- 363 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SENİRKENT HALKININ “KAZA MERKEZİ OLMAK” veya “SANCAK MERKEZİNE YENİDEN BAĞLANMAK” İÇİN YAPTIĞI GİRİŞİMLER HAKKINDA BELGELER
Dr. İbrahim KARAER
NOT: Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz
Senirkent, kuruluşundan itibaren (1182), Uluborlu kazasına bağlı bir köy olarak varlığını sürdürmüştür. XIX. yüzyılda artan nüfusu ve gelişen ekonomisi ile dikkat çekmiş; birçok kazadan daha fazla nüfusa ve ekonomik güce sahip olmuştur. Senirkent, 11 Şubat 1880 tarihinde yakın çevresindeki altı köy ile birlikte Hamid sancağı merkezine bağlı nahiye merkezi olmuş; Uluborlu kazası 3-4 köyden müteşekkil kaymakamlıkla yönetilen bir kaza haline gelmiştir. Uluborlu halkı, kaza statüsünün kaldırılacağı endişesiyle bu duruma ilk günden itibaren itiraz ederek Senirkent’in eskiden olduğu gibi Uluborlu kazasına bağlanması için girişimlerde bulunmuşlardır. Bu girişimler başarılı olmuş, Senirkent nahiyesi 21 Haziran 1893 tarihinde tekrar Uluborlu kazasına bağlanmıştır. Uluborlu kazasına bağlanmış olmaktan mutlu olmayan Senirkent halkı, Uluborlu kazasının ilgasıyla Senirkent nahiyesinin kazaya tahvili veya tekrar Hamid Sancağına bağlanmak için birçok teşebbüslerde bulunmuşlardır. Senirkent halkının ve önderlerinin bu teşebbüsleri her seferinde Uluborlu halkı tarafından engellenmiştir. 1893 yılında başlayan bu mücadele, Senirkent’in 16 Haziran 1952 tarihinde kaza olmasıyla son bulmuştur. Senirkent’in kaza yapıldığına dair kanunda, Uluborlu’nun kaza statüsü korunarak bu iki ilçe arasındaki 70 yıl süren çekişme tatlıya bağlanmıştır.
Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinde bulunan DH.MKT 214-75, DH.MKT 228-63, DH.MKT 2742-69, DH.MKT 2772-80, DH.MKT 2783-40 numaralı dosyalarda bulunan belgeler, Senirkent-Uluborlu arasında yaşanan mücadeleyi belgelemesi bakımından önemlidir.
***
Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinde bulunan DH.MKT 214-75 numaralı dosyada yer alan 28 Şubat 1309/ 5 Ramazan 1311 (12 Mart 1894) tarihli belgeden; sancak merkezinden koparılarak tekrar Uluborlu kazasına bağlanan Senirkent halkının, kendilerinin büyük bir haksızlığa uğradığından bahisle, eskiden olduğu gibi sancak merkezine bağlanmak istediklerini ahali vekili, eşraf ve seçkin kişiler tarafından imzalanan dilekçe ile sadarete müracaat etmişlerdir.
(Belge 1)
Belge yer numarası: COA DH.MKT 214-75
Dahiliye Mektubu Kalemi
Tarihi: 28 Şubat 1309 / 5 Ramazan 1311 (12 Mart 1894)
Numarası: 4423/22
Konya vilayeti aliyesine
Sakin oldukları Senirkent nahiyesinde Hamidabad sancağından fek irtibatıyla Uluborlu kazasına ilhakına bu kere meclis-i idare-i vilayetçe karar verildiğinden ve bu suretle haklarında gadri (haksızlık, zorbalık) zararı muceb olduğundan bahisle kemakan liva-i mezkur idaresinde bulundurulması istidanamesine ve ol babda bazı ifadata dair nahiye-i mezkur ahali vekili ve muhtaran tarafından huzur-ı sadaret-penahiye bittakdim havale buyrulan iki kıta arzuhal merbutuyla leffen irsal kılınmış olmakla mahallen ve oraca olan malumata nazaran hakikat-ı hal iktizası içün himem-i aliyyeleri maruz buyrulmak babında
***
Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinde bulunan DH.MKT 228-63 numaralı dosyada yer alan iki belge; 21 Haziran 1893 tarihinde Uluborlu kazasına bağlanan Senirkent nahiyesinin, tekrar Hamidabad sancağı merkezine bağlanması talebi ile ilgilidir. Senirkent halkı, Hamidabad sancağı merkezine bağlanmak için sadarete müracaat etmişler; Dahiliye Mektubu Kaleminden Konya vilayetine yazılan aşağıdaki yazılarda, durumun araştırılması istenmiştir.
