Bu karardan sonra da atacağı adımları belirler. Sizin gibilere pabuç bırakmaz…
Bak. Senin bu çirkin sözlerin karşısında hemen bir oluverdik. Sağcısı da solcusu da sana tepki gösterdi. Densizliğin, terbiyesizliğin karşısında kimse susmadı. Herkes nefesinin sonuna kadar haykırdı.
İşte Kıbrıs Türkü budur. İşte Kıbrıs Türkü böyledir. Bir iki çapulcuya pabuç bırakmaz. Havladığın yanına kalır…
Haddini bil. Kendine gel…
Sen, daha önce Ulu Önderimize de aynı şekilde terbiyesizlik yapmıştın.
Bu halk senin gibileri çok gördü. Ama hiçbirine de fırsat vermedi. Onları ezdi, tepeledi geçti. Seni de öyle yaparlar. Seni tükürükle boğarlar…
Dr Küçük’üme dil uzatma.
Cumhurbaşkanımız Tatar: “Böyle hadsizlere de meydanı hiçbir zaman boş bırakmayacağız. KKTC Cumhurbaşkanı olarak Polis Genel Müdürlüğü’ne ve Başsavcılık’a gerekli soruşturma ve gerekli ceza işlemlerinin yapılması için gerekenin yapılmasını ifade ettim. Bir kez daha liderimizi rahmetle anıyorum. Ruhu şad olsun. Mekânı cennet olsun. Hiçbir zaman unutulmayacaktır.” diyerek tepkisini gösterdi.
Ey densiz adam! Bilmiyorsan öğren:
Dr Küçük Kıbrıs Türkünün toplum lideridir. Kıbrıs’ta vazgeçilmez bir değerdir.
18 Nisan 1943 yılında Kıbrıs Adası Türk Azınlığı Kurumu’nu kurdu. Daha sonra ise KATAK’tan ayrılarak 23 Nisan 1944 tarihinde Kıbrıs Millî Türk Halk Partisi’ni kurdu. Kısa bir zaman içinde birçok yerleşim bölgesinde şubeler açtı. 23 Ekim 1949 günü KMTHP ve KATAK, Kıbrıs Milli Türk Birliği Partisi adı altında birleşti. Kıbrıs Türklerinin ekonomik, siyasal ve kültürel faaliyetlerini yapabilmesini amaç güden çalışmalar da bulundu. Partisinin kendi başkanlığında yaptığı mitingler sonucunda Kıbrıs’ta Şeriye Mahkemeleri kaldırılarak yerine Türk Aile Mahkemeleri kuruldu. Müftülük makamı tekrar oluşturuldu. İngiliz yönetimi, Türk Tâlî Okullarını ve Evkaf’ı (vakıflar idaresini) Kıbrıslı Türklere devretti. 15 Ağustos 1955’te partisinin ismi kongre sonucunda Kıbrıs Türktür Partisi şeklinde değiştirildi.
1 Nisan 1955 tarihinde Kıbrıslı Rumların kurmuş olduğu EOKA’ya karşı Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) adındaki örgütü kurdu. Yine 1955’in eylül ayında EOKA’nın Kıbrıslı Türklere yönelik saldırılarına karşılık vermek amacıyla bu sefer Volkan silahlı teşkilatını kurdu. 1955 senesinde Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanları arasında yapılan üçlü konferansı izlemek adına diğer iki Kıbrıslı Türk delege ile birlikte Londra’ya gitti. 1958 senesinde Türkiye’ye gitti ve Kıbrıs ile ilgili olarak Türkiye’nin her tarafında "Ya Taksim Ya Ölüm" mitingleri düzenledi. Aynı yılın Kasım ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda gerçekleşen Kıbrıs görüşmelerinde bulunmak üzere New York’ta bulundu. Zürih’te Türk ve Yunan başkanları arasında varılan anlaşma üzerine, 17 Şubat 1959’da Londra’da yapılan konferansta Kıbrıs Türk halkını temsil etti ve iki gün sonra varılan anlaşmayı halkı adına imzaladı.
İşte Dr Küçük budur. Bizimdir. Ona dil uzatanın dilini kopartırız. Yazıma bu çirkin saldırı için yazdığım bir şiirimle son veriyorum:
DR KÜÇÜK’E DİL UZATMA

Ey kendini bilmez gafil,
Liderime dil uzatma!
Olmasa, olmuştun sefil,
Küçük’üme dil uzatma!

Rumlara karşı duran o,
Toplumu birleştiren o,
Tüm dünyayı titreten o,
Büyüğüme dil uzatma!

Hiç durmadı köy köy gezdi,
Sorunları tek tek çözdü,
Tüm kalleşlikleri sezdi,
Doktoruma dil uzatma!

Kıbrıs’ın lideri oldu,
Türkiye, özlemi oldu,
Özgürlük davası oldu,
Başkanıma dil uzatma!

Yozcu, önderimiz dedi,
Onu büyük baba bildi,
O, en büyük değer idi,
Değerime dil uzatma!