- 277 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ölüm korkunç gerçek...
Ölüm korkunç gerçek...
Sen hiç 1000le sıfırı çarptın mı... 1000x0=0
Ölüm korkunç gerçek...
Faniyim de Bakiyi ara...
Ölüm korkunç gerçek...
Her şey yalan ölüm gerçek...Gördüğün rüyadan çıkarır ölüm battığın yalandan da...yalana saplanmış birisin ataist ve sende müslüman kimliğini hakketmiyorsun ey müslüman...Ölümün koca bir sıfır olduğunu anlamadıkça
Ölüm korkunç gerçek...Evet şimdi sizi bazı yazarlardan alıntıları ve o alıntılardan anladıklarımı okumaya davet ediyorum...:"İşte bir alıntı :Ölüm güç bir şeydir. Ölümün son iyiliği bir daha ölümün olmamasıdır."der, Irwin D. Yalom - Nietzsche Ağladığında’da
Ölümün tek iyiliği ölümün bir daha olmaması...Bir kere geliyor ölüm...BAKİ var diyor ölüm.Baki var diyene yok ölüm...Ölümsüz olur BAKİ var diyen...Ölümsüzlüğü tadar...ameli ölümsüz olur ahlakı ölümsüz olur yaşamı tümüyle ölümsüz olur...ölümsüzdür eseri o insanın...çünkü Baki olan onu o eserleriyle anar...Hz Eyyubu Kur’anında da sabrıyla andı...cennette de sabrıyla anacak. Allahın andığı bir daha ölür mü...Bu varlıkta tek Allahın unutmadığı unutulmaz...ve de ölümü anlayanın hiç ölmemesi var...ölümü sevmesi...ölüme aşık olması var...Hz Eyyub sabrının ödülünü almaya gidiyor ödül törenine ...ağlarsa sevinten bil ağlayışını...ağlamak var ağlamak var...sevinçten ağlamak var...Bazı ağlamalar şükürdür...ölüm beni anla diyor...ölümsüz amellere sarıl diyor...
İşte bir alıntı:"Daha anlayamamıştı sonunda ölüm olan bir hayatta mutlu son olmasının mantığa aykırı olduğunu..."der Hakan Günday - Kinyas ve Kayrada
Mutlu son ve son bulmayan mutluluk salih amellerde...Ölümden korkmak hastalıktır ama ölümün korkunçluğunu öretmek EN BÜYÜK kafirliktir...gaflettir...cahilliktir...Herkese cahil diye bilirsiniz Şeytan zaten cahil...salih değil ameli...Bin başarısını bir tevbe sıfırlıyor...o da yazık cahil işte. sahilde kumdan evler yapan çocuk kadar cahil olduğunu anlamış değil...Buza şiirler yazan şair kadar cahil...Kayaya yazsa da boş Kıyamet var kayanında ölümü var...Allah bilsin yeter demeliydi salih olurdu işte o zaman ameli...
Evet... "Salih amellere" silinmeyecek amellere...Unutulmayacak amellere...Bakiye teslim edilen amellere ... yönlendiren bir çoban sopasıdır ölüm...
Bir rüzğar kum evleri yıkıyorsa bu uğraş cahilin işidir...Buza yazdıklarını güneş...kayaya yazdıklarını kıyamet ...silecek silinmeyen amel ancak Allaha emanet ettiklerindir...Ölümsüzlük aşkı olmayan cahilsin ..tembelsin...boş insansın...lüzumsuz abes bir varlıksın...bu varlıkta...üstünüm sanma kendini...ey insan ve de ölümsüz eserlerinin sadece Allaha emanet ettiklerin olduğunu anla... Ölümsüz amellere sarıl pay al ölümsüzlükten...Payın onu razı ettiğin kadardır ölümsüzlükten...Onu razı et...her amel abes namaz bile abes onu razı etmek için değilse...her ahlak isyan onu razı etmek için değilse...