(Belge 2)
Belge yer numarası: COA DH.MKT 228-63
Dahiliye Mektubu Kalemi
Tarihi: 11 Nisan 310 / 17 Şevval 1311 (23 Nisan 1894)
Numarası: 188/5
Konya Vilayeti Aliyesine
Senirkent nahiyesinin müddet-i cüz seneden beri Hamidabad sancağına merbuent idare edilmekte olduğu halde bu kere umur-ı mülkiye ve şer’iye ve adliye ve maliyesinin iadeten Uluborlu kazasına merbut olduğundan ve bu ise ahali hakkında ne derece da’i-i olacağından bahisle mezkur nahiyenin kemakan liva-i mezburca idare olunması istidasına ve bunun ifadesine dair ahali vekili Hasan Hüseyin imzasıyla Bab-ı Aliye bittakdim havale buyrulan arzuhal merbutuyla sub-aliyelerine irsal kılınmış olmakla ifayı muktezası icabının icra ve inbasına himem-i aliyyeleri maruz buyrulmak babında
(Belge 3)
Belge yer numarası: COA DH.MKT 228-63
Dahiliye Mektubu Kalemi
Tarih: 10 Mayıs 1310 / 17 Zilkade 1311 (22 Mayıs 1894)
Numarası: 452/3
Konya Vilayeti Celilesine
Hamidabad sancağına merbut idare edilmekte olduğu halde bir aralık Uluborlu kazasına merbut olmuş olan Senirkent nahiyesinin kemakan liva-i mezkurca idare olunması istidasına dair ahali vekili Hasan Hüseyin imzasıyla verilen arzuhal 11 Nisan 310 tarihinde makam-ı vilayet mührüyle irsal kılınmış kaza-i mezkurun nahiyeleri kurasına uzaklığından bahisle nahiyenin bu kere de Bab-ı Aliye bittakdim tevdi buyrulan arzuhal leffen tesyar kılınmakla icabının inbasına himmet buyrulması babında
****
Senirkent halkı 1909 yılında Uluborlu kazasının ilgası, Senirkent nahiyesinin merkez nahiye olması için yeni bir teşebbüste bulunmuştur. Uluborlu halkı da bu teşebbüse önderlik eden Başyiğit oğlu Süleyman Efendiye çok sert bir dille, hatta onu zan altında bırakacak şekilde cevap vermiştir. Buna en güzel örnek Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivindeki DH.MKT 2742-69 numaralı dosyada bulunan 17 Kanun-ı Sani 324 (30 Ocak 1909) tarihli Uluborlu halkı tarafından Dahiliye Nezaretine yazılan dilekçedir (Belge 4). Dilekçeye 132 mühür basılmıştır. Dilekçede Uluborlu kazası ve Senirkent nahiyesinin tarihi, sosyal ve kültürel varlıkları hakkında bilgi verilmiş; daha sonra Uluborlu kazasının ilga edilerek Senirkent’in kaza merkezi olması için tertip ettiği dilekçeyi zorla mühürlettiği iddia edilen Başyiğit oğlu Süleyman hakkında suçlayıcı ifadeler kullanılmıştır.
