- 794 Okunma
- 9 Yorum
- 6 Beğeni
ÖKSÜRÜK OTU VE KORKU CANAVARI
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Ormanda bir kulübede Elif annesi ve babası ile yaşıyordu.Babası bahçede yetiştirdikleri ürünleri satmak için şehire gitmis,o gün kalıp ertesi gün dönecekti. Babasi gittikten sonra Elif’in annesini sıtma gibi bir titreme tutmuş, onu hastalıktan yatağa düşürmüştü . Annesi öyle çok öksürüyordu ki neredeyse içi dışına çıkacaktı. Onu doktora da götürmek pek mümkün değildi bu yüzden mecburen babasının gelmesini bekliyeceklerdi. Annesinin öksürük krizleri gitgide artıp, daha sık öksürdükçe de Elif’in içi aciyordu.
Evdeki ilaçlar ise öksürüğünü kesmeye pek yetmemisti.
Elif’in babası bir kere çok hastayken annesinin ona yaptığı bitki çayını hatırladı.
__Anneciğim hani bir kere babam hasta olmuştu da ya sen ona sarı çiçekli ottan bir çay yapmıştın da ona iyi gelmişti. Nerede o ot anne sana ondan çay yapayım mı sende hem iyileşirsin babam gibi dedi.
Annesi Elife dönerek;
_O çayı öksürük otundan yapıyordum canım ama kalmadı.Hani geçenlerde büyük bir dere kenarına gitmistik o derenin yanında büyük bir ağaç vardı hatta sen demiştin "Ooo ne büyük bir ağaç" diye işte o ağacın altında sarı çiçekli otlar var o sarı çiçekli otlar Öksürük otu, öksürüğe iyi geliyor keşke geçen oraya gittiğimizde toplasaydık..Şimdi sende oralara tek başına korkar gidemezsin .
_Yoo anneciğim ben artık biraz büyüdüm gidebilirim oraya havada güneşli o sarı çiçekli otlardan hemen toplar gelirim dedi.
Annesinin itirazlarına aldırmadan eline aldığı sepet ile yola koyulurken evin köpeği Karabaş ile karşılaştı.
_Elif böyle tek başına nereye gidiyorsun?
_Derenin oraya annem için öksürük otu toplamaya .
__Bende gelebilir miyim?
__Hayır Karabaş sen burada kal ve sakın eve kimseyi yaklaştırma deyip yoluna devam etti.
Yolda karşısına tavşan çıktı.
__Nereye bakalım küçük kız
__Annem için büyük derenin oraya Öksürük otu toplamaya gidiyorum.
__Ooo çok dikkatli ol derenin içinde canavar varmış bence sen hemen geri dön sonra seni yemesin.
__Çok komiksin tavsan kardeş canavar mı o masallarda yaşar annen sana söylemedi mi ben hiç korkmam diyerek, yoluna devam etti.
Karşısına birden koca bir yılan çıktı.
__Korktun mu benden dedi
__Ne korkacam senden ben hiç bir şeyden korkmam.
__Gercekten mi?
__Evet ben korkak değilim anladın mı o yüzden korkmam ben.
_Peki bakalım nereye küçük kız
_ Of bugünde herkes bana aynı soru soruyor çok meraklısınız derenin oraya gidiyorum.
__ Korkmuyor musun derenin içinde suda yaşayan bir canavar varmış.
Elif kahkahayı patlattı amma korkaksınız
__ hayır korkmuyorum dedim ya...
Ama yılanın da ona aynı şeyi söylemesi kafasına takılmıştı ya canavar varsa ya onu yakalayıp yerse diye icine hafiften bir kuruntu düşmüştü. Sonra aman neyse annem için oraya gitmeliyim oraya gidince ağacın ardından gizlice saklanır bakarım etrafa canavar var ise geri dönerim dedi kendi kendine.
Nihayet annesinin dediği büyük derenin oraya varmış,o büyük ağacı da sarı çiçekli Öksürük otunu da bulmuştu.
Gizliden sağa sola baktı canavar falan görünmüyordu.Tam eğilip otlardan toplayacağı sırada derenin içine bakmasıyla ona bakan bir çift göz ile karşılaşınca "canavar" diye bağırıp ardına bile bakmadan geldiği yola doğru gitti.
Yolda yılana rast geldi.
_Ne oldu telaşlısın küçük kız hani hiç bir şeyden korkmazdın sen.
_Nefes nefese canavar derenin içinde bana bakıyordu az daha beni yakalayacaktı.
__Az otur şuraya nefeslen de şurdan kuru dallardan kırıp sopa yap sonrada git vur canavara dedi yılan..
Elif kendine kuru dallardan sopa yapıp dereye gitti eğildi tam suda ki görüntüye vuracakken baktı sudaki canavarda eline onun gibi sopa almış ona doğru bakıyor korkarak oradan kaçtı ortalığı yıktı geçti "canavar geliyor" diye...
Koşa koşa eve geldi.
Annesine derenin içinde ki canavar ile gözgöze geldiğini,ona sopa ile vuracakken onun da elinde sopayla ona baktığını o yüzden öksürük otu toplayamadığını bir bir anlattı..