İşte bir alıntı daha...:"Savaşta ölmek savaşların çıkmasını engellemiyordu."der,Charles Bukowski - Ekmek Arası’da.
Evet...Savaşın razı etmek için mi...yoksa ırkını razı etmek için mi yoksa "Küresilcileri razı etmek için mi...Cahilsin savaşın onu razı etmek için değilse savaşında secdelisi var secdesizi var...Secdesisin savaşı da secdesiz olur...Euzunu çek ...secdesiz savaştan kaç...
Secdesiz maldan kaç secdesiz makamdan kaç ...kaçmak da secdedir...cifedir bazı savaşlar da...çünkü secdesiz dünyada savaşlar da cifedir...Unutulmazlar defterine adını yazdıran...ölümsüzlüğü yaşayan ol...yani Onu razı et...euzu çek ...yönel onu razı edecek savaşlara...mallara ...makamlara...euzu çek sığın sonucu rıza olan amaçlara...amellere hallere eylemlere inançlara...
İşte bir alıntı daha...:"Kim bilir kaç milyon bebek, doğduktan sonra sevinçle, alkışla karşılanmış, daha o anda yaşlanmaya başladığı ve ölüm mahkumu olduğu anasının babasının aklından bile geçmemiştir..."der ,Zülfü Livaneli - Kardeşimin Hikayesi’ de
Evet...Faniliğin kuyusundayız...tek ip RIZASI...
İşte bir alıntı daha...:
"Adı, soyadı
Açılır parantez
Doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti
Kapanır parantez."der.Behçet Necatigil - Eski Sokak’ta
Evet kapanmayan bir parantezdir Allahın rızası...o parentez dünya mutluluğu da verir ve dünya ile de kapanmaz...Ahirette de mutluluk verir...ve orada da kapanmaz...Kapanmaz bir mutluluk parentezidir rızaya sığınmak..esmaya hadimlik esmaya rıza için hadimlik...Zaten es-sebur..eş- şekur..et tevvab...sıfatlarına müşrikler sarılmaz ama eş-Şafi sıfatına hz Eyyubun izinde olan"bu sarılmayı"sadece zikrine zarar geldi diye sarılır...eş-şafi ismine sarılmak var sarılmak var...zikir niyetiyle sarılmak Rıza maksadıyla sarılmaktır hz Eyyubluk...Müşrikten farklıdır hastane açmamız...Rıza amaçlarız hastane açarken biz...İyileşelimde zinada koşturalım demeyiz...farklıyız biz...
İşte bir alıntı daha ...bize diyor ki bu alıntı çiçek için yaşamayın...Baki için yaşayın...Fani için yaşamak sınırlı mutluluk verir ancak...:"Çiçek güzeldi, çok güzel bir çiçekti. Ve ben lanetlenmiştim. Çünkü günlerden bir gün ölecektim hem de temelli. Çiçek güzeldi, gelecekte insanlar için her zaman çiçekler olacaktı. Birden damdan düşercesine hiçi anladım, hiçliği demek istiyorum, hiç. Ben bunun huzur olduğunu sanmıştım, bir zincirin son halkası. Oysa ölecektim. Luc zaten ölmüştü, bizler için bir daha hiç çiçek olmayacaktı..."der,Julio Cortazar - Cinayeti Gördüm’de.