(Belge 4)
Belge yer numarası: COA DH.MKT 2742-69
Tarihi: 17 Kanun-ı Sani 324 (30 Ocak 1909)
Dahiliye Nezareti Celilesine
Hamidabad sancağı dahilinde “Apolonya” şöhret kadimesi letafet müfidesiyle maruf ve mehalkadim merkez kaza olan Uluborlu kasabası kazayı teşkil eden kura mülhakının ve teşkilatı askeriyede de tabur merkezi ittihazı ile taburu teşkil eden dört bölük dairesinin vustunda ve Dinar istasyonuna da elli saat mesafede bulunduğu gibi şark cihetinde cenuptan şimale doğru bir kilometre tulunda (uzunluğunda) ve on beş metre irtifaında muhkem asar-ı kadimden bir kale ve derun kasabada ümerayı Selçukiyenin binakerdesi (inşa ettiği) olmak üzere ahşap ve musanna’(sanatlı, süslü) gayet müzeyyen emsalinde kalmış bir cami-i şerifle ve bir hayli cevami ve mesacid, bir kütüphane ve bir muvakkathane ile bir kargir on beş adet medrese ve mekatib-i iptidaiye ve rüştiye ve üç han ve iki hamam ve emsali mebani-i hayriye ve emriyye ile Hıristiyan mahallesinde de bir kilise ve rüşdiye derecesinde zukura (erkeklere) mahsus bir mektep mevcut edilerek iki binden fazla hanesi sekiz bine yakın nüfusu Müslim ve bini mütecaviz gayri Müslim ile on sekiz İslam ve Hıristiyan mahallesi teşkil eyleyen kasaba ahalisi ile sayfiyede kalan bağlara nakil etmeleri ve bahçelerde dahi beş cami-i şerifle iki han ve bir fırın ve bir bazar mevkii ve üç kahve onu mütecaviz dükkan ve bir salhane (mezbaha) ve binden ziyade sığır bilcümle olduğu bahçelerin ciheti cenubisinde vaki bir mevki kazada beher sene Haziran onundan nihayetine kadar küşad edilen panayıra on bine yakın ahalinin şüd (geliş-gidiş) ile bil-içtimai gelenler ber-istifade mütefayide vücuda gelmekte bulunmuş binaenaleyh Musluk nam mahalde salı ve merkez kasabada perşembe günlerine mahsus olan Pazar yerlerinde nefs-i kasaba ve kura mülhakı ile buramıza hem civar Sandıklı köyleri ahalisinin ahz ve itasına ve def’i ihtiyaçlarına hazır edilmiştir. 2- Şu otuz beş sene zarfında beş yüz lira kıymetinde bir hükümet konağı ve iki yüz lira kıymetinde bir rüştiye, dördü zükura ve biri inasa (kızlara) mahsus sekiz yüz lira kıymetinde beş iptidai mektepleri ve telgraf hattının teşkili, iki yüz lira kıymetinde telgrafhane teşkili ve üç bin lira kıymetinde müştemilatı bir liva Osmani inşası suretiyle vüsatimiz derecesinde kazamızın teali kader ve şanına hizmet edilmiş ve hazine-i celileye bar olmaksızın (yük olmaksızın) işbu inşaat uğrunda vuku’ bulan beş bin lira raddesinde sarfiyata merkez nahiye olan Senirkent ve nahiye kura ahalisi iştirak etmeyerek mahsusan ahali-i kasabanın ianat-ı nakdiye ve himmeti zatiyeleriyle husule getirilmiş iken kazanın semt-i şarkında iki saat mesafede olup nahiyeliği bile irade-i seniyeye iktiran etmeksizin Dahiliye Nezaretince iki yüz doksan beş tarihinde (1880) her nasılsa bir kuvve-i maneviye ile nahiye kaydedilen Senirkent kasabası ahalisinden ve erbab-ı istibdaddan bazıları bir ruyet süsü vererek doğrudan doğruya merkez kazaya tabi Kabaca-i Sagir ve Dere karyeleriyle nahiye merbutatından Yassıviran karyesi heyet-i ihtiyariyelerini bil-celb ederek ayak takımından ve aranan mütegallibe sergerdelerinden Başyiğit oğlu Süleyman Efendinin tertibiyle avenelerinin darbından müteesiren vefat eylediği ravi edilmekle tahkikat istintakiyesi (Sorgulanma) derdest