- 583 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Delinin günlüğü - 3
Nefes almak sensiz sebepsiz ,aynı şehirde aynı sokaklardan geçerken, adımlarınla buluştuğum caddelerde varlığın yok.
Üç beş harfe sığan aşkım, sana sığışamadı.
O yüzden gittim, aynı kentte olupta yüzüne hasret kalmak cezamdı, infaz ettim kalbimi ümidim kesilir, geleceğin günleri iplere sıralamam, yokluğuna kurşunu sıkar, kalbimi de asarım demiştim, sözler dile ne kolay ,kalp uslanmaz bir deli ,eziyet edene meyilli.
Hava buralarda soğuk elâ gözlüm, Ankara hiç olmadığı kadar ayaz, bahar yeni yeni geliyor, lâkin içimde ki kardan kadının çiçekleri açmıyor, keşkeleri amaları sıralıyor, ne bana günü doğuruyor, ne kendine ışığı açıyor.
Saçaklardan eriyen karlar, iklimi renklere bürüyor, ama bendeki kış her daim baki.
Oysa ben nice hasreti yüklemiştim, ciğerim korlarda yanarken, can diye diye feryat ederken, yaralarıma derman ararken, " yâr " değil yâre oldun, gidecekmisin bilmem ki benden, arsız edepsiz bir sevda bu ne laf dinliyor ne susuyor.
Duymuyorsun duyamazsın da bu haykırışları, meğer ne sağır bir kalbe gönül vermişim, körlük özüne işlemiş.
Sakın isyan ettiğimi düşünme, taş olsa ortadan ikiye ayrılırdı, bunca yakarışı duvara yapsam imana gelirdi, kızsam olmuyor sana sövsem olmuyor ne desem de duysan kör sevdam...
Yazık oldu elâ gözlüm bize çok yazık oldu...
Ne güzeldik biz, gökten düşen yarım elmalar birleşmişti, hamdım senle olmuştum, gam’a dolanmıştım, aşkla kurtulmuştum bağlarımdan. Dert keder dostumdu, sen geldin bitirmiştim dostluğu,koyverdin bizi ezeli dostluğum yine başladı.
Şimdi dinlediğim her türküde sen varsın ne zaman " oy gülüm gülüm " çalınsa radyodan içim sızlıyor, yalan yok senle daha çok sevmiştim Kıvırcık Ali’yi..
Hâlâ dinliyor musun bilmiyorum, aynı şarkıda olsada buluşsak, bedenlerimiz kavuşmazsa da, aynı melodide birleşsek.
" Delisin sen " demiştin bana, deliyim ya elâ gözlüm sende böyle sevseydin, akılla işin olurmuydu, bilmem mümkün olur mu unutmak, kim biir belkide.
Yazmak için sebebe ihtiyacım olmazsa belki, senli cümleler kurmam adının geçtiği her harften köşe bucak kaçmam, gülerek hatta haykırarak zikrederim.
Beni azad ettiğin o günü miladım kabul ederim,
Minibüs beklerken, nerden çıkıp geleceksin umudu yok olur ,otobüsün buğulu camına bakıp dalarken iç geçirmem, yanıma oturmasından rahatsızlık duyduğum suratlara belki tebessüm ederim.
Senin benden aldıklarını bir bir yerine koyabilirim, korkumu yener bir başkasına kalbimi açarım, seni aramaktan vazgeçerim, İhtimaller ordusu dönüyor, dolaşıyor kalbime...
Yazık ki belkilerin eşiğinde kalbim..
Peki sen nerdesin?
Ilim değişti ,yolum ayrıldı senden.
Suretim koptu, ellerim gurbette
Peki bu yürek bu yürek ne demeye sen diyor!
Gelmek isteyene engel ne ?
Sevene banane kaç kuruş!
Yolların mı tıkandı.
Kalbin mi kurudu,
Özün unuttu mu sevmeyi.
Bak bak, ben hâlâ bıraktığın gibiyim,
Zerre dağılmadım senden.
Kendimi bin parçaya dağıttım da ,
Seni yitiremedim.
Şu kulaklar ,gözler bir haberine,
Nefesine gülüşüne hasret.
Âlem duyar acır hâlime,
Sen ne gün geleceksin merhamete.
Yok elâ gözlüm yok..
Ya sen sevmeyi yanlış öğrenmişsin.
Yada ben çok sevmenin vebaline boyun eğmişim,
Öyle olsun..
Ayşegül Kahraman