İşte bir alıntı daha bu alıntı "Fıtratımızı kullanamadığımızın dedili...ateist ateistlik çukurundan fırlayıp çıkacaktır gafletteki müslümanda fıtratına kulak verse..."Kulakları var duymazlar gözleri var görmezler...der Kur’an bir çok insan için...Fıtratımızın feryadına bu varlığın fıtratından gelen feryatlara ah kulak kesilsek...ve o temizliği gören göz olabilsek..."Görüşüm... fikrim..."diye söze ve yazmaya başlayanlar...ey kendini bir şey sana yazar ve konuşmacılar ey mürşitlik taslayanlar sözüm size..."Gazete okurken, birileriyle konuşurken, anlatılan, iletilen acılar, kötülükler, cinayetler karşısında, ölümler, kıyımlar, kırımlar karşısında içi oynaması gerektiğini duyduğu halde gönlünden herhangi bir kıpırtı, herhangi bir ürperti geçmeyenler vardır: Bundan ötürü kaygı duyarlar. Kimi ise, herhangi bir şey duyması gerektiğini de düşünmez, herhangi bir şey de duymaz; bundan ötürü kaygılanmaz; kaygılanmayı anlayamaz... Taş yürekli falan değildir bu insanlar; i mgeleme güçleri, kendi dertlerinden, acılarından, gözle görüp elle dokunabildiklerinden ötesine erişmemektedir, o kadar. Aynı kişiler, ağlayan bir çocuğun resmi karşısında, sıradan bir film, bir öykü, bir oyun karşısında içlenir, üzülür, ağlar. İmgeleme güçleri, ancak, bir tür somutluk karşısında canlanır, kıpırdar."der.Bilge Karasu - Gece’de
İşte bir alıntı daha..ölümü ve aşkı anlamak yasaklandı büyüklerimiz tarafından...ölümü ölümsüz olmamız için anlamalıydık oysa...aşkı da anlamalıydık...rüyada gördüğü kıza aşık olmuş gençten farkımız olmalıydı...Ölümsüzlüğe ve ölümsüze yöneltmeliydi bizi her aşk...Aydan... güneşe... güneşten ölümsüz güneşe ...sırmalıydık"Çok iyi anımsıyorum, bir kez babamla çıktığımız bir gezintide bir çalının yanından geçerken ölüp kurumuş bir bülbül bulmuştum yerde. Korkusuzca elime aldım ve babama gösterdim. "Yere koy onu" diye bağırdı babam. "Görmüyor musun, uyuyor." Ölüm aşk gibi konuşulmaması gereken bir konuydu."Susanna Tamaro - Yüreğinin Götürdüğü Yere Git’de
Hiçlikten hiç olmayana bağlan...İbadet bu...Hiçliğini anla ve BAKİ olana sarıl...İşte şu alıntı bana bu öğüdü verdi..."Istırap, korku, dehşet ve yaşama arzusu, hepsi bitmişti bende. Bana telkin ettikleri dinî inançlardan kurtulmuş, huzura ermiştim. Tek tesellim, ölümden sonra hiçlik ümidiydi; orada tekrar yaşamak düşüncesi içime korku salıyor, beni hasta ediyordu. Ben ki henüz yaşadığım dünyaya bile alışamamışım, bir başka dünya neyime yarardı benim?"der,Sadık Hidayet - Kör Baykuş’ta
Hikmetsiz iş yok bu varlıkta ama kaybedenler kazananlar var Rızayı arayan ol kazanan olmanın tek yolu bu...secde bu..."Aşk bize imam oldu namazımız daim oldu..."diyenlerden ol...diye haykırdı bana şu alıntı...:"Yeryüzünün gözyaşları sonsuzdur. Biri ağlamaya başladığında başka bir yerde, bir başkasının gözyaşları diner." Beckett’ın bu cümlesini Nuto’nun çardağı altında değiştirerek yazıyorum. Yeryüzünün öyküleri sonsuzdur. Biri anlatmayı bitirdiğinde, bir başkası, bir yerlerde anlatmaya başlar. Yeryüzünün intiharları sonsuzdur. Biri, bir yerde intihar ettiğinde bir başkası intihar etmeye hazırlanıyordur. Biri ölmeye başladığında, bir başka yerde yaşama başlıyordur diğeri."der,Tezer Özlü - Yaşamın Ucuna Yolculuk’ta...
Evet ... Ölüm korkunç gerçek... yazımın daha da alıntılarla uzaması mümkün çünkü "Ölüm korkunç gerçek..."
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.