icra bulunan Karaca oğlu Mustafa’nın eşhası şerireden olduğuna dair kulak altından arzuhal-i umumiyeyi siz de mühürleyin deyu teklif ve ilhah (zorlama) ve iğfal etmesine tebean teslim ettikleri resmi ve gayriresmi mühürler tanzim edilerek iki kıta evrak bunlardan birisi maktul merkum Mustafa’ya dair birisi de maa’ melhukat Senirkent’in Uluborlu’dan fek irtibatı ve Uluborlu’dan kazanın lağvı ile ona bedel Senirkent’in kaza teşkiline mütedair olduğu ve bunlardan Senirkent’in kaza teşkiline dair olan evrak-ı ifsadiye mumaileyh Süleyman Efendinin isti’cab İzmir tarikiyle der aliyeye gitmiş bulunduğu istihbar kılınmıştır. Bu uğurda icap edecek sarfiyat için dahi bundan beş sene akdem inşasına iptida ile na-tamam kalan Senirkent cami-i şerifin ikmal-i nevakıs (eksiklerin tamamlanması) zımnında mutasarrıf sabık Nazım Paşa marifetiyle taht-ı taahhüde aldırılarak mukavelat-ı muharrerliğince tasdik edilen beş yüz lira iane bedeli mumaileyh Süleyman Efendi sene-i haliyeden iltizam edildiği Senirkent hububat aşarı meyanında üzüm ayniyat öşriyesi beraberinde ahz ile getirmiş olduğu cihetle istihbarat-ı mahsusadandır. Salifü’l-arz kazanın kesret-i nüfus ile nezaket ve ehemmiyet-i mevkisi ve eyyam-ı sayfda (yaz mevsiminde) kamilen ahalinin bahçelere nakil etmesi ile kasabada emniyet ve asayişin muhafazası ve inzibatın muhafaza-i sayfiyede ve kasabada kalan ahali-i gayri Müslimlerin de temini istirahatleri nokta-i nazarından işbu teşebbüsat-ı sakimelerinin olmayan umur nezdinde terviç edileceği müsellem ise de mukaddem amal olan şer teşebbüsatının hükümeti seniyemizin tesir-i nüfuzuyla istirahatleri temin edilenler dört yüz haneye garib (yakın) ahali-i gayri Müslim eşya-yı zaidelerini (fazla eşyalarını) hükümetin satvet ve icraatına itimaden kasabadaki hanelerinde bırakarak senenin nısfını bağlarında ömrü hayatı tedarik-i maişet eyleyen ahali-i Müslümanların şimdilerde büsbütün rahatlarını ihlal ederek adeta mahalli ahze hicret sevgili vatanımızı terk etmek mecburiyetinde bir çığır açmış bu da fani-i amal-i millet olan işbu devr-i dil-ara-yi hürriyette teba-ı sadıkasının temin-i refah ve hali ve tezyid-i servet ve ümranı da sönmekle iftiharımızı artıran hükümet-i meşrutumuzun hüsn-i niyet mukaddesesine mugayir ve her cümlemizin de maddi ve manevi birçok gadr ve zararımızı müstelzim bulunduğundan hukuk-ı meriyye-i kadimemizin hüsn-i muhafaza buyrulması babı lütuf ve merhamet-i aliyyelerini dehaletle istirham eder ve müvekkili bulunduğumuz ahaliye izafetle takdim arzuhal-i umumiyeye mücaseret eyleriz ol babda emrü irade hazreti menlehül emrindir.
17 Kanun-ı sani 324 (30 Ocak 1909)
Dilekçeye 132 mühür basılmıştır.
DH.MKT 2742-69 numaralı dosyada bulunan İçişleri Bakanlığından Konya Vilayetine yazılan 18 Şubat 1909 tarihli yazıda (Belge 5); Uluborlu kazasının nahiyeye tahviliyle Senirkent nahiyesinin merkez kaza yapılması için Senirkent nahiyesi ahalisinden ve mütegallibeden Süleyman tarafından ahaliye cebren mühürlettirilen iki kıta arzuhalden birinin yazı ekinde gönderildiği belirtilmiştir. Söz konusu yazının derkenarına düşülen notta; Uluborlu kasabasının dört redif taburunun merkezinde, şimendifer istasyonuna altı saat mesafede ve kadim bir şehir olması sebebiyle nahiye dönüştürülmesinin uygun olmadığı belirtilmiştir.