Annesi yatağından biraz doğruldu anlamıştı o deredeki canavarın ne olduğunu ama ona bir ders vermek için söylemedi.
__Peki kızım gülümsemeyi hiç denedin mi belki oda senden korkup kaçmıştır birde üstüne oraya sopayla gitmişsin.Şimdi tekrar git oraya ve suyun içinde ki canavara gülümse kızım dedi annesi.
Elif çok korkuyordu ama annesinin de bir bildiği olmalıydı.Derenin yanına tekrardan gitti eğildi suya sonrada suyun içindeki canavara gülümsedi o’da ona gülümsüyordu.
Elif çok şaşırmıştı neşeli neşeli derenin kenarından hiç korkmadan Öksürük otlarından topladı giderken de sudaki canavara el salladı.O’da ona el sallıyordu.
Canavar hiç anlattıkları gibi korkunç değilmiş hemde çok tatlı belki bir dahakine onunla arkadaş bile olabilirim diye de düşünürken koşarak eve geldi olanları annesine bir bir anlatırken de getirdiği otlardanona güzel bir çay yaptı.
Tabi annesi o canavarın kim olduğunu biliyordu.Sizinde tahmin ettiğiniz gibi o canavar sudaki kendi suretiydi.
İşte böyle bazen korkularımızdan kaçmak yerine onların üstüne gidip gülüsemeliyiz.Çünkü bazende canavardan çok canavar sandığımız şeyleri gözümüzde büyütüp öylece korkarız çünkü bazen korku aklımızın katili olur.
Victor Hugo’nun da dediği gibi gülmek için mutlu olmayı beklemeyiniz, belki gülmeden ölebilirsiniz.
Ne haliniz varsa gülün☺️
Nevin Aktekin Gülfirat
Yazımı günün yazısı olarak seçen seçki kuruluna ve yorumları ile destek olan tüm kalemdostlarıma çok teşekkürler 🙏☕
YORUMLAR
Nevin Aktekin Gülfırat
Sonsuz Sevgilerimle mutlu akşamlar diliyorum ☕🌺
Güzel bir anlatım iyiki sonuna kadar devam ettim kırmızı başlıklı kizin hikayesi gibi sonu güzel bitti ...
Ne halin varsa gül sende başarılarının devamını dilerim .selâm ve dua ile hoşçakalın
Nevin Aktekin Gülfırat
Sonsuz Sevgilerimle mutlu akşamlar diliyorum ☕🌺
anlamlı güzel mesajlar içeren yazıyı zevkle okudum. gülümseme eksik olmasın yüzünüzden
Nevin Aktekin Gülfırat
Verdiği mesajla güne gelmeyi hak eden yazınızı kutlarım...
saygılarımla...
Nevin Aktekin Gülfırat
Sevgilerimle mutlu akşamlar diliyorum ☕
okundu...
ayna...
Korku insanda öğrenmeyi ve düşünmeyi engeller (beyin kendini kapatır donar) TV de izleyenlere devamlı korku, panik yaratarak, düşünme, anlama, sağlıklı ve mutlu olmayı önleyip beyni dondurabilir...
-Shakespeare: “İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor… Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.”
Nevin Aktekin Gülfırat
Televizyonlar ile maalesef bir çok şey bilincaltina yüklendi en çokta dediğiniz gibi korku .
Ve birçokları yaşamaktan korkuyor..ve hayatı canavar olarak görüp ondan korkuyor
Dussekde nasıl kalkacağını bilmrli insan
İnançla,şükürle her ne yaşarsak yaşayalım yaşadığımız hep bizim iyiligimiz için hayat torpuleri işte...
Ne demişler hayat cesurlara torpil geçer..☺️
Bu kıymetli değerli yorum için teşekkürler 🙏
Huzurlu mutlu bir gün diliyorum ☕
Ya ne kadar tatlı bir hikaye
bende tahmin ettim elinde onunda sopa var sözünü okuyunca bazen korkuların üzerine gitmek gerek çünkü onları beynimizde büyüten yine bizleriz harika bir hikaye farkındalık adına ders niteliğinde güne gelmeliydi gelmiş te kutluyorum usta kalemini
canımsın şairem
Nevin Aktekin Gülfırat
Canımsın
Hem büyüklere hem küçüklere kalemim yettigince düşündüren bir masal olsun dedim can..
Ne mutlu ki amacına ulaşmış farkındalık adına
Sonsuz sevgimle musmutlu bir gün diliyorum can🥰😍🙏☕♥️🐤
gülmek için mutlu olmayı beklemeyiniz, belki gülmeden ölebilirsiniz.
GÜLMEK GALİBA EN BÜYÜK SERVET VE SAĞLIK
Günaydın
Nevin Aktekin Gülfırat
Bol şükürle ve sevgiyle tabi buda onları daha sağlıklı yapar fikren ve ruhen.
Değerli yorumunuz için teşekkür ederim 🙏 Bol gulumsemeli güzel bir gün diliyorum ☺️☕