(Belge 5)
Belge yer numarası: COA DH.MKT 2742-69
Dahiliye Mektubu Kalemi
Tarihi: 5 Şubat 324 (18 Şubat 1909)
Konya Vilayeti Celilesine
Uluborlu kazasının nahiyeye tahviliyle Senirkent nahiyesinin merkez kaza ittihazı içün nahiye-i mezkure ahalisinden ve mütegallibeden Süleyman tarafından ahaliye cebren (iki satır karalanmış) gönderilen iki kıta arzuhalden biri leffen sub valalarına irsal kılındı münderecatına nazaran iktizası icrasına himmet buyrulması babında
Derkenar
Mühürlettirildiği müstahber (haber alınmış) olup halbuki Uluborlu kasabası kura–ı mülhakıyla redif taburunu teşkil eden dört bölük merkezlerinin vustunda (ortasında) ve şimendifer istasyonuna altı saat mesafede bulunmakla beraber asar-ı kadim müessesat-ı adliyeyi dahi muhtevi olduğu cihetle nahiye haline ifrağı muvafık-ı maslahat (uygun bir durum) mahzurun salim olamayacağından bahisle salifül zikr mahzurun nazarı ehemmiyete alınması istidasına dair bir çok mühürlerle makam-ı sami-i sadaret-i uzmayı nezarete
***
DH.MKT 2772-80 numaralı dosyada bulunan evraka göre; Senirkent halkı, Uluborlu’nun sarp ve dağlık bir mevkide bulunmasından dolayı ulaşımın zor olduğu, Senirkent’e uzak olması sebebiyle en basit işleri için bile bir günlük işlerinden kaldıklarını gerekçe göstererek merkez kazanın Senirkent’e naklini talep eden bir dilekçeyi mühürleyerek Meclis-i Mebusan Başkanlığına göndermişlerdir (6 ve 7 numaralı belge).
(Belge 6)
Belge yer numarası: COA DH.MKT 2772-80
Meclisi Mebusan Riyaseti 526
Tarihi: 4 Mart 325 (17 Mart 1909)
Dahiliye Nezareti Celilesine
Hamidabad sancağına merbut on karye ve iki kasabadan mürekkep yirmi beş bin nüfus muhtevi Uluborlu kazasının mevkii sarp ve dağlık olması ve münasebatı zaruriyede bulundukları Senirkent kasabasına da uzak bulunması yüzünden düçar-ı musibet olduklarından ve mesalih-i adiyeleri için bir günlük işlerini terk etmek mecburiyetinde kaldıklarından bahis ile merkez kazanın Senirkent kasabasına nakledilmesine dair müteaddit mührü havi verilen istidanamenin nezareti celilerine tebliğine Arzuhal Encümenince karar verilmiş olmakla icabına icra buyrulması emr ü ferman hazreti menlehül emrindir. 4 Mart 325 / 24 Safer 1327 (17 Mart 1909)
Meclis-i Mebusan Reisi
İmza
(Belge 7)
Belge yer numarası: COA DH.MKT 2772-80
Dahiliye Mektubu Kalemi
Tarihi: 9 Mart 325 / 29 Safer 1327 (22 Mart 1909)
Konya Vilayeti Celilesine
Uluborlu kazasının mevkii sarp ve dağlık olması münasebat-ı zaruriyede bulundukları Senirkent kasabasına uzak bulunması yüzünden düçar-ı müşkülat olduklarından ve mesalih-i adiyeleri için bir günlük işlerini terk etmek mecburiyetinde kaldıklarından bahisle merkez kazanın Senirkent kasabasına nakli istidasına dair müteaddit mühürleri Meclis-i Mebusan Riyaseti aliyyesine gönderilen ba-tezkere tevdi olunan arzuhal iade olunmak üzere leffen sub valalarına tesyar kılındığından münderecatı hakkında lain olacak mütala’a-i valalarının inbası hususuna himmet buyrulması babında
***
DH.MKT 2783-40 numaralı dosyada bulunan belgelerden Senirkent halkının Uluborlu kazasının lağvı ve Senirkent nahiyesinin kazaya tahvili hakkındaki dilekçesi; Uluborlu halkı tarafından büyük tepkiyle karşılanmıştır. Meclis Başkanı imzası ile 14 Mart 1325 (27 Mart 1909) tarihli Dahiliye Nezaretine yazılan yazıda; Uluborlu halkının dilekçesine atıf yapılarak Başyiğit oğlu Süleyman Efendiyi karalayıcı, Uluborlu kazasının ilgası ve Senirkent nahiyesinin kazaya tahvili ile Uluborlu halkının maddi ve manevi yönden büyük zarar göreceği, hukuk ve asayişlerinin korunması talepleri ifade edilmiştir. Söz konusu dilekçe, Meclis Arzuhal Encümenince incelenerek Dahiliye Nezaretine gönderilmesi kararlaştırılmıştır. Dahiliye Nezaretinden Konya vilayetine yazılan 1 Nisan 1909 tarihli altı numaralı belgede de, benzer ifadeler kullanılmış ve dilekçenin iade edilmesi istenmiştir
(Belge 8)
Belge yer numarası: COA DH.MKT 2783-40
Tarihi: 14 Mart 325 (27 Mart 1909)
Meclis-i Mebusan Riyaseti 586
Dahiliye Nezareti Celilesine
Hamidadabad sancağı mülhakatından Uluborlu kazasının lağvı ile muzafatından Senirkent nahiyesinin kazaya tahvili zımnında nahiye-i mezkure mütegallibesinden Başyiğit oğlu Süleyman Efendi ahaliyi iğfal ve ibram ile mühür bastırarak tertip ettiği arzuhal-i umumiyi müstacelen Dersaadete azimet ettikten ve kazalarının nahiye haline ifrağı ahali-i mahallinin maddi ve manevi birçok zararları olacağından bahisle buna meydan verilmeyerek hukuk ve asayişlerinin muhafazası istirhamı mutazammın müteaddit mühürlerle varid olan istidamenin nezareti celilerine tebliğine Arzuhal Encümenince karar verilmiş ve mezkur istidaname bade iade olunmak üzere leffen takdim kılınmış olmakla ifayı muktezası babında emr ü ferman hazreti menlehül emrindir.
14 Mart 325 (27 Mart 1909)
Meclis-i Mebusan Reisi
(Belge 9)
Belge yer numarası: COA DH.MKT 2783-40
Evrak numarası 88/17
Tarihi: 19 Mart 1325 (1 Nisan 1909)
Dahiliye Mektubu Kalemi
Konya Vilayeti Celilesine
9 Mart 335 (22 Mart 1909) tarihli tahrirata dairdir
Uluborlu kazasının ilgasıyla Senirkent nahiyesinin kazaya tahvili zımnında nahiye-i mezkure mütegallibesinden Başyiğit oğlu Süleyman Efendi ahaliyi iğfal ve ibram (zorlama) ile mühür bastırarak tertip eylediği arzuhal-i umumiyi müstacelen dersaadete azimet ettikten ve kazalarının nahiye haline ifrağı ahali-i mahallinin maddi ve manevi zararı olacağından bahisle buna meydan verilmemesi istirhamı havi müteaddit mühür ile Meclis-i Mebusan Riyaset-i celilesine gönderilmiş münderecatına nazaran ba-tezkere (tezkere ile birlikte) tevdi olunan arzuhal iade olunmak üzere leffen sub valalarına tesyar kılınmakla iktizasının ifa ve inbiası hususuna himmet buyrulması babında
SONUÇ
Senirkent nahiyesinin 21 Haziran 1893 tarihinde Uluborlu kazasına bağlanmasından memnun olmayan Senirkent halkı ve önderleri; 1894 ve 1909 yıllarında yeniden sancak merkezine bağlanmak veya Uluborlu kazasının lağvedilerek Senirkent’in kaza merkezi yapılması için teşebbüslerde bulunmuşlardır. Bu teşebbüsler, Uluborlu halkı tarafından büyük tepkiyle karşılanmış; Uluborlu kazasının eski bir idare merkezi, tren istasyonuna yakın, redif taburunun ortasında önemli bir merkez olduğu ileri sürülerek engellenmeye çalışılmıştır. Senirkent halkının ve önderlerinin Uluborlu kazasından ayrılma talepleri Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. İki kasaba arasında yaşanan bu çekişme, Senirkent’in 16 Haziran 1952 tarihinde ilçe merkezi olmasıyla son bulmuştur.
Dr. İbrahim KARAER
10 Mart 2021 /Ankara
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.